4.BÖLÜM 🌼

666 345 36
                                    

İyi okumalar ☺️

Eda Sakız ft Bilal Hancı: olmaz deme

Nehir annesiyle mutfakta ki masaların da kahvaltı yapıyorlardı. Erken kalkmış yine iş aramaya gidecekti. Dün hastaneye giderken bir kaç yerde ilan görmüştü ve onlarla görüşecekti.

Anne, kız sessizce kahvaltılarını yaparken çalan kapı sessizliği bozmuştu. Nehir ayaklarını sürüye sürüye kapıyı açmaya giderken, diğer yandan da sabah sabah gelene de saydırmayı ihmal etmiyordu. Karşısında otuz iki diş sırıtan bir Melis'i görmeyi elbette beklemiyordu. Tam ağzını açmıştı ki Melis onu iterek içeriye girmişti.

Kapıyı kapatıp kuzenini takip ederek o da masadaki yerine tekrar oturmuştu.

"Hayırdır Melis hanım, kargalar bile kahvaltısını yapmadan gelmeni niye borçluyuz. "dedi iğneleyici bir tonda.

Nehir'in imasını anlamazlıktan gelerek teyzesinin halini hatrını sormuştu. Ocağın üzerindeki çaydanlıktan çay katarak,gözlerini üzerine dikmiş ondan cevap bekleyen kuzenine döndü. "Hayır hayır"diyerek elindeki çay bardağını masanın üzerine koyarak Nehir'in karşında ki sandalyeye oturdu. Çantasında ki gazeteyi çıkartıp anne kızın önüne koydu.

Genç kız gazeteyi alıp çatık kaşları ile inceledi.

" Çetiner Holdinge asistan aranıyor" yazıyordu.

İlanın üzeri daire içine alınmıştı. Biraz inceledikten sonra gazeteyi yerine koyup dikkatini kahvaltı yapan kuzenine çevirdi. Kaşının tekini kaldırıp kafasını iki yana salladı. "Ne bu "diye sordu.

"Neyi anlamadın Nehir dün ki gördüğün yerde mi çalışmayı düşünüyorsun?"

Nehir kuzeninin çıkışına daha bir öfkelendi. "Ne var çalışamaz mıyım Melis "dedi sesini yükselterek.

Aygül hanım ise ortada dönen konuşmayı dinliyor öte yandan da gazetede ki ilanı inceliyordu. Aslında iyi olurdu. Kızı da mesleğini yapmış olacaktı. Dile getirmek istiyordu ama aralarına da girmek istemiyordu. Melis'in yükselen sesi dikkatini çekti.

"Of saçmalama Nehir, işte mesleğini yapacaksın durduk yere neden bu kadar sinirlenip bağırıyorsun anlamadım "söylenerek tabağındaki peyniri ağzına attı.

"Ben saçmalamıyorum sadece kendim de bulabilirdim demek istiyorum "

Melis de sinirlenmişti böyle konuşmasına, sanki kötü bir şey yapmıştı.

"Tamam yaa ne yapıyorsan yap ben birşey demiyorum "bakışlarını sessizce onları dinleyen teyzesine çevirdi. "Görüşürüz teyzeciğim "diyerek gitti.

Nehir elleriyle yüzünü kapatmış sakinleşmeye çalışıyordu. Farkında olmadan biraz sert çıkışmıştı.

Aygül hanım da şaşkınlıkla yanında oturan kızına baktı. 'Bunlar ne ara bu duruma geldiler ki' diye içinden geçirdi.

"Biraz fazla olmadı mı yavrum. Melis de senin iyiliğini istediği için yapıyor. Seni düşünmese zaten ilgilenmezdi. Kaç gündür ruh gibisin, fark etmediğimi mi zannediyorsun kızım"diyerek kızının ellerini çekti.

O gözlerde uzun zaman sonra ilk defa yaş görüyordu. Şaşırdı Aygül hanım. Küçük meleği hiç yanında ağlamaz hatta kendisi ağladığı zaman onun şaklabanlıkları ile gülerdi. En zor zamanlarında bile onun neşesi ile nefes almıştı. Aygül hanım her zaman ağlardı ama kızı ilk defa içini çekerek böyle ağlıyordu. Yavaşça annesinden ayrılarak yaşlarını sildi. Yanında hâlâ ağlamaya devam eden kadına bakıp "Haklısın anneciğim, son zamanlarda fazla doldum onu da Melis' den çıkardım.dedi ağlamaktan değişen sesiyle. Kadın kızının konuşmasıyla hafif tebessümle Nehir'in yanağını sildi.

İKİ KALBİN OYUNU  (KALP SERİSİ 1) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin