Ateş değil ama Sıcak şeyler

3.2K 108 84
                                    


Siz çok ballı okuyucularsınız

(Meyda Dolunay ve Güneş misali)




"Bir gecede rahat uyusam ya. " Güneş sitem ederek kalkmıştı bu sabah.
Dün geceki duyulan inlemeler olayı şöyleydi:

"Sen değilsen ses nerden geliyor? " dedi Güneş hayretle Masal'a bakarak. Masal ise kapıyı işaret etti.
"İçerden." Güneş kapıya çevirsi kafasını.
Sesler hafifelemişti. Ama hala biraz mırıltı vardı. Masal bu inlemelerin ne olduğunu gayet iyi biliyordu. Ve hiç rahatsız etmek istemiyordu. Ama Güneş öyle değildi.
Uykusundan kaldıracak kadar kuvvetli sesin ne oldupunu merak ediyordu. Başına ne geliyorsa meraktan zaten.

Güneş yataktan kalkıp kapıya yöneldi. Onun kalkıtğını gören Masal'da ayağa kalktı.
"Dur, Güneş. " ama Güneş onu dinlemedi. Kapıya dokunduğu gibi açıp çıktı. Masal da arkasından çıktı.
Güneş salonun ortasında durup sesin gerçekten nerden geldiğini anlamaya çalıştı. Masal ise kolunu tutmuş onu çekmeye çalışıyordu.

Ses banyodan geliyordu. Hatta artmıştı bile. İniltiler evi doldurmasada arada şiddetleniyordu. Odaları banyonun yanında olduğu için bu kadar rahatsız etmiş olmalıydı onları.
Güneş tereddüt etmeden banyoya yöneldi. Bu sefer Masal onu daha çok kendine çekti. Güneş yalpalayıp Masal'a döndü.
"Güneş odaya geçelim. Bizi ilgilendirmez bu. " dedi Masal. Haklıydı diye düşüdü Güneş. Ama içinde ayı inadı vardı şuan.
"Uykumdan kalkacak kadar rahatsız olduğuma göre br çift laf edebilirim değil mi? " dedi sitem eder gibi. İkiside fısıldıyordu.
"Bak bir yerde haklısın ama bizi gerçekten ilgilendirmez. Ne söyliceksen sabah söylersin. "

"İçerdeki kim? Kime söylicem? " kaşlarını çattı yavaşça. Masal haklıydı belki ama kendi inadı ağır basıyordu.
"Onuda sabah öğreniriz. Hadi odamıza dönelim. " dedi ve Güneş'i arkasından itikleyerek odaya soktu. Güneş hala sinirli ama memnun olmuş bir şekilde odaya döndü. Sesler hala geliyordu.
'Şimdi ben nasıl uyuyacam? ' diye geçirdi içinden.
Sesli bir of verip yatağa yattı.
Ve sabaha kadar uyuyamadı. Bütün gece sesin kim olabileceğini düşündü.


Sabah olduğunda yüzü beş karış yataktan kalktı. Banyoya gidip kendine geldikten sonra biraz rahatlamıştı ama hala uykuluydu. Kendine gekebilmek için evden çıkmadan kahve yapmayı aklına yazdı.
Okuldaki kahveler içilmiyordu.

Dolabına yönelip kıyafetlere baktı biraz. Sonra pemcereye döndü. Hava son bir kaç günde soğumaya başlamıştı. Bugün de soğuk görünüyordu.
Dolaba tekrar dönerken hala uyuyan Masal gözüne çarptı.
'Ayı gibi yatıyor' dedi içinden. Dolabını bırakıp Masal'ın yattığı tarafa yöneldi. Yerlerde kıyafetler vardı. Hahır her yerde kıyafetler vardı. Dünya'nın en dağınık insanıyla aynı oda da kalıyor olabilirdi.
Güneş yerdeki kıyafetlere bakarken bir tanesini eline aldı.
Dakika bir gol bir. Masal'ın donu.
Güneş iğnerek elindekine bakarken kurtulmak için Masal'a doğru attı. Don döne döne tam suratında yerini aldı.
Masal buna uyanmamıştı elbette. Ama uyandığında çok sevinecekti.

Güneş sessiz kahkahalar içinde dolabına geri döndü.
İçinden bir gri, boğazlı kazak çıkardı. Altına bol mavi kotunu da alıp yatağına attı. Üstünü değişitip çantasına masasındakileri tıkıp masaya güzelçe yerleştirdi.
'Kahve yapıp çıkarım. ' dedi içinden. Odadan çıkıp mutfağa ilerledi. Mutfak masasında Aleda oturuyordu. Gözleri şişmiş, uykusuz ve yorgun görünüyordu. Önünde tost ve kahvesi vardı. Kahvaltı ediyordu.

"Günaydın." dedi Güneş. Neşeliden çok endişeli bir Günaydındı.
Aleda, Güneş'i yeni fark etmişti.
"Günaydın." diye karşılık verdi. Canlı çıkarmaya çalıştığı sesi canlı çıkamamıştı.
Güneş hiç tereddüt etmeden bodoslama girdi olaya.
"Dün nerdeydin? Geç geldin. " dedi. Konuşurken dolaplardan termosunu aldı.
"Arkadaşlar çağırdıda onlarlaydık. İçtik... Biraz... "
'Bu mu biraz? ' dedi içinden Güneş.

Kod Adı: Yurt  GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin