14. BÖLÜM 🌼

495 264 30
                                    

İyi okumalar ☺️

Kürşat Gürel: bir gülüşü var

Nehir önünde ki laptopu kapatıp çantasına koydu. Anlaşma yapılmış satış işleri halledilmişti. Geriye sadece akşam yapılacak olan kutlama kalmıştı. Artık Çetiner otomotivin Antalya'da da bayisi vardı. Toplantı odasında kimse kalmamıştı. Masadan kalktığı sırada Mert'ten gelen mesajı okuyup telefonu cebine koydu.

Odasına çıkıp hazırlanmaya başladı. Kısa bir duşun ardından siyah kemerli ve dantel detaylı beyaz elbiseyi üzerine giydi. Saçlarını at kuyruğu yaptı. Çok hafif yaptığı makyaj ile artık hazırdı. Çantasına cüzdanını, telefonunu ve oda kartını koyarak odadan çıktı. Oda işini de halledememişti. Boş oda olmadığını söyleyerek geri göndermişlerdi. Biraz bu duruma huylansa da otel de çok müşteri olduğu için fazla üzerinde durmadı. Ekim sonu olmasına rağmen çok sayıda yerli ve yabancı turistler vardı. Bu yüzden oda da kalmak zorunda kaldı.

Kapıyı kapatıp patronunun odasının önüne gitti. Haber vermeliydi şuan bir işi yoktu ama yine de demeliydi. Tam kapıyı çalacağı sırada yan taraftan gelen ayakkabı sesiyle gayri ihtiyari bakış attı. Gelen kadını görünce kaşlarını kaldırdı. Şaşırdı kız. Burası özel bir kattı. Böyle herkes elini kolunu sallayarak gelmiyordu. Ama bu kadın kimdi ve nasıl bu kata rahatça gelebilmişti. Kadının üzerini fark edince havaya kalkan kaşları çatıldı. Üzerin de mini mavi bir elbise vardı. Saçlarını salmıştı ve beline kadar geliyordu. Kadın resmen ben yürüyen bir cazibeyim diyordu. Kadının yanına gelmesini bekledi. Önünde duran kadını baştan aşağı tekrar süzdü. Bakışlarını tekrar kadının gözlerine sabitledi. " Buyurun"dedi merakla.

Kimdi bu kadın. Acaba eskort muydu. Ama tipi öyle durmuyordu. En iyisi tanımadığı kadın hakkında saçma düşünceler düşünmemeliydi. Kadının kendisini tanıtmasını bekledi. Başka bir şey soracağı sırada kadının konuşacağını anlayınca sustu.

" Merhaba! Ben Serkan'a bakmıştım"dedi ve Serkan'ın odasını göstererek " bu oda olduğu söylediler"diyerek genç kıza baktı ve kapıyı çaldı.

Nehir hem soru sorup sonrada umursamayan kadına sinirlendi.

Öte yandan kadının rahatlığına şaşırdı. Herkes Serkan Çetiner'den çekinirken bu kadının rahat hareket etmesi tuaf gelmişti. " Evet odası bu "dedi dişlerinin arasından.

Aslında cevaplamasa da olurdu ama kadına gıcık olmuş inadına yanıtlamıştı. Kadından uzaklaşarak geri çekildi. Zaten kapı birazdan açılırdı. Mert ile buluşacaktı ve haber vermeliydi. Bu kadın da kafasını meşgul etmeye başladı. Merakına yenik düşerek kadının kim olduğunu sordu.

"Siz kimsiniz Serkan Bey'in arkadaşı mısınız?"diye sordu aklına gelen en mantıklı soruyu. Başka nasıl sorabilirdi ki.

Kadının cevabını beklerken açılan kapı sorunu yanıtsız bıraktı. Gerçi anlardı şimdi ne olduğunu. O yüzden dikkatle ikiliyi izlemeye başladı. Kadın Serkan'ın geniş bedeni görüş açısına girince hemen boynuna atladı. Nehir gördüğü görüntüyle afalladı. Neredeyse iki ay olmak üzereydi işe başlayalı ama patronunun yanında hiç kadın görmemişti. Gece hayatı da sakindi. Mesela Ayşenur'un anlattığı gibi bir durumla karşılaşmamıştı.

Serkan'ın da Nehir'den bir farkı yoktu.Genç adam sarılan kadını uzaklaştırıp "Begüm"dedi şaşkınlıkla. Bu kadının burada ne işi vardı. Genç kadın kahakaha atarak Serkan'ın dudağına küçük bir öpücük kondurdu. Serkan öpücüğü önemsemezken Nehir'in gözleri irice açılmış ikiliyi izliyordu. Kadının sesi ortamdaki sessizliği bozdu.

İKİ KALBİN OYUNU  (KALP SERİSİ 1) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin