18.Bölüm : Tanışma

2.8K 254 134
                                    

Yeni bölümden herkese merhaba.
Umarım keyifle okursunuz. Yorum ve oy atmayı da unutmayın lütfen .🥰🥰🥰🥰
Medya :Gökçe

Aradan geçen birkaç dakika boyunca buraya gelen giden olmamıştı . Hatta sesler gittikçe azalmıştı . Bu elimdeki bıçağı daha sıkı tutmama sebep olurken aklımdaki düşüncelere de engel olmaya çalışıyordum . Ya gelen kişi korumaları alt ettiyse ve bu yüzden sesler kesildiyse ? En iyisi elime bir tane de tava alayım kafasına vururum içilir girerse.

Bir elimde tava bir elimde bıçak içeri girecek kişiyi bekliyordum . Bu sırada Tuğrul 'u arayıp ne zaman geleceğini sormuştum. Birkaç dakikaya burada olacağını ve kapıyı kimseye açmamam gerektiğini söylemişti . Ben de iyice sağlam olsun diye kapının arkasına sandalyeleri koymuştum ,bekliyordum .

Adım sesleri duyduğumda korkum iyice kendini  belli etmeye başlamıştı.
"Yenge tehlikeli bir durum kalmadı ortada dışarı çıkabilirsin ."

Güvenmeli miydim? Ya Tuğrul un adamlarından biri değilse . O yüzden ses çıkarmayıp mutfakta durmaya devam ettim .

"Yenge , bir şey mi oldu . Bak kırıyorum kapıyı ." Aradan bir dakika falan geçmişti sanırım adam tekrar konuşmaya başladı .

"Abi , yenge dışarı çıkmıyor kırayım mı kapıyı." Abi dediği kimdi acaba . Umarım Tuğrul 'dur diye geçirdim içimden ."

Ben kendimi iyice hazırladığımda kapının hemen yanına geçip beklemeye başlamıştım . Adam içeri girer girmez kafasına vuracaktım . İçimden saymaya başladığımda kapı kırılmıştı . İçeri giren adam etrafına bakıyordu ki kafasına vurmamla geriye sendelemesi bir oldu . Ama filmlerde böyle olmuyordu ki bayılması lazımdı şu an.

Daha fazla düşünmeden adama saldırmaya başladım senelerdir adam dövmüyordum hamlamışım doğrusu . En son da yüzüne yumruk geçirdiğimde onun buraya geldiğimiz adamlardan biri olduğunu gördüm .

"Lan pislik sen hain miydin? Napıcaktın beni mi kaçıracaktın?"
"Ne diyorsun sen yenge , ne haini?"
"Sus be bilmiyoruz sanki bak yaklaşma bıçağı takarım ona göre ."
"Yenge istersen abimi arayalım onunla da konuş."
"Yürü git , ne konuşcam senin abinle acaba ?"

Hala güvenmiyordum bu adama yalan söylüyor olabilirdi . Hem Tuğrul ben gelene kadar dışarı çıkma demişti . Elimdeki bıçağı adama doğrulturken diğer adamlar da içeri girmişti .

"Ulan hepiniz de mi haindiniz Allah belanızı versin." Ardından sa Tuğrul içeri girmişti .

"Gökçe sen napıyorsun?"
"Tuğrul hain bunlar dikkatli ol."
"Ne haini Gökçe benim adamlarım onlar . Hadi bırak elindekini de gidelim buradan ."
"Ee az önce kimse bağırıyordu bunlar o zaman?"
"Bakkalın çırağını görüp kim olduğunu sorduklarında adam biraz yükselmiş bizimkilere . "

Ne yani tüm bu tantana çırak yüzünden miydi? Şaka gibiydi doğrusu . Ay adamcağızı da boştan yere dövmüştüm . Özür dilesem iyi olacaktı sanırım .

"Kardeş kusura bakma seni de boşuna dövdüm , hakkını helal et. İyi misin bak travma falan geçirme sonra."
"Estağfurullah yenge ne kusuru . İyiyim ben de senin elin bira ağır sanki . Az daha vursan kafam Diyarbakır karpuzu gibi yarılacaktı valla ."

Söylediği şey komiğime giderken gülmeye başlamıştım . Adamlar da benimle gülüyordu Tuğrul'un sesiyle hepimiz bir anda süt dökmüş kediye dönmüştük .
"Susun , hadi herkes işine baksın ."

Adamlar 'emredersin abi' diyerek dışarı çıkmışlardı . Ben de işlediği suç annesi tarafından yakalanan çocuk gibiydim adeta. Hem adamı boştan yere telaşlandırmıştım hem de adamını dövmüştüm . Ondan da özür dilesem iyi olacaktı .

İNTİZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin