•iki•

2.2K 107 27
                                    

Zeynep, saklama kabını ona geri uzatan Çağrı'ya doğru uzandı. Kabı aldığında hızla geri çekilip kaşlarını çattı.

" Bitirdiniz mi lan hepsini! Yuh!"

Çağrı biraz utanmıştı. Çünkü dakikalar önce tanıştığı bir kızın yemeğinin tamamını bitirmişti. Zeynep iç çekip yeniden konuştu.

" Neyse, afiyet olsun. Beğendiniz mi bari?"

Ege, Çağrı'ya bakarak konuştu.

" Vallahi bilmiyoruz! Sağ olsun Çağrı Bey, hepsini tek başına mideye indirdi!"

Çağrı mahcupça başını önüne eğdi. Sonra aşağıdan doğru arkadaşlarına bakarak konuştu.

" Ya ne yapayım ama? Size demiştim şehirdeyken bir yerde yemek yiyelim diye."

Berk isyan edercesine araya girdi.

" Off, yeter bir susun! Zaten daracık oda, havasız! Başım ağrıyor zaten, bir de sizi çekemem!"

Sonra telefonunu cebinden çıkararak ekledi.

" Ben sevgilimi özledim ya! "

Çağrı göz devirip sessizce konuştu.

" Görmemişin sevgilisi olmuş..."

Ege, Çağrı'yı dürttü susması için. Çünkü sandığı kadar sessiz çıkmamıştı sesi. Berk hızla ona döndü.

" Pardon? Bunu siz mi söylüyorsunuz Çağrı Bey? Cemre benim kaç senelik kız arkadaşım ki ondan öncesini de saymayayım isterseniz. Senin kaç tane oldu şu ana kadar, say bakayım bir bana!"

Zeynep kaşlarını çattı. 'Gerçekten çok sevgilisi olmasıyla mı övünüyor?' diye düşündü kendi kendine. Tam Çağrı yanıt verecekken Zeynep araya girdi. Yataktan inerken konuştu.

" Kusura bakmayın Beyler, o kadar saat aptal erkek kavgası çekemem! Oda küçük ve havasız ama pencereyi açabilirsiniz. Ya da kompartımandan çıkıp orada biraz yalnız vakit geçirebilirsiniz. Şikayet edecekseniz eğer trenin en arka kapısı açık, kendinizi ormana atabilirsiniz. "

Oğlanlar susunca pencereye ilerledi ve açtı. Cama yaklaşıp kolunu dışarı çıkarttı. Pencereden dışarı bakarken yüzünü okşayan rüzgar ile gülümsedi. Ardından derin bir nefes alıp gözlerini kapattı ve yavaşça nefesini bıraktı.

O bunları yaparken Berk, telefonundan sevgilisine mesaj atmaya çalışıyordu. Ege ise kompartımandan çıkmıştı. Çağrı ise... Hayatında belki de ilk ve son kez gördüğü kızı hayranlıkla izlemekle meşguldü. Yüzüne yavaş yavaş yerleşen tebessüm ile geriye yaslandı. Yüzündeki tebessümü fark ettiği esnada kompartımanın kapısı hızla açıldı. Kompartımanda bulunan üç kişi hızla oraya döndü. Kondüktör içeridekilere bakıp kıza döndü.

" Hanımefendi, yanlış hatırlamıyorsam kompartımanı bu beyler ile kiralamamıştınız. Bir önceki durakta dahil oldular."

Zeynep kaşlarını çattı.

" Evet."

" Dilerseniz şimdi de geçebilirsiniz ama uyku saatinde sizi kadınların olduğu bir kompartımana almak mecburiyetindeyiz. Bilginiz olsun istedim. "

" Neden ki? Ben önce geldim, önce yerleştim zaten buraya."

" Kadınlar ve erkeklerin aynı kompartımanda kalmaları yasak. "

" Sebep? Haremlik-selamlık mı yaşıyoruz? Ben rahatsız olmazken sizin müdahale etmenize gerek var mı sizce? "

" Biliyorum ama kurallar böyle. "

SIMSIKI~zeyçağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin