•on yedi•

1.8K 108 56
                                    

Çağrı derin bir nefes aldı. Gözlerini hiç açmak istemiyordu ama açmak zorunda olduğunun farkındaydı. Yavaşça gözlerini araladı. Gözlerini üzerine yattığı bedene doğru çevirdiğinde gülümsedi. Zeynep, uyuyordu. Hafifçe doğruldu. Elini uzatıp yanağını okşadı. 'Yapsam ne olur ki' diye düşündü. Yaklaştı ve yanağına kokulu bir öpücük bıraktı. Zeynep hafifçe kıpırdanmış ama uyanmamıştı. Uyku sırasında dudağını yalayıp yutkunduğunda Çağrı gülümsedi ve bu kez çenesini öptü. Zeynep yine uyanmayınca kaşlarını çattı. Hızla üstünden çekildiğinde Zeynep korkuyla irkilerek gözlerini açtı. Direkt doğrulmaya yönelik bir hareket yaptığında Çağrı'nın karşısında durduğunu görüp sakince geri yaslandı. Uyku mahmuru sesiyle konuştu.

" Uyanmışsın, saat kaç?"

Çağrı onun uykulu sesine güldü.

" Bilmiyorum."

Zeynep uyku sersemliğiyle etrafa sanki çok farklı bir yerdelermiş gibi bakıyordu. Çağrı onun bu halini görüp dudağını büzdü. Ellerini onun çenesinin iki yanına koyup konuştu.

" Çok tatlısın! "

Zeynep şu an küçük bir çocuk gibiydi. Kaşlarını çattı, gözünü kaşıdı. Sonra iki eliyle yüzünü sıvazlayıp konuştu.

" Çok tatlı olduğumu biliyorum. Yağmur dinmiş."

Çağrı durdu.

" A evet. Saat kaç, bakayım ben."

Ön kısımdan telefonunu aldı, saate bakıp umursamaz bir tavırla konuştu geri bırakırken.

" Geç kalmışım, boş ver."

Zeynep hemen itiraz etti.

" Ne demek boş ver? Saat kaç ki? "

" 11 buçuk."

" Olsun, git yine de."

" Ne gerek var? 2 ders gitti, 3 ders kaldı. Biz gidene kadar o da biter zaten, boş ver."

Zeynep ona döndü.

" Sen bilirsin tabi yine de. Ben sorun çıkmasın diye dedim."

" Hiçbir şeycik olmaz."

Zeynep omuz silkti. Sonra sordu.

" Şimdi ne yapacağız o halde? "

" Bilmem. Planlarım dışında gelişti pek çok şey. "

Zeynep bileğindeki toka ile saçını enseden bir topuz yaptı.

" Ben bilmem. Sen teklif ettin, sen bul."

Çağrı iç çekti.

" O halde... "

İki koltuktan destek alıp şoför koltuğuna geçtiğinde Zeynep de aynı şekilde eski yerine geçti. Çağrı arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı.

Arabayı yavaşça okulun girişindeki otoparka park etti. Zeynep hızla arabadan inip etrafına baktı. Çağrı da indiğinde konuştu.

" Vefa'm nerede?"

Çağrı güldü.

" Çok mu özledin Vefa'cığını?"

" Seviyorum çocuğumu."

" İçeride, bahçededir."

Birlikte içeri girdiler. Okulun içinden de bahçeye çıktılar. Merdivenleri inmeden etrafına baktı Zeynep. Vefa'yı gördüğünde gülümsedi. Vefa bir bankta oturmuş, bir yandan elindeki içeceği içip bir yandan da telefonuna bakıyordu. Çağrı'yı geride bırakıp koşarak arkadaşının yanına oturdu. Yanağından makas alırken dalga geçerek konuştu.

SIMSIKI~zeyçağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin