Karşımda dikilmiş resmen benimle alay ediyordu. Onu görünce kaskatı kesiliyordum. Resmen beni ezmiş geçmişti. Gururumu hiçe sayıyordu. Her gün bunu yapıyormuş gibi sakin davranıyordu. Gerçi belki de ilk kurbanı ben değildim. Bunu asla bilemezdim.
"Bana o şekilde hitap etmemen gerektiğini söylemiştim." sesimin titremesine lanet etmiştim. Sırası mıydı gerçekten. Dediklerime gülmüştü. Bakışlarımı o iğrenç yüzüne çevirmiştim.
""Bana bu şekilde bakma. Artık tamamıyla benimsin. Bana aitsin! Ah, öyle zevkliydi ki."" gözyaşlarımı daha fazla tutamamıştım. Resmen gözünde oyuncak gibiydim. Elini yanağıma yaklaştırdığında elini itmiştim.
"İstediğini elde ettin. Lütfen bana daha fazla dokunma Bora." yalvarmıştım. Çünkü başka hiç bir çarem yoktu. Elimi yanağıma getirmiş ve göz yaşımı silmişti. Konuşmasıyla gözlerinin içine bakıyordum.
""Sana bir süprizim var. Kurtul şu üstündekilerden. Gördükçe sinirlerim bozuluyor! Göndereceğim kıyafeti giyeceksin. Giydiğinde in aşağıya! Ah bir de söylemeyi unuttum. Sakın bir şey belli etme!"" korkuyordum. Bu psikopat her şeyi yapabilecek kapasitedeydi. Kafamı sallamıştım.
Kapıdan çıktığında aslında tam olarak her şey bugün başlamıştı. Bora gittikten sonra içeri giren kişinin elindeki kıyafet dikkatimi çekmişti. Tek parçaydı anlaşılan. Renginin beyaz olması ayrı bir ironiydi.
"Buyrun, efendim." elinden aldığımda bir süre duraksadım. Sanki kendi sonuma gidiyor gibiydim. Farkettim ki beyaz gömlek tarzı bir elbiseydi.
Üzerimdekileri değişip kadınla birlikte aşağıya inmiştim. Salonda tanıyamadığım bir yüz vardı. Bora ise koyu bir sohbet içerisindeydi. Mutlu görünüyordu. Beni farkedince ikiside sessizleşmişti. Bora yanıma gelip elini belime dolamış ve kendine çekmişti.
Onu hafifçe ittirdiğimde boğazını temizlediğini duydum. Adamın yanına ilerlediğinizde tam karşısına oturmuştuk. Bu kimdi ve niye buradaydı?
""Süpriz, güzelim! Beğendin mi?"" ne saçmalıyordu. Beğenmem gereken şey tam olarak neydi? Bora'nın bana bu şekillerde hitap etmesi sinirlerimi bozuyordu. Adama bakmadan fısıltıyla Bora'nın kulağına yaklaşmıştım. Tehditkâr bir seste ;
"Sana o şekilde bana hitap etme demiştim." gülümsediğinde ne yaptığına anlam veremiyordum. Konuşmasıyla birlikte şaşkınlıkla onu dinliyordum.
""Kusurumuza bakmayın. Kendisi biraz utangaçtır. Bana ona da ihtiyaç olduğunu söylemiştiniz. Kendisi durumu onayladığını söyledi. İmzaları atabilir miyiz?"" ne imzası? Telaşla karşımda ki adama bakıyordum. Kalemi bana doğru uzattığında bir süre duraksamıştım. Adamın konuşması dikksatimi çekmişti.
"Bora Bey, haberlerde karınızı anonim olarak mı sunacaksınız? Herkes bilmek isteyecektir kim olduğunu." ne demek karınızı? Aklım almıyordu. Sinirlerim aşırı bozulmuştu. Ayaklandığımda bağırmıştım.
Kendime hakim olamıyordum."İstemiyorum böyle bir şeyi! Ne saçmalıyorsunuz siz?" kolumdan çekip tekrardan koltuğa oturtmuştu beni. Karşıda ki adamın gözünde acıma duygusunu görmüştüm. Bora'nın gözlerinde ise öfke ve uyarıcı bakışları görmüştüm. Tek kaşını kaldırdığında bunu yapmaktan başka çarem olmadığını anlamıştım.
İmzamı atar atmaz adamın söylediği cümle hayatımı mahvetmemin ilk adımıydı resmen. O an yıkılmıştım.
"Evliliğinizi kutlarım."
🪐🪐🪐
Günümüzden 1 ay öncesi
-Kaçış planı hazırlıkları :
03.02.2022
-Bugüne kadar kısa bir özet-
Aslında o günden sonra hep aynı durumu yaşamıştım. Her gün, her dakika ve her saniye. Hele o günkü olaydan sonra yaptığım çoğu davranışımdan ceza alırdım. Aldığım cezaların sonucunda zorla bana sahip olurdu.
Yaptığından sonra saat farketmeksizin geceleri kiri geçirene kadar duşta kalırdım. Hatta vucüdumun her yerinde alerji oluşmuştu. Ceza almamın sebebi her zaman kaçmaya çalışmamdı. Nerdeyse bugüne kadar asla dışarı çıkarmamıştı.
Belli bir süre sonra ise evdeki herkesi kovmuştu. Ev aşırı sessizdi. O şirkete gittiğinde odasına sözde 'odamıza' kilitleyip işe gidiyordu.
Bazenleri ise beni bodrumda olan soğuk odaya kapatıyor akşam o gelene kadar orada kalıyordum.
🪐🪐🪐
Sabah gene gözlerimi açtığımda belime sarılı olan kollarla uyanmıştım. Anlaşılan daha işe gitmemişti. Kollarını çekmek istemiştim ama beni daha çok kendine çekmişti. Gözlerini açtığında sesini duymamla hislerimi saklamak zorununda kalmıştım.
""Günaydın karıcım. Kocana neden sabah öpücüğü vermiyorsun?"" ne zırvalıyordu bu şimdi? Mecbur katlanıyordum. Yoksa gene o soğuk odaya kapatabilirdi beni.
"Üzgünüm Bora, unuttum." derin bir nefes aldığında sinirlendiğini anlamıştım. Elini yanağıma götürüp dudağıma bir öpücük bırakmıştı. Ne kadar iğrensemde gülümsemiştim. Bir ara söylemiştim. Ya rol yapacaktım ya da kaçıcaktım. Artık 1.yolu seçmiştim işte.
""Deniz, adımla seslenmemen gerektiğini konuşmuştuk dimi? Neyse ben duş alıp çıkıcam."" deyip kolunu belimden çekip yataktan kalkmıştı. Derin bir nefes almıştım. Komidinin üzerinde duran telefon dikkatimi çekmişti.
Bence bu bir işaretti. Banyodan gelen seslerle duş almaya başladığını anlamıştım. Telefona uzanıp elime almıştım. Sürekli banyonun kapısına bakıyordum. Her an çıkabilirdi.
Telefonun ekranını açtığımda kendi fotoğrafımı görmüştüm. Psikopat. Kilit olmaması ise avantajımdı. Hemen ezbere bildiğim numarayı tuşlayıp beklemeye başlamıştım. Bir yandan stresten tırnaklarımı kemiriyordum. Karşı taraf açtığında önce derin bir iç çekişin geldiğini duydum. Gözlerim dolarken ağzımdan sadece şu kelimeler dökülmüştü.
"Alo, Esra benim Deniz!" karşı taraftan gelen seslerle ayaklandığını anlamıştım. İşte şimdi kurtulabilirdim. Bakışlarım banyo kapısına kaydığında her şey için çok geçti.
🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤
*Bu bölümde biraz zaman geçişi yaptım.
Sizleri fazla sıkmak istemiyorum.Finalimize az kaldı.
Fikirlerinizi belirtmeyi unutmayınız.🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape
Teen FictionDeniz hayatında böyle birşeyle karşı karşıya geleceğini hiç düşünemezdi. Gerçekten bu zorlu hayatında yeni bir zorluk çıkmıştı karşısına. Özellikle şuanda tam önünde oturan adamı hiç görmemişti. Deniz'in kafası öne eğikti. Adam ise sürekli onun ke...