•on altı•

1.8K 101 15
                                    

Gözleri yarı kapalıyken gardırobunu açtı. Allah'tan ne giyeceğini gece uyumadan karar vermişti. Mavi, yüksek bel, dar kotunu giydi alt pijamasını çıkarıp. Sonra gidip koyu karamel rengi straplez bir atlet giydi. Üzerine de beyaz, fakir kol, yarım bir kimono geçirdi. Yavaş yavaş uykusu açılmaya başlamıştı. Çoraplarını giydikten sonra saçlarına saç şekillendirici sürdü. Biraz makyajdan zarar gelmezdi. Kirpiklerine biraz rimel sürdü, dudaklarına da kiraz aromalı dudak kremi. Parmağıyla ruju dudağına dağıttı. Parmağında kalanları ile elmacık kemiklerine sürüp dağıttı. Kendine baktı. Hazır olduğuna kanaat getirdikten sonra hasır, yuvarlak omuz çantasını aldı ve içine ihtiyacı olabileceği şeyleri doldurdu. Sonra yatağa oturdu. Telefonunu çıkarıp baktı. Çağrı'nın mesaj atıp atmadığını kontrol etmek için bakmıştı ama o 20 dakika önce mesaj atmıştı zaten. Zeynep kaşlarını çattı.

" Nasıl fark etmedim?"

Telefonu bildirim yollamamıştı. Hızla odadan çıktı. Sonra geri döndü, hızla koluna gold, casio saatini taktı ve yeniden çıktı odadan. Kapıdan çıktı. Evin önündeki kapalı alanda hızla spor ayakkabılarını giydi ve kendini dışarı attı. Dışarı çıkmasıyla da kaşlarını çatıp havaya baktı. Yağmur yağıyordu. Koşarak kapının önündeki arabaya bindi. Hızla yan koltukta oturan adama döndü.

" Çok özür dilerim ya, telefon bildirim yollamamış. Çok beklettim, kusura bakma cidden. Keşke kapıyı çalsaydın, evde beklerdin en kötü."

Çağrı'dan ses gelmeyince kaşlarını çattı. Başı hâlâ pencereye dönüktü. Kolunu uzattı ve onu dürttü.

" Çağrı..."

Çağrı irkilerek ona döndü. Yarı açık gözleriyle gülümsedi ve konuştu.

" Geldin mi? "

Sonra kıza baktı.

" Çok güzel olmuşsun. "

Zeynep kaşlarını çattı.

" Çağrı sen uyuyor muydun burada?"

Çağrı gözünü kaşırken konuştu.

" Yok, içim geçmiş iki dakika. O kadar."

Zeynep yeniden sordu.

" Daha mı erken kalktın, kaçta kalktın?"

Çağrı aslında bunu söylemeyecekti ama uyku sersemi ağzından çıkıverdi.

" Dün sabah 8'de."

Zeynep kaşlarını çattı.

" Çağrı sen gece uyumadın mı?"

Çağrı omuz silkti.

" Boş ver. "

" Ne demek boş ver geri zekalı? Niye uyumadın gece?"

" Ya... Uyuyamadım, heyecan mı yaptım? Bilmiyorum."

" İyi, ben ineyim. Sen eve dön ve uyu."

Zeynek kapıya yeltendiğinde Çağrı onu kolundan tutup durdurdu.

" Hayır, gitme. Kahvaltıya gideceğiz dedik."

" Çağrı bu haldeyken ne kahvaltısı, git evine. Uyu, dershaneye gideceksin bir de."

" Ya sen gidersen uyumam."

" Çağrı, lütfen bak... "

" Uyumam gidersen. Uyuyamam da zaten."

" Çağrı ama..."

SIMSIKI~zeyçağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin