13.BÖLÜM

4.3K 217 18
                                    

"İyi ki doğdun."

Sabah gözlerimi açmadan hemen önce duyduğum ilk şeydi. Peşinden ise dudaklarımda büyük bir baskı hissettim ama anlıktı. Gülümsedim. Gözlerimi kırpıştırdım. Açtığım an karmakarışık saçları ile karşımdaydı.

"Günaydın." dedim. "Günaydın." dedi. Gözlerinin altları morumsu değildi ve gözleri de yorgun değildi. Uyumuştu. Hem de güzel uyumuştu. Benim gibi.

"Kaç olmuş tatlı hackerım?" dedi alayla dudaklarını yanaklarıma değdirirken. Ufak bir kahkaha attım. Aralık ayında doğmak herkes on dokuz olmuşken son aya kadar on dokuz olamamaktı.

"Benle mi dalga geçiyorsun?" dedim. Sırıttı.

"İki gün eve gelmem görürsün sen." dedim. "Kendinle mi tehdit ediyorsun?" dedi. sırıttım. "Etkili değil mi?" dedim. Gözlerini devirdi.

"Döverim seni."

"Aman Allah'ım yoksa SrK83 şiddet yanlısı mı?" dedim. Gözlerini kısarken eğildi ve yanağımı sertçe öptü.

"Okula gidecek misin?" dedi. Asrın'ın değişik bir etkisi vardı. Biraz yakınımda olduğu zaman bana eğer seninle orta doğuya göç edip çadırda yaşayalım falan bile dese dediğini yapasım geliyordu. Okula gitmeyelim dese gitmezdim. Gerçekten.

"Gitmeliyiz bence." dedim kısık bir sesle

"Dersin var." dedi. Kafamı salladım. "Gideriz." dedi. Yine kafamı salladım.

"Önce eve gitmem lazım." dedim sonra. "Sebep?"

"Ne giyeceğim?" dedim. Dün üzerimden çıkardığı etek ve kazağa baktı. Gece benim onu rahatlattığım gibi o da beni rahatlatmıştı ve sonra uyumuştuk. Aslında durmasa ben de durdurmazdım ama iyi de olmuştu bir açıdan.

"Doğru." dedi. Gülümsedim.

"Bir ara ehliyete yazılacağım." dedim.

"Yazıl yavrum." derken yeniden öptü dudağımı. Güldüm. Her sorumun cevabına bunu yapabilirdi bence. Bir çeşit cevap yerine geçiyordu onun için.

"Hadi kalk." dedim geri çekildiğinde. Oflarken kalktı.

"Ben eve gideyim, okulda görüşelim?" dedim. Kaşlarını çattı.

"Ne gerek var? Bekle ben götürürüm. Üstünü giyersin ve okula gideriz." dedi. Üzerimi hızlıca giyerken onu onayladım.

"Sen hep böyle ben gelmeyince uyuyamayacak mısın?" dedim.

"Evet."

"Olmaz böyle ama."

"Bence de. Gitme bir daha." dedi. Ofladım.

"Katır inadın var biliyorsun değil mi?"

"Keçi değil mi o?"

"En çok sen biliyorsun." dedim. Güldü. Merdivenlerden indim.

"İki konu hariç her şeyde anlaşabiliriz biliyorsun. Sadece bu ikisinde sözümü dinlemelisin bence." dedi.

"Birincisi için, hayır abim gibi. İkincisi için, hayır orası benim evim." dedim.

"İşte sen şimdi konuştun ya, bana sadece dudakların oynadı ve öpesim geldi."

"Yüzümü görmüyorsun bile."

"Gerek yok. Kafamda hep." dedi. Merdivenler biterken dış kapıya gittim. Arkamdan gelirken montumu verdi. Giydim.

"Takıntılısın."

BİLİNMEYENİ BULMAK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin