-Pamir
"Resmen beni kovdu ya!"
"Sakin ol, gel otur Naz."
"Nasıl sakin olayım? Gerçekten soruyorum bak. Nasıl sakin olabilirim? Bana çözüm sun uygulayayım. Kız resmen bana posta koydu, kovdu beni. Ve ben hiçbir şey yapamadım."
"Çok haklısın, çok çok haklısın ama operasyon bitene kadar dayanmamız gerekiyor. Yapacak bir şeyimiz yok, kızın elinde ses kaydımız var."
Salonun ortasında volta atmanın çözüm olmadığını anlayıp koltuğa, yanıma oturdu. Ne kadar sinirli olduğunu tahmin edebiliyordum, ben bu kadar sinirlendiysem kim bilir şimdi onun içinde nasıl bir yangın vardır. Stresli bir şekilde adımlarını sık aralıklarla yere vuruyordu.
"Aynı yerdeydin dönüşte. Gitmedin mi bir yere?"
"Nereye gidecektim ki? O siniri, stresi üzerimden atmak bile en az bir saat sürdü. Sonra da karşıdaki kafede kahve içtim işte! Siz, siz ne yaptınız yemekte, ne konuştunuz?"
"Bir şey yapmadık. Öyle konuşmaya çalıştı benimle. O kadar. Kaydadeğer bir şey olmadı yani."
"Emin misin? Kesin değil mi?"
"Eminim Naz, kendi kendine konuştu işte. Yaran nasıl senin? Bir sorun yok değil mi?"
"Yok yok, dikişler de kaynadı zaten. İyiyim yani. Pamir ne yapacağız biz? Bu böyle mi devam edecek gerçekten?"
"Tek çözüm yolu Tarık'ın bir an önce bize silahlarının nakliyatını yaptırması. Ve bunun için de beklemekten başka şansımız yok."
"Resmen bizi ipte oynatıyor, ipin ucu da onun elinde. Eğer dediklerini yapmazsak Tarık'a anlatacak, şimdi de anlatmayacağının garantisi yok. Nasıl bir şeyin içine düştük biz ya?"
Bir süre boyunca ikimiz de sessiz kaldık, çünkü diyecek bir şeyimiz kalmamıştı. Uzun zaman sonra ilk kez yapacak bir şey gelmiyordu aklıma, bu şey çok berbat bir histi. En son ayaklandı.
"İyi geceler."
"İyi geceler, Yaz."
Galiba bu görev esnasında ilk kez bu kadar yapacak bir şeyimiz yoktu, elimizden hiçbir şey gelmeyecek bir durumdaydık. Kanepeye uzanıp neler yapabileceğimizi düşünerek uykuya daldım.
...
Uyandığımda saat 12 olmuştu ama evin içinde Naz yoktu. Dışarı çıktığını düşünüp aradım.
"Alo?"
"Efendim Pamir?"
Sesi uykulu geliyordu.
"Neredesin? Göremedim evde."
"Odamda."
"Yukarıda?"
"Evet, bugün yokum ben öyle say. Uyuyacağım."
"Yaz-"
Cümlemi tamamlamama izin vermeden telefonu suratıma kapattı. Merdivenleri çıkıp kapısını çaldım.
"Yaz! Yaz! Gelebilir miyim? Yaz!"
Kapısını açıp bir süre eğer beni fark ettiyse (ki o kadar seslenmenin ardından kapının açıldığını fark etmemesi olanaksızdı) ve müsait değilse vereceği tepkiyi bekledim. İçeriden tepkisel bir ses gelmeyince içeri girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Princess and Gentleman • Naz&Pamir
RomanceBu, yıllardır kapatıldığı kalesinde gerçek aşkı bekleyen prensesle sevgiye inancı kalmamış centilmenin birbirlerini ve aşkı bulmalarının hikayesi🦋