D Ö R T

902 82 114
                                    

Selaam! Atmak için sabırsızlandığım bir bölümdü. Umarım siz de severek okursunuz. Okurken medyadaki "Madrigal - Kelebekler" şarkısını dinleyebilirsiniz. İyi okumalar<3

-Yazar'dan

"İyi ki doğduun Naaz! İyi ki doğduun Naaz! İyi ki
doğdun, iyi ki doğdun, iyi ki doğduun Naaz!"

Naz dün gece Nehir'e uyum sağlamak için biraz alkol almıştı, deli gibi içmemişti ama çok alışık olmadığı için dokunmuştu; kendini çok kaptırıp dans etmesinin yorgunluğu da cabası. Bunlar üst üste gelince daha Pamir ile arabadayken sızmıştı. Pamir ise uyandırmaya çalışmasına rağmen uyanmayınca kucağına alıp yatağına çıkarmıştı Naz'ı. Sabah çok ağır olmayan bir baş ağrısıyla uyanan Naz üstündeki geceden kalan Nehir'in hediye ettiği elbiseden kurtulup rahatlamak için duş aldıktan sonra telefonunda dünden kalan bir bildirimle ve bildirimi açtıktan sonraki kocaman gülümsemesiyle güne başlamıştı.

Doğum günü olduğu bir anlık aklından çıktığı için videoyu görünce hayli şaşırmıştı. Dün gece 00.00'da atılmış dayısı ve annesinin çektiği iyi ki doğdun videosu. Pamir'in arabasında sızdığı için göremediğini düşündü, zaten son hatırladığı da arabada çalan "Kelebekler" şarkısıydı, en sevdiği şarkı... Ve bir de uyumadan hemen önce şarkının "ömrü kısa renkli kelebekler..." kısmını bağırarak söylemesini... Hatırladıkça utanıyordu o halinden.

Gördüğü ve güne pozitif başlamasına neden olan videoyu ikinci kez izledikten sonra annesini görüntülü olarak aramaya karar verdi.

Naz: "Anneem!"

Aynur:"Kuzuum! İyi ki doğdun canım kızım!"

Naz:"Teşekkür ederim anneciğim. Dayım yok mu?"

Namık: "Olmaz olur mu dayıcığım, buradayım?"

Naz: "Videonuzu yeni gördüm, hem sizi göreyim dedim hem teşekkür etmek için aradım. Sizi çok özledim!"

Namık: "Dayıcığım biz de özledik de videoyu en az 15 tekrar aldık biliyor musun?"

Naz:"Aa! Niye?"

Namık:"Ablam söyleyemedi diye."

Aynur:"Ben dedim düzgünce kutlayalım doğum gününü, güzel dileklerde bulunalım diye, dayın ısrar etti şarkı gibi olsun diye. Ne anlarım ben şarkıdan sazdan."

Namık:"İngilizce söyletecektim de beni evden kovardı o konuda ısrar etseydim."

Aynur:"Şarkı bitti İngilizce'si kaldı değil mi Namık!"

Namık:"E tabii ablacığım, kızın İngiltere'de sonuçta. İngilizce söyleyecektik işte misket gibi."

Aynur:"Of Namık, saçmalama daha fazla."

Onların bu atışmalarını keyifle ekrandan izliyordu. Sadece bir haftadır görüşmemişlerdi ama gerçekten çok özlemişti ve tüm bunları hissederken Aynur'a göz göre göre yalan söylemiş olması daha da kötü hissettiriyordu Naz'a.

Aynur:"Kızım, duygulandın mı sen? Bak sakın ağlama, ben de ağlarım. Hem bugün senin doğum günün, ağlanmaz doğum günlerinde."

Naz:"Yok anneciğim ne ağlaması, duygulandım sadece biraz. O kadar."

Namık:"Kızın haklı Aynur, ilk kez Naz'ın doğum gününde böyle ayrı yerlerdesiniz."

Princess and Gentleman • Naz&PamirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin