Selamlaar! Çok tatlı, duygu dolu bir bölümle geldim umarım siz de severek okursunuz. İyi okumalarr!
Bölüm şarkısı: Berk Baysal - Yaralarını Ben Sarayım, yazdığım yerden itibaren açabilirsiniz.
-Pamir
Dünün hazırlığındaki yorgunluğumdan dolayı normalden biraz daha geç uyanmıştım. Aşağı indiğimde Naz müzik dinleyerek kahvaltı hazırlıyordu, gülümseyerek kapının önünde beni fark edene kadar onu izledim. En son gözleri beni bulduğunda kulağındaki kulaklığa dokunup çalan müziği durduktan sonra enerjik ses tonuyla bana seslendi.
"Günaydın!"
"Günaydın, bu ne enerji?"
"Hiç, hadi gel yardım et. Nehirler kahvaltıya gelecek."
"Nereden çıktı bu kahvaltı bu saatte?"
"Hani kahvaltı bu saatlerde yapılıyor ya Pamir'ciğim."
"Onu biliyorum Naz'cığım da daha geçen biz onlara gittik kahvaltıya. Ne gerek vardı?"
"İşte o yüzden. Dün Nehir ile alışverişteyken muhabbeti geçti. 'Siz de gelin bize kahvaltıya.' dedim birden. Öyle."
"İyi ben giyinip geleyim. Yardım ederim sana."
Naz ile kahvaltıyı hazırladıktan sonra kapı çaldığında ikimiz de Yaz ve Levent olup misafirlerimize kapıyı açtık. Masaya geçerken Nehir yanımızda durdu. Naz ile konuşmaya başladı.
N:"Nasıldı dün gece?"
Göz kırparak sorduğu soru sonrasında ben ne demek istediğini anladım ama Naz'ın haberi olmadığı için gülüşünü devam ettirmekle yetinip konuştu.
Y:"Efendim?"
N:"Ay dün geceden bahsediyorum işte. Tanışma yıldönümünüzmüş ya!"
Y:"Hee." Anlamaz gözlerle ama bir yandan gülmeye devam ederken bana baktı. Ben de gülümseyerek onayladıktan sonra sözü devraldım.
L:"Hayatım söyledim ben Nehir Hanım'a. Dün senin evde olmaman gerekiyordu sana sürprizimi hazırlamak için. Ben de Nehir Hanım'a anlattım durumu. Tanışma yıldönümümüz olduğunu, senin benim unuttuğumu sandığını, iki gecedir o yüzden dışarı çıktığımı, anlattım yani hepsini."
Y:"Hee! Sen, sen ondan bahsediyorsun. Güzeldi yani, Levent'ciğim bana güzel bir sürpriz yapmıştı. Neyse geçelim hadi kahvaltıya."
Yemekleri yedikten sonra Tarık, Tufan ve Adem ile Levent 'in şirketine gittik. Nehir, Zeynep ve Yaz da birlikte sohbet etmek için bizde kaldılar. Umarım birbirlerini boğazlamazlar diye düşünürek evden çıktık.
...
Tarık ile işler yolunda gidiyordu. Üzerinde Yaz ile düğün fotoğraflarımızdan birkaçının olduğu bir masam vardı, ne kadar kullanmasam da. Tarık yavaştan anlatıyordu işleri bana. Her ne kadar hemen yakalamak istesem de fazla istekli görünüp dikkat çekmek istemediğim için Tarık ne derse öğrencisi gibi onu dinliyordum. Tufan ile Adem'in gözlerinden benimle pek iş yapmak istemedikleri okunsa da Tarık'ın bana güvendiği belliydi. Adem'in bakışları ne kadar son zamanlarda az biraz yumuşasa da Tufan için aynı şeylerin geçerli olduğunu söylemezdim.
Eve "Ben geldim hayatım!" diye seslenerek girdim ama cevap alamadım. Naz ortalıkta görünmüyordu.
"Yaz!" diye seslenirken bahçede olduğunu, beni duymadığını fark ettim. Kendi kendine konuşuyordu. Meraklı gözlerle onu seyretmeye başladım. Önündeki psikoloji kitaplarından yarınki Tarık ile olan seansına hazırlandığı belli oluyordu. Biraz da izledikten sonra bahçeye çıkıp yanına doğru ilerlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Princess and Gentleman • Naz&Pamir
RomanceBu, yıllardır kapatıldığı kalesinde gerçek aşkı bekleyen prensesle sevgiye inancı kalmamış centilmenin birbirlerini ve aşkı bulmalarının hikayesi🦋