8.Bölüm ʚ

33.6K 1K 181
                                    

Selaamlar 🧚🏻‍♀️

bu sefer aramız fazla açıldı ama benim hiç bölüm yazma hevesim yoktu,özür dilerim

yorumlarınızı bekliyorum lütfen yorum yapmadan geçmeyiin

Ve yıldızı boyamayı unutmayın

⸢ İyi okumalaaar

ᦈᦈᦈ

İnsanlara sorunlarınızı anlattığınızda dedikleri tek şey ; geçecek,bu geride kalacak...

Her seferinde geçecek diyorlardı ama geçse de kalan yara izlerini görmüyorlardı ya da görmek istemiyorlardı.. Her gün kanayan, kanamasa da hiç bir zaman izi geçmyecek yaralarını kimse bilmiyordu.

Aynaya baktığımızda gözlerin içindeki çocuksu neşeyi göremeyince o yaraların hâlâ bir yerlerde kanadığını fark ediyordun. Bunu kime nasıl anlata bilirdin ki?

Anlatsan da kim anlayacak,anlamaya çalışacaktı?

Rahatsız edici zil sesi ile gözlerimi aralarken uykunun verdiği ağırlık ile başımı yastığa bastırarak homurdandım. Olur olmadık zamanlarda uykumdan uyandırılmaktan nefret ediyordum!

Telefonun susmasına tam sevinecekken yeniden çalmasıyla tek gözümü açarak telefona uzandım.

"Ne var!" Diye homurdandım gerginliği netçe yansıtan sesimle.

"Hâlâ uyuyor musun?" Arslan'ın sesini işitirken kendimi yatakta sırt üstü attım,yine niye arıyordu bu beni?

"Ne istiyorsun sabah sabah?" Yüzsüz gibi sabahın köründe beni aramasına anlam veremiyordum,sesini duymak beni germişti!

"Sabahı geçeli çok oldu Aksu, saat öğleden sonra bir!"

"Umrumda olduğunu mu sanıyorsun, ne diye aradın beni?" Elbette neden aradığını tahmin edebiliyordum ama, bunu ondan duymak istiyordum yine dünkü konu hakkında bir şeyler zırvalayacağından emindim.

"Söylediklerimi... Düşündün mü?" Dediğinde yataktan doğrularak bıkkın bir nefes verdim. Öylece birdenbire kabul edeceğimi nasıl düşünebiliyordu,nasıl bir ahmaklıktı bu?

"Beni düşünmeden nasıl bir ateşin içine attığın farkında mısın? Ben o eve gitsem başıma geleceklerden haberin var mı? Şu an hâlâ, sadece ama sadece kendi çıkarlarını düşünüyorsun,ne olduğu ya da olacağı umurumda değil,bir daha beni arama!" Uzun uzun, hiç dur durak bilmeden konuşup telefonu suratına kapattım, telefonu yatağa rastgele fırlatırken başımı yastığa geri düşürdüm.

Yine insanlar kendi çıkarları için beni düşünmeden ateşin tam ortasına atıyordu, ilk defa başıma gelmeyen bu durum beni umursamaz yapmak yerine daha da yaralıyordu.

Piyon olarak kullanılmak, ve bunu değer görmek istediğim insanlar tarafından yapılması...

İğrenç bir şeydi!

ᦈᦈᦈ

Sıkı sıkıya yaptığım at kuyruğundan sıyrılan saçlarımı sprey ile yapıştırıp aynada son kez kendime baktım.

Arslan'ın aramasından sonra yatarka biraz oyalandıktan sonra zar zor yataktan kalkıp saat ikide olan dersim için hazırlanmıştım. Aslında pek gidesim olduğu söylenemezdi fakat gitmeye mecburdum.

ÖĞRETMEN BEY +18 |  daddy issues Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin