0.8

2.5K 45 5
                                    

Eve girmiştim bile artık. Kesinlikle bu beladan kurtulmayı bir türlü başaramıyordum. Mesaja cevap verip vermemek arasında gene ikilemde kalmıştım.

Olayları anlatabilecek kimsem yoktu. Tabi arkadaşlarım vardı ama bunları anlatıp da onlarında başını bu belaya sokamazdım.

-Deniz : Beni lütfen rahat bırakır mısın!
22:03

Yazıp telefonumu komidinin üzerine koymuştum. Banyoya doğru yönelip soğuk bir duş almıştım. Soğuk su vucüdumu ne kadar titretsede bana iyi gelmişti. Duştan çıkıp pjamamı giyindim. Acıktığımı hissediyordum. Bu nedenle mutfağa yöneldiğimde kendime çabucak birşeyler hazırlamıştım.

Telefonumdan gelen bildirim sesiyle odamdan almış ve tekrardan masaya dönmüştüm. Bu aralar fazlaca kendini belli eden korku hissi gene bütün bedenimi kaplıyordu. Bu histen artık nefret ediyordum.

-Bilinmeyen numara : Bu isteğin olmıcak Deniz. Benim olan asla benden gidemez. Senin yanın her zaman benim yanım. Sana sadece biraz muamma gösteriyorum, o kadar.
22:46

Attığı mesajı anında okuyup cevap vermiştim. Geri dönüş beklerken bir yandan da tırnaklarımı kemirmeden duramıyordum. Açıkcası baya streslenmiştim.

-Deniz : Ben senin hiç bir zaman olmadım. Ne sikim saçmalıyorsun?
22:47

Onun vereceği cevap beni nedense aşırı tedirgin ediyordu. Esra şuan da burada olmadığı için Kuzey'i arayıp bana gelmesini rica edicektim. O şaklaban kesinlike keyfimi yerine getirebilcek tek kişiydi. Cem de vardı ama o Esrayla birlikte tatile gitmişti. Anlaşılan Esra tek gitmek istemeyip onu da davet etmişti. Kerem'e ise ulaşamıyordum. Meşgul olmalıydı.

Kuzey'i arama fikri daha ön planda duruyordu. Hem onun içinde değişiklik olurdu. Aslında bu arkadaş grubumuzla üniversiteden beri yakındık. Bir taraftan cevap gelmişti gelmesine ama ben daha fazla geç olmadan Kuzey'i aramıştım.

Kuzey çok gecikmeden telefonu açtığında uykudan yeni uyandığı belli olan sesiyle ;

"Kızım bu saate neden beni arıyorsun?" aslında o açar açmaz aradığıma pişman olmuştum. Sabahta arayıp buraya gelmesini söyleyebilirdim. Fakat bu gece yalnız kalmak en son isteyeceğim şeylerden biriydi.

"Oh, uyandırdım mı seni? Özür dilerim. Uyanıksındır sandım bu saatte. Uykucu olup erkenden uyuyacağını bilmiyordum. Ayrıca bana gel şimdi! Bir kaç gün takılırız." demiştim. Telefondan hışırtı sesi gelince yataktan kalktığını anlamak çok da zor olmasa gerek. Bu hali beni gülümsetmişti.

"Hazırlanıp çıkıyorum Deniz. Evlerimiz yakın 20 dakikaya varmış olurum." onu onaylayıp telefonu kapatmıştım. Mutfaktan oturma odasına geçmiştim. Ayrıca ondan gelen mesaja da bakmıştım.

-Bilinmeyen numara : Deniz bu küfürler senin ağzına hiç yakışmıyor. Bu kaba tavırlarının beni üzdüğünü bilmeni isterim.
22:50

-Bilinmeyen numara : Ek olarak, sinirlenmemi istemeyiz değil mi? Bu tavırlarınla bir kez daha beni yanılttın.
22:50

Kapının çalmasıyla bildiğin yerimden sıçramıştım. Bununla birlikte ağzımdan küçük bir çığlığın kaçmasına engel olamamıştım. Gelenin Kuzey olduğunu anlamamla sevinmiştim.

EscapeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin