HATIRLATMA
Adının Ege olduğunu öğrendiğim bir çocuk sürekli bana bakıyordu. Aslında yakışıklıydı. Önceden söylemiştim bunu değil mi? Dejavu mu bu?
Her neyse. Pek benlik bir tipi yoktu ama.
Ders zili çaldığı anda bizimkilerle beraber sınıfa doğru ilerlemeye başlamıştık.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Sınıfa girdiğimizde spor salonunda gördüğüm kızlardan biri başka bir kıza zorbalık yapıyordu. Gözlerim kahküllü olanı aradığında sınıfta olmadığını anlamıştım.
Hazal: Çocuklar bakın burada ne var? Elisa'nın günlüğü! Biraz eğlenceye ne dersiniz?
Daha fazla dayanamazdım. Birinin özelini okumak yetmezmiş gibi birde herkese yaymak ne demekti? Birinin bu şımarık kıza haddini bildirmesi gerekiyordu.
Ali'ye baktığımda bana güven verici bir bakış attıktan sonra ona gülümsedim ve kızın yanına gittim. Günlüğü elinden almak için elimi uzattığımda günlüğü geri çekti ve benim elim boşta kaldı.
Hazal: Sen kimsin be?
Zeynep: Bana bak kızım seni çok pis yaparım he! Ayar oldum sana zaten ver şunu.
Alay eder gibi güldükten sonra saçını tek parmağıyla düzeltti ve bana doğru yürümeye başladı. Ne geri ne ileri gittim. Sadece yerimde durup onu izliyordum. Tam önümde durduğunda konuşmaya başladı.
Hazal: Kaşınıyor musun sen?
Zeynep: Bilmem. Belki?
Hazal: Hah. Yeni eğlence sen mi olacaksın?
Zeynep: Dikkat et de benle eğlenirken başına bir şey gelmesin.
Alayla sırıtıyordum. Bu onu daha sinir ediyordu. Yeri geldiğinde insanları sinir etmekte üstüme yoktu.
Hazal: Ne gibi şeyler?
Zeynep: Bilmem. Her an her şey olabilir değil mi?
Biz birbirimize her an saldırabilecek durumdayken kapı sesi duydum ama içeri giren kişiye bakmadım bile. Şuan ki ilgi odağım karşımdaki gıcığın tekiydi. Aniden tanıdığım gür bir ses içeride ki sessizliği bozdu. Herkes bize bakarken içeri giren kişiye dönmeye başladılar.
Çağrı: Ne oluyor burada?
Yine gelmişti. Bu son olaydan sonra ona olan nefret katsayım 2 kat daha fazlaydı.
Dönüp ona baktığımda direkt olarak karşımda ki kıza bakıyordu.
Çağrı: Hazal. Buraya gel.
Kız korkmuşa benziyordu. Az önce sinirden kuduran o kız şuan yok olmuş gibi ürkekti. Tabii bu iyi bir şey değildi. Birinin o geri zekalıdan korkmasını özelliklede bir kadının o geri zekalıdan korkmasını asla istemiyordum.
Hazal: Elisa'nın ... Günlük... Ben...
Kesik kesik konuşurken onun elinden günlüğü bir hışımla kapıp kolundan tuttum ve yapmacık bir gülümsemeyle sırasına oturttum.
Zeynep: Eski notları verdiğin için çok teşekkür ederim Hazal'cığım. Sayende 2 haftalık boşluğumu doldurmuş olacağım. Sana geri veririm Çarşamba günü.
Hazal şaşırmışa benziyordu. Onu koruyacağımı düşünmemiş olacaktı ki bana gözlerini kocaman açarak bakıyordu. Kulağına eğildim ve fısıltıdan daha az duyulacak bir ses tonuyla konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓒𝓘𝓝𝓐𝓨𝓔𝓣// ZeyÇağ//
Fanfictionİki ayrı hayat, iki ayrı nefret ve bir ceset. - Vefa'ya ne yaptın Çağrı? +Ne o sevgilin için mi endişeleniyorsun? - Aşkımı nefrete dönüştürdükten sonra bir sevgilim olabileceğini mi düşünüyorsun?