SIMSIKI~zeyçağ

•on beş•

Zeynep, pijamalarını giyip yatağa uzandı. Rahatını buldu. Telefonunu alıp internette gezerken bir mesaj düştü.

Çağrı
Uyudun mu?

Zeynep güldü. Yanıt verdi.

Siz
Hayır.

Anında mavi tik oldu. Çağrı hemen karşılık olarak bir mesaj atınca konuşmaya başladılar.

Çağrı
Ne yapıyorsun bakalım?

Siz
Yatıyorum yatakta, sen?

Çağrı
Ben de aynı.
Ben şey diyecektim ya, yarın birlikte kahvaltıya gidiyor muyuz? Söz, geç gideriz :)

Siz
Bilmem ki. Yarın sabah hatırladığım kadarıyla bir işim yok ama sizin dershane yok mu?

Çağrı
Var. Gitmeden bir seni göreyim istiyorum.

Zeynep düşündü. Sonra yüzündeki aptal sırıtış ile yanıt verdi.

Siz
İyi peki, madem. Çok ısrar ettin!

Çağrı
O zaman gidiyoruz sabah beraber.

Siz
Öyle görünüyor.

Çağrı
Güzel, buna sevindim.
Kaçta yapalım?

Siz
Dershane sanırım 9 gibi başlıyordu, değil mi?

Çağrı
Evet, maalesef.

Siz
Ne yapalım artık?
Mecbur, erken kalkacağız.

Çağrı
Benimle kafa mı buluyorsun?

Siz
Hayır.
Neden öyle dedin ki?
Sadece seni geri çevirmek istememiştim.

Çağrı
Ohh!
İnanamadım da bir an.
Bugünkü konuşmamızda bir tık uykuna düşkün gibiydi de, ne değişti?

Siz
Zaten öyleyim. İstisna diyelim.
Yani öyle her gün her gün bekleme.
Tabi iş bulursam başka. O zaman mecbur kalkmak zorunda kalacağım.

Çağrı
Umarım iş bulursun dersem çok mu bencil görünürüm?

Siz
Hayır. Tam aksine. Çünkü iş bulursam ben de mutlu olacağım.

Çağrı
O zaman umarım iş bulursun.
Bu arada sen geceleri erken mi yatıyorsun, yoksa geç mi? Yani ortalama kaç saat sonra uyursun?

Siz
Belirsiz.
Genel olarak gözlerim kapanmaya 3'e doğru başlıyor. 3 buçukta uyurum diyelim.