26-Tiny

127 15 30
                                    

Şimdi nerdeyse senelerdir kapısının önünden dahi geçmediği evinin içinde olması ona tam olarak ne hissetiriyordu?

Bir ev miydi burası? Jungkook çoğu zaman bundan bile emin olamıyordu. Ne zaman eğitim hayatına atıldı, işte o zaman ailesi ona eskisi gibi davranmamaya başlamıştı. Kuzenleriyle kıyaslanıyor, her gün daha çok ders çalışması için zorbalanıyordu.

Dönüp baktığında, gerçekten ne zaman saf bir şekilde ailesi tarafından sevildiğini hissetmişti ki?

''Jungkook, yemeğini soğutma oğlum.''

Boğazında ki yumrudan geçeceğini düşünmüyordu lokmaların. Kuru dudaklarını ıslatarak annesinin önüne donattığı masayı inceledi. Ne bir yeme isteği vardı içinde, ne de konuşma.

''Bebeğim, bir sorun mu var?''

İç çekti. ''Anne-''

Kadın korkuyla gözlerini büyüttü. ''Yoksa stajdan mı atıldın? Sakın böyle bir şey olduğunu söyleme Jungkook! Amcanın oğlu doktorluk sınavını dün kazandı, babana bunu açıklayamayız!''

''Öyle bir şey değil anne.'' Dedi yorgunlukla. Nasıl söyleyebilirdi hala bilmiyordu. Otobüs yolculuğu boyunca hep bunu düşünmüştü ama kafasında asla bir senaryo oluşmamıştı.

Gözü mutfağın girişinde ki ekmek dolabına kaydı. Annesi onun çocukluktan kalma bir fotoğrafını koymuştu. Üstünde kot bir tulum vardı ve tavşan dişleriyle gülümsüyordu kameraya. Beş ya da altı yaşlarındaydı.

"Ah, gerçekten tatlı bir çocuktun." Dedi kadın oğlunun baktığı fotoğrafa bakarak. "Hala da öylesin. Benim minik bebeğim..." saçlarını okşadı oğlunun usulca.

"Benimle uğraşmak zor olmuş olmalı."

Dudak büktü kadın. "Biraz? Yaramaz bir çocuktun ve asla ne yapacağını tahmin edemiyordum. Bu yüzden sık sık yaralanırdın. Büyükannene sürekli ne yapacağımı sorduğumu hatırlıyorum."

"Peki ilk hamile olduğunu öğrendiğinde, ne hissettin anne?"

"Dünyalar benim olmuştu." Dedi kadın şakıyarak. "Çok uzun uğraşlar sonucu hamile kalabilmiştim. Bu yüzden hamilelik haberi resmen evimize bayram getirmişti. Ardından yengen ve teyzen de o yıl içinde hamile olduklarını öğrendiler. Hep beraber büyüyeceğiniz için çok mutluyduk."

Jungkook onları hayal kırıklığına uğrattığını biliyordu. Öğretmen, doktor ya da avukat olmadığı için ailesi ona hep burun kıvırarak bakacaktı.

"Biliyor musun, ben bölüm birincisiyim anne." Kadının gözlerine baktı. "Hocalarımın hepsi beni tanıyor. KBS'de çalışıyor olmam benim için çok büyük bir avantaj. Ama yine de bu sizin için bir başarı değil, değil mi?"

Kadın oğlunun gözlerine baktı.

"Elbette seninle gurur duyuyoruz Jungkook. Fakat keşke biraz olsun bizim sözümüzü dinleyip, güzel bir meslek edinebilseydin."

Burukça güldü oğlan. Ne derse desin, hiçbir şey değişmeyecekti.

Kapı çaldığında kadın aceleyle yerinden kalktı. Zaten iştahı olmayan Jungkook çubukları elinden bıraktı. Gelenin kim olduğunu bilse de bakışlarını koridora yöneltti.

Açılan kapının ardından babasının girdiğini gördüğünde daha da gerildi. İstemsizce ellerini kucağında birleştirerek başını eğdi. Yok olma isteği kendini belli ediyordu. Midesi bulanıyordu. Hyungu onun bu saate kadar aç kaldığını bile muhtemelen dayak atardı.

"Jungkook?"

Babasının sesini duymasıyla kafasını kaldırdı.

Onun kopyasıydı Jungkook. Yaş aldığında kesinlikle ona benzeyecekti. Ama huy olarak, yan yana bile olamazlardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Chase Love || YoonKook (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin