Bölüm şarkısı, bölümün içinde. Son kez "iyi okumalar...":)
-Naz
Üzerime sırtı bağlamalı, beyaz mini elbisemi giydikten sonra saçımı Yaz gibi topuz yapıp uzayan kahküllerimi yanlara atmıştım. Ayağıma rahat olmak her zaman ilk tercihim olduğu için Yaz burada olsaydı "O elbisenin altına bu mu giyilir?" diyeceği şekilde beyaz bir Converse giymiştim
Ufak bir küpe, hoş bir kolye ve en önemlisi kelebekli yüzüğümü taktıktan sonra aynadan son bir kez kendime ve yüzüme yaptığım hafif makyajıma baktıktan sonra banyodan beni bekleyen Pamir'in yanına gitmek için çıkmıştım.O da siyah giyinmişti bugün, siyah ayrı bir karizmatik duruyordu üzerinde. Ona çok yakıştırdığım siyah gömleğini ve siyah pantolonunu giymişti. Kıyafetlerimiz birbirinin zıt renkleriydi, karakterlerimiz gibi. Birbirimizden çok farklıydık hatta tamamiyle farklıydık. Birbirimizi değiştirmeye çalışıyorduk önce ama sonra birbirimizi bu zıtlıklarımızla sevmeye, alışmaya başladık. İkimiz de karşımızdaki kişiyi kendimize benzetmekten vazgeçip kendimizde olmayan özelliğin karşımızdakinde olduğunu ve bu şekilde birbimizi tamamladığımızı anladığımızda her şey rayına oturmaya başladı.
"Karşıt olan şeyler bir araya gelir ve uzlaşmaz olanlardan en güzel uyum doğar."
-Herakleitos
İlk zamanlarda beni böyle süzdüğünde utanarak bakışlarımı kaçırıyordum ama artık ben de karşılık vererek onu süzüyordum. Ne demişler?:"Hayat müşterek!" Yine bu anlardan birindeydik. Yüzünde bir gülümsemeyle bana yaklaştı büyülenmiş gibi. Ona ayak uydurup ben de birkaç adım attım. Aramızda mesafe kalmamıştı ellerimi tutup konuşmaya başladı.
"Çok güzelsin."
Gülümseyerek cevap verdim.
"Sen de çok şık olmuşsun. Bayağı yakışmış."
Ellerini ellerimden ayırıp yüzümü avcunun içine yerleştirdi ve dudağıma nazikçe bir öpücük kondurdu. Sonra da biletlerimizi alarak el ele otelden ayrıldık.
"Hayatımda giderken en heyecanlı olduğum konser."
"Benim de. Ama sadece konser için değil, sonrasında sana bir sürprizim var!"
Şaşırmış gözlerle ona baktım. Tek sürprizi olan benim sanıyordum.
"Ne sürpriziymiş o?"
"Sürpriz diyorum ya sevgilim! Görürsün konser çıkışında."
"Eh iyi! Benim de sana bir sürprizim var o zaman."
"Öyle mi?!"
"Öyle. Sadece sürpriz yapabilen siz değilsiniz Pamir Bey!"
Söylediğime gülerken konser alanının girişine gelmiştik. Aslında zamanında gelmiştik ama dışarıda uzun bir kuyruk vardı. Yaklaşık yarım saat bekledikten sonra sonunda konser alanına girebilmiştik. Son derece geniş bir yerdi. Yer kalmadığı için ortalarda hatta biraz gerilerde kalmıştık. Coldplay'i Yaz ve Levent'ten önce bilmiyorduk ikimiz de. Ama şu an ikimiz için de özel bir yeri var. Birçok şarkısını ezbere biliyorduk ama en sevdiğimiz Hymn for The Weekend'di.
İlk beş şarkı da bildiğimiz ve sevdiğimiz şarkılardandı ve hepsini de bağıra bağıra söylemiştik. Şimdi ise sıra en sevdiğimiz şarkıya gelmişti. Enerjim tam bitmek üzereyken şarkının melodisine duymamla kendime gelmem bir olmuştu. İkimizin de eli birbirimizin belinde, sarılmış şekilde şarkıya eşlik ediyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Princess and Gentleman • Naz&Pamir
RomanceBu, yıllardır kapatıldığı kalesinde gerçek aşkı bekleyen prensesle sevgiye inancı kalmamış centilmenin birbirlerini ve aşkı bulmalarının hikayesi🦋