Profosyonel basketbol oyuncusu Min Yoongi, gireceği en önemli maçlardan birinde onunla röportaj yapmak isteyen gazateci Jeon Jungkook'un yüzüne maç sırasında topu yanlışlıkla fırlatır.
•MPREG•
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Jimin bi dur be!"
Seokjin sıkı sıkı tuttuğu arkadaşını uyardı bıkkın sesiyle. Fakat Jimin Yoongi'nin sakatlanma haberini aldığı an evden çıkmak ve yanına gitmek istemişti.
''Hyung, gitmem lazım diyorum bıraksana! Hem Yoongi'ye gitmeyeceğim ki ben, o şerefsiz, haysiyetsiz, namusunun bozuk para kadar değeri olmayan, ahlaksız, ucube Baekhyun'un yanına gidip, KAFASINI KIRACAĞIM!''
Zaten hararetli konuşması yetmiyormuş gibi, küçük olan son cümlesinde adete haykırmıştı. Konuşurken Seokjin'in kolları arasında debeleniyor ve hırsla kelimeleri resmen tükürüyordu.
''Dışarıya çıkıp, muhabirlere haşır neşir olmak istiyorsan buyur çık,'' Seokjin kollarını ondan ayırdı. ''Her yerde zombi avcısı gibi seni arıyorlar.''
''Muhabirler umurumda mı sence hyung? Hepsini döverim, tekrar skandala karışırım. İnan şu an gözüm hiçbir şeyi görmüyor.''
''Yoongi'yi bizde senin kadar önemsiyoruz Jimin.'' Namjoon yeterince sessiz kaldığını düşünmüştü. ''Baekhyun'u çoktan disiplin kurulunun önüne attım. Yapamayacağımı zannettiler ama yakında akıbeti belli olacak. Yoongi ise iyileşecek. Çünkü o veledin iyileşmekten başka şansı yok. Senin dışarı çıkman sadece işleri daha çok zorlaştıracak.''
