Profosyonel basketbol oyuncusu Min Yoongi, gireceği en önemli maçlardan birinde onunla röportaj yapmak isteyen gazateci Jeon Jungkook'un yüzüne maç sırasında topu yanlışlıkla fırlatır.
•MPREG•
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
x
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çok uzun bir süredir yoktum değil mi? sizi baydır beklettiğimi biliyorum ama zamanım yeni yeni oluyor ve ben de aslında wattye yeni döndüm diyebilirim. ben bu hikayeye başlarken full goygoy olacak dram olmayacak demiştim ama yine içimde ki drama queen feciri susturamadım. bu yüzden bana sövmeyin plis.
çok uzun olmayan bir bölüm bırakıyorum buraya. Jungkook'un yeni karakter kilidi açıldı; semenin ona aşık olduğunu anlamayan salak uke. lütfen bebeğime sövmeden ona biraz tahamül edin. sizi seviyorum. iyi okumalar.
Neye şaşıracaktı Yoongi? Az önce gördüklerine mi yoksa çarpmaktan son anda kurtulduğu, yüzünü her gördüğünde kalbinde farklı şeyler yaratan oğlana mı?
''Delirdin mi lan sen!'' dedi arabadan bir hışımla inerken. Oğlanın yarı öfke yarı merakla açılmış bambi gözlerine baktı. O da sorguluyordu bu tavrı belli ki. Sorgulasın, dedi Yoongi içinden. Sorgularsa belki biraz olsun anlar beni.
Yoongi saf bir ümit içindeydi. O an acıdı kendine.
''Arabanın önüne atlamak ne, çocuk musun sen!''
''Buraya kadar gelip, sonra da basıp giden sensin!'' dedi Jungkook gözlerini gözlerinden çekmeden. ''Şimdi de çocuk ben mi oluyorum?''
Yoongi içindekileri kusmamak için çenesini sıktı. Ne yeri ne de zamanıydı bunun için. Susmalı, bu işten sıyrılmalı ve eve gitmeliydi. İçinde büyüyen öfkenin onun krize götüreceğini biliyordu.
Siktiğimin krizi, siktiğimin gen aktarması.
''İşim çıktı, telefon geldi ve gitmek zorundaydım.'' dedi biraz daha sakin bir sesle. Fakat öfke ordaydı, Jungkook bunu hissedecek kadar tanıyordu Yoongi'yi.
''Yalan söylüyorsun.'' dedi Jungkook da sesini onun gibi ayarlarken. ''Kızmışsın sen. Bana mı kızdın?''
Yoongi kastığı çenesiyle gözlerini kıstı. ''Niye kızacakmışım sana Jeon?''
Jungkook buna cevap veremezdi. Ne derse, ne cevap verirse konu sanki başka yere çekilecekti.
