"Aşk, sen değilmişsin, sen de aşk değil."
Gözlerimi ayaklarıma çevirdim. Arkamdaki adam ağır adımlarla yanıma geldi. Elini koluma attığında kafamı kaldırıp bana bakanlara baktım. Allah hepinizin belasını versin ama önce bu kitabı yazanın.
Geri doğru sürüklenen bedenim kaçtığım deliğe geri sokulmam ile bitmişti. Sırtım çirkin bir dolaba çarpıp durduğunda gözlerim kara kaşlı adama kaydı.
"Ne yaptığını sanıyorsun Dilan!" diye bağırdığında hafifçe öne eğilip gözlerinin içine baktım. "Ele güne rezil ettin beni!" dedikten hemen sonra ellerini gür saçlarına daldırıp etrafa bakındı. "Senden bir şey beklemiyorum zaten, eş bile olamayacağın belliydi!"
Saçma sapan sözler bağırıp garip garip hareketler etmeye devam ettiğinde gözlerimi devirdim. Acıyan yanağım çekti dikkatimi. Elimi yanağıma attım. Hafif sızının verdiği sinir bozucu duygu ile gözlerim odaya kaydı. Kenarda duran aynaya göz ucuyla baktıktan sonra hala söylenmeye devam eden adamı izledim.
"Ben istiyor muydum sanki?" falan diyerek daha da saçmaladığında hafifçe doğruldum ve aynaya yöneldim. Birkaç adım attıktan sonra elimi kafamdaki tokaya atıp çözmüştüm.
"Başka bir kadını mı seviyorsun?" dedim birden bire. Kesilen sözü ile sinirlense de sorum ile şaşırmış gibiydi.
"Kimi sevdiğimi biliyorsun." dedi.
Küçük pufa oturdum, aynadaki aksime baktım. Çok güzel. Hoy maşallah. Her zamanki gibi kusursuz. Üstümdeki yeleği çıkartıp yere attıktan sonra saçlarımı sağ omzumda topladım.
"Çok sert vurdun, adını bile hatırlamıyorum." dediğimde aynadaki aksim ile göz göze gelmiştik.
"Ciddi misin?" dedi.Omuzlarımı silktim.
"Yalan söylemeye niyetim yok ama şu sevdiğin kadın..." dedim çekmeceleri açıp bir krem ararken. "...arkadaki pencereden kaçıp gidebilirsin." dediğimde kaşlarını çatarak aynaya bakmıştı.
"İstersem kalkıp giderim." dediğinde kafamı salladım ve bulduğum kremi, kızarmış tenime, özenle sürmeye başladım. Acıtmıştı ama birinden tokat yemek çok daha fazla acıtmıştı. Üstelik bunu atanı o yabancı sanmıştım.
"Sen bilirsin." diyerek aynadaki aksim ile bakışırken birden bire omuzlarımı tutup kendisine çevirdi.
"Bana rol yapma Dilan." dedi korkutucu bir sesle. Kara gözlerinin içine baktım.
"İnan bana; ne seni ne de dışarıdaki bunakları tanıyorum." dediğimde öfkeyle yüzüme bakmıştı ki ellerimi ellerinin üzerine koydum. Anlamadı bile. Tutup kendimden uzaklaştırdığımda şaşkınlık içerisinde yüzüme baktı. "Tanımadığım birinin karısı da olmayacağım. Yerde mi yatarsın, yerde mi yatayım?"
.
.
.Sabahın erken saatlerinde birinin beni sarsmasıyla uyandım.
"Anamlar seni bekler, kalk git yardım et." dediğinde kaşlarımı çatarak tavana baktıktan sonra yattığım yerden doğruldum.
"Senin anan, sen yardım etsene." dediğimde dumura uğramış bir şekilde suratıma baktı.
"Senin de anan." diyerek düzeltti.
"Benden eş olmaz ama anana çocuk mu olur?" diyerek gözlerimi devirdim ve kendimi yeniden yer yatağına attım.
"Dilan!" diye bir anda bağırınca öfkeyle ellerimi yere vurup yattığım yerden bağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sihirli Kitap Evi
FantasyAt havaya; yazı gelirse sağa , tura gelirse sola... Her şey bir bozuk paranın, yağmurlu bir günde, düşüp kaybolmasıyla başlamıştı. Dünyaya ait olmayacak bir binaya giren Elisa, kitapların arasında, şaşkınca dolanırken bir kaza sonucunda kitabın...