•on dokuz•

2.2K 100 110
                                    

Zeynep doldurduğu sırt çantasına baktı. Normalde almayacağı kadar çok şey almıştı ve bunun tek sebebi Çağrı'nın evine gidecek olmasıydı. Sonuçta sevgilisi sayılırdı. Hayır. Sevgilisiydi ama henüz isim koymamışlardı. Ters gidebilecek her şey için önlemini almıştı. Deodorantlar, parfümler, hijyenik pedler, diş fırçası ve macunu, birkaç çift çorap, birkaç iç çamaşırı, üzerinde tatlı figürler olmayan pijama, günlük kıyafet, tokalar ve daha pek çok şey sığdırmıştı o aslında küçük görünen çantaya. Çantasını sırtına takıp çıkmadan önce aynada kendine baktı. Normal bir kot ile tişört giymişti. Sonuçta eve gidiyordu sadece. Ayakkabılarını giydi. Çıkmadan annesine seslendi.

" Anne ben çıkıyorum."

Annesi koşarak geldi. Kızına sarıldı, öptü. Vedalaştıktan sonra Zeynep evden çıktı. Arka cebinden telefonunu çıkarttı. Çağrı'ya mesaj attı.

Çağrı, telefonundan gelen ses ile hemen ekranı açtı. Zeynep'ten mesaj gelmişti.

Zeynep
Çıktım evden.

Hemen bir yanıt yazdı.

Siz
Hâlâ seni alabilirim.

Zeynep
Sıkıntı yok, taksiyle geleceğim.

Siz
Bekliyorum.

Çağrı hâlâ evden çıkmamış babasının yanına gitti.

" Baba, bir gidemedin üç saattir!"

Önder oğluna baktı.

" Kendi evimden mi kovuyorsun beni?"

" Ya baba, Zeynep gelecek. Hadi!"

Önder hızla ona döndü.

" Ne? Bunu konuşmamıştık Çağrı Bey. Oturmaya mı geliyor?"

" Kalacak baba. Hadi, git artık!"

" Dur, dur, dur... Kusura bakma Çağrı, buna müsaade edemem. Geçen gece sadece bana dürüst olduğun için anlattıklarına bir şey demedim ama buna müsaade edemem."

" Ne demek müsaade edemem baba! Kız geliyor, hadi ya! Kötü bir şey yapmayacağız zaten, yemek yiyip film izleyeceğiz. "

" Öyle mi Çağrı Efendi? Ben de zamanında bir kızla 'sadece' film izlemek istemiştim. Sonra ne oldu biliyor musun? "

Çağrı umursamaz bir tavırla nefes verdi.

" Ne oldu baba? "

" Sen! "

Çağrı göz devirdi.

" Ya of, baba... Zeynep zaten müsaade etmez, ben de yeltenmem zaten. Bana güvenmiyor musun? "

" Güveniyorum ama bazen... Üzülün, kırılın istemiyorum sadece. "

" Sana söz veriyorum kötü bir şey olmayacak, biz yeterince sorumluluk sahibi insanlarız."

Önder iç çekti.

" Peki, sana güveniyorum. Lütfen güvenimi boşa çıkarma. "

SIMSIKI~zeyçağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin