Kağan panik içerisinde etrafına bakınmaya başladı.
"Lanet olsun! Neden buradayız? Neden?" Hızla motora atlayıp motoru çalıştırmaya çalıştı ama motor çalışmıyordu.
"Siktir! Neyi var bu şeyin?" Kasıklarırının sızısı ile elini yumruk yapıp motora geçirdi.
"Kağan, beni dinle ve sakin ol. Nabzın neden bu kadar yüksek? Panik attak mı geçiriyorsun?" Kağan sinirle sıktığı dişlerinin arasından tıslarcasına bağırdı.
"Kes sesini! Gidelim buradan. Hemen!" Kağan artık dayanamıyordu. Elini kasıklarına bastırıp derin bir nefes aldı. Gözleri kararıyor,elleri titriyor, midesi bulanıyordu.
"Gidelim buradan lütfen!" Kağan artık yalvarıyordu.
"Sen bu profesörden çok mu korkuyorsun?" Kağan başını motorun direksiyonuna yasladı.
"Kağan! Korkma. Ben bizi tekrar yakalamasına izin vermem. Söz veriyorum. Kasıklarını dikmek için buradaki malzemeler gerekiyor. Sadece malzemeleri toplayıp çıkacağız. Doktora gidemezsin bu saatten sonra. Aranıyorsun çünkü."
"Sen delirmişsin. Bu herif karnıma seni yerleştirecek kadar güçlü. Nasıl alt edebilirsin ki?"
"Beni karnına yerleştirdiği için mi güçlü yani? Komik olma. Eğer gücüm yerinde olsaydı bunu yapamazdı bile. Şu anda o küçük yumurta parçası değilim. Yani tahmin edemeyeceğin kadar güçlüyüm. Şu anda istersem seni acıdan ağlatıp karnını patlatarak içeriden çıkabilirim. Bunu yapmamamın tek bir sebebi var. Ben katil değilim. Gücümü öldürmek için değil iyileştirmek için kullanırım." Kağan korku ile başını kaldırıp yutkundu.
"Sağol çok rahatladım şimdi."
"Hadi içeriye girelim artık." Kağan onaylarcasına kafasını sallayarak motorun üzerinden kalktı ve girişe doğru ilerlemeye başladı.
"Ne yapıyorsun?" Kağan omuz silkti.
"İçeriye giriyorum."
"Buranın sahibi misin?"
"Ne alaka?"
"Gerçek misin sen ya? Çatıya çıkacağız bekle." Kağan şaşırarak karnına baktı.
"Sen beni örümcek adam belledin iyice ama."
"Şu anda örümcek adamsın zaten." Bu cümleden sonra bedeninin kontrolünü kaybederek çatının olduğu tarafa doğru ilerlemeye başladı.
"Hayır ya! Benim bu zamana kadar hep yükseklik korkum vardı. Şu yaptıklarıma bak. Bunu yapamam." Elini duvara koyarak tırmanmaya başladı.
"Oha bu nasıl oluyor?" Hızla çatıya çıktığında midesinin bulanması ile kusmaya başladı.
"Amma zayıf bir bünyen var seninde."
"Herkes..." Öğürerek zorla konuşmaya çalıştı.
"Herkes bu kadar güçlü..."
"Öğğk",
"Olamaz." Mira sıkıntı ile nefes alıp konuşmaya devam etti.
"Yalnız zaten yemek bulamıyorsun. Birde her bulduğun yemeği kusarsan ikimizde fazla yaşamayız haberin olsun." Kağan kusmayı bitirerek sırt üstü yere düştü ve derin bir nefes aldı.
"Çatıda biri var efendim. Sesler duydum." Aşağıdan gelen seslerle zorla yerden kalkıp korku ile etrafa bakmaya başladı.
"Ben ne dedim? Sesini duymamaları mucize olurdu zaten."
"Siktir ya! Bir dinlenmeme izin vermedi şerefsizler."
"Ne büyük dertler var bu dünyada." Kağan panikle çatıya gelen adamlara baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEK 301
FantasyUyandığınız yer odanız değilse ne yapardınız? Hiç tanımadığı,hiç tatmadığı bir korkuyla açtı gözlerini Kağan. Sırtı sert ve soğuk zeminde, gözleri hafif aralık... Bir deneye kurban gitmek üzereydi Kağan. Sert ve soğuk bakışlarını hızlıca etrafta ge...