Kuzular hepinizden çok çok özür diliyorum . İsterdim ki hayal ettiğim her şeyi kurguya yansıtabilseydim. Ama kısmet işte . Herkese iyi okumalar diliyorum .
3 yıl sonra
Günlerimiz işe gitmek ve Aleda ile ilgilenmekle geçiyordu . Artık yaşı geldiği için kreşe göndermeyi düşünüyorduk ama güvenilir bir yer bulamamıştık henüz . Aradan geçen 3 yıl içinde bir sürü şey olmuştu .
Tuğrul ile birbirimize alışmış hatta aşık olmuştuk . 2 sene önce gerçek bir evlilik yapmış hatta düğün bile tazelemiştik . Kızım anne ve babasının düğününe 2.kez şahit olmuştu . Şu an ise ikinci çocuğumuza 4 aylık hamileydim . Bugün de cinsiyetini öğrenecektik umarım . Haftalardır kendisini göstermiyordu inatçı keçi .
Kahvaltıyı hazırladıktan sonra benimkileri uyandırmak için yukarı çıkıyordum . Kızım odasına yoktu sanırım yine bizim odaya damlamıştı cadı .
"Kızım , hayatım hadi uyanın artık. Hamile halimle onca iş yaptım sabah sabah siz hala yatıyorsunuz . "
"Gökçe , sana sabahın köründe kalk diyen mi var güzelim ? Gel hep beraber uyuyalım şurda ."Bu ikili istiyordu ki sürekli uyuyalım . Yan gelip yatalım evi de bok götürsün . Gerçi Tuğrul eve çalışan almak konusunda ısrarcıydı ama hala tüm işi kendim halledebileceğimi düşünüyordum . Aman canım halledemezsem Tuğrul halleder yani ne yapalım ?
"Söylenme söylenme kalkın hadi kızımı da kendine benzettin iyice ."
Tuğrul uyanmış kızımı uyandırmaya çalışarak konuştu .
"Kızım büyü bir an önce bu cadı ananla tek başıma mücadele edemiyorum ."
Hamilelik hormonlarından olsa gerek bana cadı demesine oldukça alınmıştım . Normalde olsa ben de ona laf atardım ama malum . Ne zaman aktığını bilmediğim göz yaşlarım ile süt dökmüş kedi gibi bakıyordum Tuğrul'a.
"Cadı demek . Öyle mi olduk şimdi Tuğrul efendi . Yazıklar olsun ya insan karısına hiç cadı der mi ? "
"Güzelim niye ağlıyorsun , ne oldu?"
Yüzsüz gibi hala soruyordu pislik. Kızım da uyanmış gözlerini ovuşturuken olan biteni anlamaya çalışıyordu garibim . Tuğrul 'a trip bakışları atarak kızımın elinden tutup banyoya ilerledik .
"Ne olmuşmuş . Ne oldu acaba Tuğrul efendi . Kızım sen de elimi yüzünü yıka aşağı gel tamam mı annecim ?"
Her kelimeye dili tam dönmeyen kızım yine yarım yamalak cevap vermişti bana .
"Tayam anne."
"Tamam o kızım tayam değil ."
"Ben de öye şöyedim."
"Yerim o dilini senin ben . Hadi hızlı ol kahvaltı soğuyacak ."Minik elleri ile kardeşini sevmeye başlamıştı . Ufaklığın bizi hissettiğini söylediğimden beri sürekli karnımı seviyor hemen gelip onunla oyun oynamasını istediğini söylüyordu . Ufaklık da ablasına cevap vermek istiyormuş gibi tekme atmaya başlamıştı yeni yeni . Yani bence atıyordu ama ne Tuğrul ne de Aleda bunu hissetmiyordu .
"Anne kerdeşimi görmeye gitçez mi?"
"Gidicez bebeğim . Ama sen de gelmek istiyorsan acele etmelisin ."
"Tayam anne."Kızımı ardımda bırakıp aşağı inmeye başladım . Tuğrul ise hala söyleniyordu . Yani hem sen gel karına cadı de hem de kendşnş haklı çıkarmaya çalış. Olacak iş değil doğrusu . Benimkileri beklerken hep beraber devirdiğimiz yılları düşündüm .
Kızım büyümüştü , şimdi de karnımdaki ufaklıkla beraber büyümeye devam ediyorlardı . Boran ile Zeynep evlenmişti her ne kadar zorlukla olsa da . Çünkü Tuğrul sen benim kardeşime göz mü koydun diye Boran 'ı öldürme teşebbüsünde bulunmuştu . Neyse ki son anda kurtarmıştık çocuğu .
Nur ve Mert ' i ise baş göz etmeye çalışıyordum ama ikisi de birbirine gıcık oluyordu ama en kısa zamanda bu meseleyi de çözecektim . Herkes geldiğinde kahvaltıya oturmuş karnımı doyurmaya başlamıştım . Ufaklık sağ olsun sayesinde sürekli yemek yiyordum .
"Güzelim hadi kaçırma gözlerini benden . Şaka olsun diye söyledim ben onu , özür dilerim ."
"Dileme Tuğrul özür falan dileme . Gözüme de gözükme bir süre, hatta."
"Yavrum gözüne nasıl gözükmeyeyim ? Ruh mu olayım ?"
"Beni ilgilendirmez ne yaparsan yap."Bu ruh değişmelerime alışmış olacak ki daha fazla üstelemedi . Kahvaltının ardından hazırlanıp hastahaneye doğru yola koyulduk . Dönüşte de aleda için bir kreşe görüşmeye gidecektik . Umarım bu sefer doğru yeri bulmuşuzdur diye geçirdim içimden ?
"Karıcım hala küs müyüz ?"
"Ne küscem sana be ? Çocuk muyum yanş bunu mu demek istiyorsun?"
"Pes yani yavrum. Bu cümleden bu imayı anca bir kadın çıkarabilirdi ."
"Kurban ol sen bana . Çok da konuşma önüne bak ."Yol boyu kah durup çiçek aldı kah gidip yiyecek bir şeyler alıp geldi yanıma . Aslında affetmiştim ama bunu Tuğrul 'un bilmesine gerek yoktu . Azcık daha burnu sürtebilirdi . Gergince geçen beklemenin ardından muayene olup aramıza ufak bir Tuğrul katılacağını öğrenmiştik. Kocam ve ben her ne kadar sevinsek de Aleda için aynı şeyi söyleyemeyecektim . Kardeşinin kız olmasını istiyordu da çünkü .
2 yıl sonra
"Aleda uyan artık. Okula geç kalacaksın ."
"Geliyorum anne ."Yine başlıyordu mesaim . Kahvaltıyı hazırlayıp Miraç'ı uyandırmaya gitmiştim . Allahtan oğlumun uykusu hafifti de beni çok yormuyordu . Onu hazırladıktan sonra ise babasını uyandırması için göndermiştim odamıza .
Herkes sofraya inince hızlıca karnımızı doyurmaya başlamıştık çünkü her zamanki gibi yine geç kalıyorduk . Kadınımızı doyurduktan sonra ortalığı da da hep beraber toplayıp yola koyulmuştuk . Ta ki kızım kalemliğini evde unuttuğunu söyleyene kadar . Tuğrul normalde olsa söylene söylene geri dönerdi ama kızı söz konusu olunca hiçbir şey demiyordu . Kız babası olmak bunu gerektiriyordu sanırım .
Kızımı okula oğlumu da babaannesine bırakıp işe gitmiştik . Bugün erken çıkacaktık o yüzden hızlıca işleri halletmemiz gerekiyordu . Çünkü yarın Mert ve Nur'un düğünü vardı bizim de hazırlıklar için yardımcı olmamız gerekiyordu .
Günlerimiz huzurlu geçiyordu umarım hep böyle olur diye dua ettim içimden .
Kuzular özür dileyerek bize ayrılan sürenin sonuna geldiğimizi söylemek istiyorum . Belki ileride kurgudaki eksikleri tamamlarım . Sizleri çok seviyorum kendinize çok iyi bakın , hoşçakalın .:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİZAR
ChickLit-Peki ya evlat edinsek? -Ben başkalarının peydahladığı piçlere değil kendi çocuğuma baba olmak istiyorum. Ne söylüyordu bu adam? - Boşanıyoruz . Hayatını adadığı adam sırf çocuğu olmuyor diye ondan vazgeçmişti...