•elli dört•

1.2K 96 26
                                    

Ege, kapıyı tıklayıp yavaşça açtı. Yatakta oturan Bora'ya baktı.

" Girebilir miyim?"

Bora hemen yanıtladı.

" Gel, gel. Delfin de doktorla konuşuyor zaten, seninle konuşmak istiyordum benle."

Ege içeri girip hemen konuştu.

" Kusura bakma ya, ben bir an düşünemedim. Gerçekten özür dilerim."

Bora omuz silkti.

" Ya sıkıntı yok, boş ver o konuyu. Ben seninle Delfin hakkında konuşmak istiyorum."

Ege'ye yandaki sandalyeyi işaret ettiğinde Ege oturdu. Bora hemen konuştu.

" Delfin'in durumunu biliyorsundur diye düşünüyorum, şimdi siz bir yola..."

Ege araya girdi.

" Delfin'in durumu derken? "

" Sana 10 sene önceki olaydan bahsetmedi mi? "

Ege başını sağa sola salladığında Bora kaşlarını çatıp iç çekti.

" Delfin hakkında ne kadarını biliyorsun? Yani kişiliğini değil, diğer şeyleri. "

Ege düşündü.

" Sadece rahminin alındığını biliyorum, onu da Sena falan söyledi zaten."

Bora iç çekti.

" Anladım. Anlaşılan hiçbir şey bilmiyorsun. Delfin de pek anlatacak gibi durmuyor. Siz evlilik falan düşünüyor musunuz? "

Ege iç çekti.

" Yani, benim aklımda vardı biraz ama Delfin evliliğe karşı olduğunu söyledi."

" Yine de ilişkiniz ciddi sanırım, çünkü benimle tanıştırma planı olduğuna göre. Neyse, ben sana birkaç şeyden bahsedeceğim şimdi. Aslında bu mevzu bizim için dava sonuçlandığında kapanmıştı ama işte."

İç çekti ve yutkunup anlatmaya başladı.

10 Yıl Önce :

Delfin henüz 11 yaşındaydı. Gece yarısı Sena'dan kendi evine dönüyordu. Orada kalmak istemişti ama tabii ki annesi izin vermemişti. Yer yer sokak lambaları çalışmıyordu. Bakımsız sokaklarınki hiçbir zaman çalışmamıştı zaten. Kaldırımdan doğru hızlı adımlarla ilerliyordu karanlık sokakta. Koşmak istiyordu ama çevrede birkaç köpek vardı, koştuğu an peşinden koşmaya başlarlardı ve Delfin köpeklerden korkuyordu. Arkasından gelen ve ona yaklaşan ışık ile arkasını döndü. Gözlerini kıstı. Gelen arabaya baktı. Araba yavaşlayıp yanında durduğunda sağ koltuğun penceresi indi. Gördüğü baş ile rahat bir nefes aldı.

" Delfin, nereden böyle bu saatte?"

Delfin gülümsedi.

" Sena'dan, oyuna dalmışız da eve dönüyorum."

" E ne duruyorsun? Bin, ben bırakayım seni. Zaten baban çağırmıştı, borcunu ödeyecekmiş. Hadi, binsene."

Delfin, gülümsedi. Arka koltuğa yöneldiğinde yeniden konuştu adam.

" Ne arka koltuğu canım? Sen kocaman genç kız oldun artık, binsene öne. "

SIMSIKI~zeyçağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin