•elli üç•

1.2K 97 28
                                    

Çağrı'nın hastalığı 2 günde geçmişti, hâlâ Zeynep'e bulaşmamış olmasını aşırı mantıksız bulsa da bir yandan da onunla ilgilenmesi fazlasıyla hoşuna gitmişti. Şimdi ise arkadaşlarının ısrarları üzerine 'Gecikmeli Bekarlığa Veda Partisi' adı altındaki 'Düğün Sonrası Partisi'ne gidiyorlardı. Eylül'ü soğuk zamanları gelmiş ve hatta neredeyse Ekim ayına geçmiş olmaları nedeniyle kimse abartıya gerek duymamış, kazak ve pantolon kombinleri ile gidiyorlardı kutlamaya. Evet, parti değil de daha çok bir kutlamaydı. Bir balık restoranına gidiyorlardı. Zeynep için hiçbir sorun teşkil etmiyordu, çünkü midesini bulandıran şeyler ağır kokular değil de hafif ve ferah kokulardı garip bir şekilde.

Arabadan indiler Zeynep ve Çağrı. Zeynep, oturduğu için kalçasını artık örtmeyen bol, boğazli kazağın hemen taytının üzerine indirdi. Çağrı onun yanına gelirken durdu. Onu süzdü ve gülümsedi. Yanına gelip konuştu.

" Sen bugün bir ayrı mı tatlısın ne? Arkadaşlarının bir kısmı daha geldiği için mi?"

Zeynep güldü, Çağrı elini tutarken konuştu.

" Yok aslında, ekstra bir şey yapmadın. Sadece birazcık kilo almışım, belki ondan sana öyle gelmiştir."

" Bizim kız büyüyor ya annesi, ondandır. "

" Kız, kız deyip durma. Bir erkek çıkarsa görürsün. "

" Yani cinsiyet tercih etmiyorum ama büyük şok olurum. "

Zeynep kıkırdadı.

" Hadi yürü be, içeri gidelim. Arkadaşlarımızı bekletmeyelim."

Birlikte restoranın içine girdiler. Pencere kenarındaki yan yana iki ayrı masadaki arkadaşlarına baktı ikisi de. Erkek tarafı bir masada, kız tarafı bir masadaydı. Masalara doğru ilerlediklerinde Zeynep'in Kars'tan pek çok arkadaşının da bulunduğu masadan bir erkek ellerini birbirine vurup bağırdı.

" Barmenlerin kraliçesi Zeynep Sarı geliyor efendim!"

Diğer birkaç kişi ile alkışladıklarında Zeynep kıkırdadı. Çağrı hemen gülerek düzeltti.

" Ufak bir düzeltme, artık Zeynep Koçak kendileri."

Zeynep ona bakıp şakayla vurduğunda Çağrı yanağından makas alıp konuştu.

" Hadi size iyi eğlenceler hayatım, güzelce eğlen."

Zeyneo gülümseyip konuştu.

" Sana da."

" Hadi öptüm."

" Ben de."

Çağrı gülümseyip biraz yandaki kendi arkadaşlarının olduğu masaya ilerledi. Kendi masalarında da Ege, Berk ve Cemre dışında liseden hâlâ görüştüklerini arkadaşları ve başka birkaç kişi vardı. Zeynep, masadaki arkadaşlarına baktığında Delfin, Sena, Ahu ve Ozan dışındaki diğerleri ayağa kalktı ve sarıldılar. Delfin, Sena, Ahu ve Ozan, düğün günü geldiklerinden beri gitmemişlerdi. Çok da bir gün geçmemişti zaten üzerinden. Zeynep masadaki yerine oturdu. Çağrı'ların masası ile aralarında biraz mesafe vardı. Bu nedenle kendi arkadaşlarıyla özel vakit geçiriyormuş gibiydi gece biraz da.

Zeynep'in evlilik ve bebek konularının ardından siparişleri verdiler ve daha eğlenceli şeylerden konuşmaya başladılar. Eski anılardan, çok yaşlılarmış gibi gençliklerinden konuşup bolca güldüler.

Çağrı, oldukça rahat ve mutlu bir şekilde bir yandan yemeğini yiyor bir yandan da sohbeti dinliyordu. Ege'nin bacağına attığı tekme ile ona döndü. Karşısında oturan arkadaşını daha rahat duymak için öne doğru eğildi.

SIMSIKI~zeyçağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin