İNTİZAR

19.Bölüm :Yemek

Yeni bölümden herkese merhaba.
Oy ve yorum atmayı unutmayın lütfen , umarım keyifle okursunuz.🥰🥰🥰

Medya :Tuğrul

Ne diyordu bu bakın ya ? Acaba ondan izin mi almıştık da şu an izin vermediğini söylüyordu ? Umarım Tuğrul bu durma müdehale eder de çirkefleşmek zorunda kalmam . Sanki bayılıyoruz biz onun oğluna da beni beğenmiyor hanımefendi .

"Anne , izin almadık sizden . Sizi ailem ile tanıştırmak istemiştim sadece."

Bize ailesi mi demişti o ? Bu adam bayağı iyi rol yapıyordu anlaşılan. Pek de rol yapmama gerek kalmayacaktı sanırım . Tuğrul hallediyor gibiydi şu anlık .

"Ne ailesi oğlum? Hala nikahsız yaşıyorsunuz nasıl aile oluyorsunuz acaba ? "
"Anne , en kısa zamanda evleneceğiz dedim ya . "
"Bundan sonra o işleri size güvenip de boşveremeyiz . En kısa zamanda gider kızımızı isteriz kınayı düğünü falan da hallederiz nasıl istiyorsanız ."

Sanırım artık top bendeydi . Olaya müdahale etsem iyi olacaktı .

"Şey aslında biz düğün düşünmüyoruz , hem benim ailem vefat etti kız isteme de yapamayız."
"Başın sağ olsun kızım . Düğünsüz olmaz bu işler . En güzeli yaparız Allah 'ın izniyle . Ayrıca nikaha kadar da sen ve torunum burada kalırsınız . Ana ocağından gelin çıkarsın."

Bu kadının tahmin ettiğim gibi bir insan olmadığını anlamıştım . Hem Zeynep be Tuğrul'u yetiştiren kişinin kötü biri olabileceğini düşünmek aptallıktı zaten. Kendisini annem olarak dile getirmesi ise içten içe hoşuma gitmişti doğrusu .

"Ay durun azcık seveyim mi ben torunumu ?"
"Ah tabi ,buyrun . İsmi Aleda ."
"Oy sevsin onu babaannesi . Bey baksana nasıl da güzel bir bebek . Tuğrul 'un küçüklüğüne benziyor aynı . Gökçe bir ara resmini gösteririm bu keratanın sen de göreceksin benzediklerini ."

Onlar karı koca kızımı severlerken ben de Zeynep ve Nur 'ü tanıştırmışım . Ben de Tuğrul 'un kuzeni Mert ile tanışmıştım . Rabia teyze ve Mehmet amcaya anne baba diye sesleniyordu . Anladığım kadarıyla onlar büyütmüştü Mert'i.

"Kızım , Aleda kaç aylık diyeceğim ama aylık bile değil sanırım."
" 10 günlük efendim ."
"Kızım ne efendisi Allah aşkına . Ayrıca siz kafayı mı yediniz lahusa kadınsın ne işin var buralarda senin yatıp dinlenmen gerekiyor . Neyse ki elimdesiniz artık düğüne kadar ben sizi toparlarım."

Biz yemek yerken Aleda uyuyordu . O yüzden güzelce doyurmuştum karnımı . Beşiği falan bahane ederek burada kalmamaya çalışıyordum . Ama Rabia hanım bayağı bir dişli çıkmıştı doğrusu . Tuğrul 'un adamlarını aratıp beşiği buraya getirmelerini istemişti . Tuğrul da bunu engellemeye çalışırken bizimle birlikte bu eve mahkum edilmişti . Ama ayrı odalarda kalacakmışız . Kadın evlilik dışı çocuk yaptık sanıyor hiçbir şey söylemiyor  ama aynı odada kalmamıza laf ediyordu .

"Kızım iyice ye sen . Nasıl bu kadar zayıfladın sen daha yeni doğum yapmadın mı ?"
"Bünyem çabuk yakıyor benim ."
"Söylediğin iyi oldu her şeyden şok çok yediririm o halde ."

Yemek yemeyen her ne kadar çok sevsem de bu kadarı bana bile fazlaydı . Tabağımı bitirdikten Rabia hanım tarafından yenileri ekleniyordu . Tabi bu esnada evdekilerin sorularına cevap veriyordum. Zeynep ile daha önceden tanıştığımızı çaktırmıyorduk çünkü annesi duyarsa neden bana söylemedin diye saçını başını yolabilirmiş . Yani Zeynep böyle söylüyordu ,

Beni bu işkence gibi geçen yemek faslından kurtaran kızımın ağlama sesi olmuştu ? Önce masadan kalkıp kızımı kucağıma almıştım biraz sakinlemedik için . Çünkü maması hazır değildi ve o zamana kadar ağlaması hiç iyi olmazdı . Mutfağa gitmek içim yeltendiğimde Rabia hanım konuşmuştu.