Gök tekrar gürlerken battaniyeye biraz daha sarıldı. Çocukluğundan beri yağmurdan hoşlanmazdı. Yağmur yağdığı zaman babasının işleri kötüleşir, bu yüzden de evde sürekli huzursuzluk çıkarırdı. Yemeği beğenmez, annesiyle ikisinin hareketlerine sürekli bir şeyler söyler, evin önüne park eden araba sahipleriyle kavgalar ederdi. Nefret etmiyordu yağmurdan ama, hoşlandığı da söylenemezdi.Cam kenarında duran telefonunu alıp bildirim var mı diye baktı. Jimin'e Taehyung'un adresini vermişti. Gitti mi, gitmedi ya da hallettiler mi bilmiyordu Jungkook. Oğlan hiçbir şey yazmamıştı. İç çekerek telefonu eski yerine koydu ve arkasında ki yatakta uyuyan adama baktı.
Doktor ameliyatın güzel geçtiğini söylemişti. Yine de uzun süre dinlenmeliydi. Bu sebeple basketçinin morali epey bozuktu.
Bir iç çekti ve yavaşça gözlerini açtı. Jungkook kendi içinde küçük bir telaşla önüne döndü.
''Saat kaç?''
Jungkook yutkundu. ''Uyu sen, sabah beş.''
''Sen niye uyumuyorsun?''
Jungkook önünde ki ışık dolu şehre bakarken konuştu. "Düşünceler peşimi bırakmıyor sadece. Uyu sen."
Yoongi ne uyuyabilirdi artık, ne de o orda öylece bir başına, dertleriyle boğuşurken yatakta durabilirdi. Dizi ağrıyordu. Fakat Jungkook'u mutlu edemezse kalbi ağrıyacaktı.
Zar zor yataktan çıktı. Dizini bükmemesi için takılan sert plastik sayesinde zaten oynatamıyordu. Jungkook onun ayaklandığını gördüğünde söylenerek ayağa kalktı ve onun inadına boyun eğerek yardım etti.
L koltuğun uzun kısmına oturmasına ve ayaklarını uzatmasına yardım etti. Koltuğun üstünde duran battaniyeyi de bacaklarının üstüne kapattı.
Yoongi onun ifadesiz, düşünceli yüzüne alışık değildi. Bu yüzden gözlerini çekememişti.
"Ben uyurken bir şey mi oldu? Suratın berbat halde ve bu hiç hoşuma gitmedi." Dedi kaşlarını çatarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chase Love || YoonKook (Askıda)
FanfictionProfosyonel basketbol oyuncusu Min Yoongi, gireceği en önemli maçlardan birinde onunla röportaj yapmak isteyen gazateci Jeon Jungkook'un yüzüne maç sırasında topu yanlışlıkla fırlatır. •MPREG•