O günün ardından iki gün geçmiş, toplam dört tane sınava girmiştim ama ben o iki gün boyunca ne Arman'ı görmüş ne de Geceyle mesajlaşmıştım. Bugün pazardı ve dayımın bizi davet etmesiyle akşam yemeğine onlara gidecektik. Saat 14:30'du ama benim Aylin ablaya yardım etmek için erkenden onlara gitmem gerekiyordu. Aylin abla benim diğer kuzenim aynı zamanda Arman'ın ablası oluyor kendisi.
Onlara şantaj yapmayı düşünsem de, ölsem de gitmesem diye bahane arıyordum ki cebimin titremesiyle telefonumu çıkartım.
Gece: Kaç gün oldu saymadım köyden göçeli.
Gece: Mevsimler geldi geçti, görüşmeyeli.
Gece: Hadi ama Sey cevap ver artık. Görüldü üstüne görüldü yemekten gına geldi, engelle bari.
Sey: Engellersem trip atıyorsun, kız olduğunu düşünmeye başladım.
Görmeden çıktığında son görülmesi belirdi sol köşede. Dayımların evinin önündeydim ve kapının açılmasını bekliyordum. Zile basmadan nasıl açılmasını bekliyorsam, açıl susam açıl falan demem gerekiyor galiba. Kapı açıldığında karşımda beliren Aylin ablaya gülümseyip yüzündeki şaşkın ifadeye baktım.
"Hoş geldin balım, gel buyur içeriye dışarıda bekleme hava çok soğuk." Ayakkabılarımı çıkartıp önüme bırakılan terlikleri giydiğimde arkamı dönüp ayakkabılarımı elime aldığım gibi ayakkabılığa bıraktım. Üzerimdeki kabanı ve atkımla beremi çıkartıp Aylin ablanın elime uzanmasıyla ona verdim.
Birlikte salona geçtiğimizde koltuğa oturup sohbet etmeye başladık. Evde ikimiz hariç kimse yoktu. Aylin abladan öğrendiğime göre yengem komşuya çiçek almaya gitmiş, dayım arkadaşlarıyla birlikte işleri olduğunu söyleyip evden ayrılmış, Arman beyde kütüphaneye gitmişti.
Çok zeki beyimizin sınavlara çalışması gerekiyormuş, yalan sevgilisiyle buluşmaya gitmiştir o.
Mutfağa geçip yemekleri hazırlamaya başladığımızda ilk önce yengem yarım saat sonra da dayımla Arman gelmişti. Yengem bize yardım ederken havanın kararmasına yakın zamanda kapı zili çalınca annemlerin geldiğini düşünüp kapıyı açmak için ellerimi yıkayıp koridora baktım. Kimse yoktu, kapıyı açıp gelen kişilerin kim olduğunu tahmin etmiştim. Önde annemle babam arkalarında ise abim vardı.
"Hoş geldiniz." arkamda duran yengemin sesini duyunca kenara çekilip içeriye geçmelerini bekledim. Abim sona kaldığında kapıyı kapatıp onun bana uzattığı montu alıp askıya astım.
"Hoş geldin sırık." Ona gülerken burnumu sıkıp bıraktığı an salona koşmuştu. Kaçmasaydı ben ona gösterirdim ama neysem evde görüşürüz. Telefonumu cebimden çıkartıp mesaj var mı yok mu diye bakındım. Bir mesaj gelmişti.
Gece: Yazdın sonunda, bir şey mi yaptım sana? Neden yazmıyorsun?
Sey: Keşke yerin dibine girseydim de görmeseydim dediğim bir şey gördüm.
Gece: Ne gördün?
Sey: Hiç,
"Gece: Sey cevap ver bana ne gördün?" Baya ciddi ve kızgınız.
Sey: Ov sakin ol şampiyon.
Gece: Seni tanıyorum, birisi seni üzdüğünde kimseyle konuşmazsın.
Sey: Üzüldüğüm bir şey olmadı ama ölsem söyleyemem.
Gece: Bana söyleyebilirsin.
Sey: Seni tanımıyorum.
Gece: Öyle olsun minik hanım.
"Gece Ama Gündüz Olan kişisi sizi engelledi..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Otobüs Durağı / Texting
AcakGece: "Gecen gecemden güzel olsun minik. " Sey: "Gecen gecemden güzel değil, Gece Ama Gündüz Olan."