25.BÖLÜM

3.1K 149 19
                                    

✦ 

Hayatımda birkaç önemli an olmuştu. Birkaç travmatik an. Birkaç kafamdan çıkmayan an.

Birincisi Ümit'ti. Görmemiş olsam, on dört yaşında olsam bile aptal değildim. Zaten sekiz yaşından büyükse her çocuğun kafası bir şeylere basıyordu. Kardeşim ölmüştü, evde birileri vardı, herkes ağlıyordu, ben de ağlıyordum. Korkunç zamanlardı.

İkincisi annemdi. Delirmesini başta sinirleri boşalıyor diye normal karşılayanlar olmuşsa da bir gece uyurken ansızın sırtımdaki acıyla gözlerimi açıp bana saldıran ya da bir şey yapmaya kalkan, evet bu daha uygundu, kişinin annem oluşunu kavrayamadığımdan bir can havliyle itip başını masama vurmasına sebep olduğum geceydi. Sırtımı hissedememiştim bile korkudan. Anneme bir şey oldu diye kafayı yemiştim ve bu ikinci korkun anımdı.

Üçüncüsü Asrın'dı. Kollarımın arasına yığılışı, gitme diye ağlaması ve hepsine rağmen zorla götürülmem ve ölüşü. Ya da daha çok öldü sanışım. Önemli değildi. Sonuçta birkaç ay da olsa canımdan çok sevdiğim biri daha ölmüştü ve rüyama ölüler gelmezdi. Resimlerini annem yakmıştı, ufakken bebekken çekinilmiş bir fotoğraf eski telefon arşivlerinde var diye vardı Ümit'le bir fotoğrafım. Tek oradan o haliyle hatırlıyordum. Benim rüyalarıma ölmüşler asla gelmezdi. Özlemden köpek de olsam her gece dualar da etsem görmeyeceksem uyumayayım diye de diretsem gelmezlerdi ve Asrın da asla gelmemişti.

Dördüncüsü o geceydi. Asrın'a asla anlatmayacağım geceydi. Üç aydır Çağrı ileyken konuşmuyorduk asla birkaç gündür. Ve sonra bir gece sarhoş bir halde odama gelmişti. Ben uyurken yatağa girmişti. Bir şey yapmayacaktı başta emindim ama yatağıma girmesi ve bana sarılmayı hak görmesi bile tepemin tasını attırdığından vurmuştum. Bana zaten çok sinirliydi kavgalardan dolayı. Sadece bir kere vurmuşken bile ödüm kopsa da yine sesimi yükseltir her gün kaçmaya çalışırdım. Bir keresinde bardağın tekini kesip bileklerimi kesecekken fazla erken eve gelmesi yüzünden gördüğünde de çok kötü kızmıştı. Zaten ondan sonra her eşyam plastik bir hale gelmiş, banyodan aynayı bile kaldırtmıştı.

Ben bağırmıştım ve vurmuştum, o sarhoş ve sinirliydi.

Yataktaydık ve bana takıntılı derecede aşık olduğunu söylüyordu.

Ona gücüm asla yetmezdi. Benden yedi yaş büyük dev bozması bir varlıktı.

Üzerime çıkışı ve elbiselerimi resmen yırtarak üzerimden çıkarışı iki ay geçmesine rağmen bir türlü rahat bırakmıyordu beni. Dudaklarımı öpmeye kalkışı, benim engellemem, sinirlenmesi gibi gibi şeylerin eşliğinde neredeyse olacak hale gelecekken o kadar çok ağlayıp yalvarmıştım ki birden durmuştu. Bana bakmıştı. Bir yerden sonra vurmam bağırmam işe yaramıyor diye sadece korkudan ağlayıp çığlık atmıştım. O da çığlıklarla kendine gelmişti.

Beni bırakmış, odadan çıkmıştı ve iki hafta boyunca konuşmamıştık.

Bu dördüncü andı.

Beşinci an ise Asrın'dı. Yaşıyordu ve bu hala benim için çok zordu.

Çünkü ben ölenin arkasından inkâr aşaması yaşamazdım. Kendim görmedim diye yalan sansam da sonra kabullenmiştim. Çok uzun süre kabullendiğim şey gerçek çıkmadığında ne tepki vereceğimi bilememiştim.

Beş koca anım vardı. Beş travmam. Beş korkunç zamanım.

Ve bir gün altıncısı olursa biliyordum ki dayanamazdım. Organlarım kaldıramazdı. Kalbim iflas ederdi. Ya da o hale gelmesem bile mental olarak yapamazdım.

BİLİNMEYENİ BULMAK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin