11.BÖLÜM

4.5K 222 33
                                    

Bugün bu okuldaki en farklı günümdü. Sabah okula giderken bile gariptim. Sanki ortaokulda sınıfta birinden hoşlanıyorum da onu görmeye gidiyorum gibiydi.

Gerçekten garipti. Komik hissediyordum. Kasımın son günündeydik ve buna rağmen sabah seksen farklı şey deneyip bu havada etek giymiştim.

İlk derse kıyafet seçerken biraz geciktiğimden hiç oyalanmadan direkt sınıfa gitmiştim. Sonra ders arasında kafeteryaya gitmiştim ve Asrın'ı kahve içerken bulmuştum. Tam kahve içiyor denmezdi. Yeni alıyor gibiydi.

Çocuk gibi seke seke yanına gittim. Anında "Günaydın." dedim aşırı neşeli bir sesle. Sabahtan beri böyleydim. Çok saçma bir enerji vardı üzerimde.

"Günaydın." dedi ama benim kadar neşeli değildi.

"Nasılsın?" dedim yine de. Omuz silkerken kantinde çalışan genç kız ona kahvesini uzattı ve gülümsedi.

"Asır?" dedi.

"Asrın." dedi Asrın da. Kız isim kısmına baktı.

"Yanlış yazmışlar."

"Koskoca r harfini ben buradan görüyorum şahsen." diye bir yorumda bulundum. Kız bana baktı.

"Keşke tezgâh arkasında olsaydın o zaman." dedi. Asrın kahvesini aldı. İlerlediğinde peşinden gittim.

"Uyuyamadın mı?" dedim.

"Başım ağrıyor." dedi.

"Neden ki?" dediğimde birden durdu. Sesli bir nefes verdi ve bana baktı.

"Başım ağrıyor. Derse gidiyorum."

"Senin dersin yok öğlen on bire kadar." dedim. Bir süre yüzüme baktı.

"Senin var ama."

"Evet ama senin yok." dedim. Bekledi. Biraz daha yüzüme baktı. Kaşlarım çatılırken neşem kendini yavaş yavaş tereddüde bıraktı.

"Asrın bir sorun mu var?"

"Bilmem Masal, var mı?" dedi.

Vardı.

"Asrın..."

"Başım ağrıyor. Sonra." dedi ve uzaklaştı. Resmen kaçar gibi gitti hem de.

Konuyu anlasam empati falan kurardım ama neden böyle yapmıştı?

Arkasından şaşkınca bakarken omuzlarım düştü.

"Soğuk bir bardak su ister misin?" dedi bizi hala gören kantindeki kız. Ona cevap vermeden kantinin diğer tarafına gidip hazır soğuk kahvelerden aldım ve bir masaya oturdum. Telefonumu da çıkardım ama ilgimi çeken hiçbir şey yoktu. Kafam ona takılmıştı sadece.

Ne oluyordu? Evinde kalmadım diye miydi? Bir gece bana dokunamadı diye miydi? Tek derdi bana dokunmak mıydı?

Hayır öyle birine benzemiyordu. Asla benzemiyordu da...Ne oluyordu?

Masada otururken sürekli etrafa bakıp onu görmeyi bekledim. Birden yanıma gelmesini falan bekledim ama saat dokuzu kırk geçe dersim vardı ve kalkıp dersime gitmem gerekiyordu. O yüzden mecburen ayaklanıp kendi fakülte binama ilerledim. Hava buz gibiydi zaten ve sırf onu görürüm diye kendi binamdaki kantini ya da otomatı kullanmamış ortak alana gelmiştim. Buna rağmen ne oluyordu? Giydiğim etek yüzünden götüm donuyordu ve Asrın neden bana böyle davranmıştı ki?

İkinci ders fizikti. Zaten hocamız yüzünden cehennem gibi geçiyordu. Bir de Asrın yüzünden biraz daha kötü geçmişti. Ne adam gibi dinlemiş ne not tutmuştum ve neyime güveniyordum ki? Bir şeyler hackliyor olmakla akademik hayatın hiçbir alakası yoktu. Bilgisayar mühendisliğinde rahat ederim sanarak yazmıştım ve zordu işte. Yaptığım işle bir alakası olsa bölüm birincisi olurdum. Ama yoktu. Yoktu ve Asrın kafamı kaba tabirle sikip atmıştı resmen.

BİLİNMEYENİ BULMAK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin