Ünlü idol Park Jimin, bu yılın en çok dinlenecek şarkını şimdiden bize sunmuş gibi.
Filter, Kore gündeminde ilk sıraya otururken, dünya gündeminde beşinci sıraya girerek beklenilen performansı gösterdi.
Yoongi patlayan flaşlar arasında hiç kimseyle göz göze gelmeden arkadaşının yanına ilerledi.
Ve tabii ki Min Yoongi de arkadaşını yalnız bırakmadı. Kendisi her zaman ki gibi oldukça şık görünüyor.
Yoongi ve Jimin yan yana geldiklerinde, Yoongi her zaman ki gibi arkadaşını kırmak istemedi ve beraber poz verdiler.
Yoongi yüzünde patlayan flaşlardan nefret ediyordu. Ünlü olmaktan ve onun getirdiği çoğu şeyden.
"Bay Min, pek mutlu değil gibisiniz?"
Yoongi muhabirlerden gelen soru üzerine ifadesizce sorunun sahibine baktı.
Jungkook kenardan onları izliyordu ve endişelenmişti. Yoongi muhabbirlerlerden ve onların sorularından nefret ederdi. Jungkook onu bu konuda iyi tanıyordu.
"Kalabalık ortamlar pek bana göre değil."
Kibar bir cevap, diye düşündü Jungkook. Terslemesini düşünmüştü ancak, Seokjin onunla konuşmuş olmalıydı.
"Kardeşiniz Byun Baekhyun ve annenizin tatile çıktığı konuşuluyor efendim. Siz neden onlara katılmadınız?"
Jungkook her şeyin burda patlayacağını düşünmüştü. Fakat susmamışlardı.
"Byun Baekhyun onu kıskandığınızı söylüyor. Bu doğru mu?"
"Yeter." Jimin sesini yükseltmediyse de, keskin bir tonda söylemişti. Yoongi ise onun şirketten azar yemesini istemediğinden araya girdi.
"Evet. Baekhyun benim kadar yoğun bir porgrama sahip olmadığı için annemle tatile gitti. Fakat kıskanma konusu,'' alayla gülüp kafasını salladı. "Baekhyun önce üçlük atmayı öğrenmeli. Belki sonra onu kıskanırım."
Bu cümleden sonra muhabbirler uzun süre Yoongi ile konuşmamıştı. Jimin'e sorular sormuşlardı ve Taehyung da onların arasındaydı.
Jungkook bazen arkadaşı için üzülüyordu.
"Yine mi sen?" Dedi Jimin kendini tutamadan. Taehyung kamerayı indirdi ve idole baktı.
"İşim bu."
Jimin ona göz devirirken başka bir şey demedi. Salona ilerlerken yanlarına Hoseok'un da geldiğini gördü.
"Tebrik ederim."
Gülümseyerek birbirlerine sarıldılar.
"Ah gelmeni beklemiyordum. Yoğunum demiştin."
"Arkadaşıma zaman ayırmalıyım. Üstelik, şu bizim stajyerler nerde?" Jimin göz devirerek ilerde ki çocuğu gösterdi.
"Neden böyle insanları işe alıyorsun ki?"
"Onlar Seoul'un en iyi üniversitelerinde, en çok konuşulan isimlerden. Neden almayayım ki? Üstelik işlerini gayet iyi yapıyorlar neden bu kadar rahatsızsın?"
Jimin ona cephe alındığını düşünmüştü. Bu hoşuna gitmemiş, sert bakışlarını arkadaşına çevirmişti.
Hoseok da Yoongi gibi onun uzun süredir arkadaşıydı. Fakat Hoseok zamanla onlardan uzaklaşmıştı. KBS'nin başına geçtiğini bile söylememişti ikiliye. Yoongi o zamanlar uzaklaşmıştı ondan. Dost kavramı onun için böyle bir şey değildi. O uzaklaşınca, Hoseok garipsemiş ve bir kaç kere gelmişti yanına fakat Yoongi eski Yoongi değildi. Hoseok da bu yüzden çekti kendini. Jimin ise biraz üzülmüş, ardından boşvermişti. Gidenin arkasından n'apabilirdi ki? Ancak su dökerdi Park Jimin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chase Love || YoonKook (Askıda)
FanfictionProfosyonel basketbol oyuncusu Min Yoongi, gireceği en önemli maçlardan birinde onunla röportaj yapmak isteyen gazateci Jeon Jungkook'un yüzüne maç sırasında topu yanlışlıkla fırlatır. •MPREG•