İtiraf zamanı

1.8K 90 61
                                    


Çok ara veriyorum bölümleri atamıyorum biliyorum.
Götümün üstüne otursam yazacam.
İdarelik bir bölüm şuan olayların kopmasına yaklaşıyoruz.
İyi okumalar.

(Medya Aleda)

Hava ağırlaşıp güneş götünü bize dönerken yurt odamızda aç kurtlar mağaralarından çıkmaya başlamıştı.
Etraf her zamanki gibi gergindi.
Güneş ve Masal eve geldiklerinden beri hissettikleri gerginlik ürpertisi hala devam ediyordu.
Aleda odasından hiç çıkmamış olmalıydıki kimse onu ortalıkta görmemişti. Odasına girecek cesaret kimsede yoktu. Burçak ise bir kaç kez tuvalet için odasından çıkmıştı. Yine elinde telefonuyla ile biriyle gülerek yazışıyordu.
En azından Buçak'ın evde olduğunu biliyorlardı.
Kuşlardan aldıkları haberlere görede Dolunay'ın antrenmanı vardı ve geç gelicekti. (Kuşlar=Masal)

Güneş kendi odasında yatakta balina gibi uzanmış telefonuna bakarken salondan yüksek sesli bir kapı çarpma sesi geldi. Dış kapının kapanma sesiydi. Malum dış kapı Masal'ı cimcikleyince çıkardığı böğürmeyle aynı sesi çıkarıyordu.
Güneş görünmez kulaklarını meraklı bir şekilde havaya kaldırıp yattığı yerden doğruldu.
Dün akşam olan olay hala merakını dürtüklüyordu. Hayır makas olayı değil elinizi ordan çekin lütfen.
Ayıp.

Evin duvarlarının yalıtımlı olmasının yeri geldiğinde verdiği şansı kullanmak adına içeriyi dinlemeye başladı. Mutfaktan sesler geliyordu. Biri buzdolabını açıp kapatmıştı. Sonrada tezgaha konan bir bardak sesi.
Güneş daha fazla dinlemesine gerek kalmadığını düşünerek ayağa kalktı ve odanın kapısına yöneldi.
Sonra hızla arkasına döndü. Eğer Masal'a bişe belli ederse sıçabilirdi. Ama Masal götünü ona dönmüş yatıyordu.
Güneş sanki sıradan bir şekilde odadan çıkıyormuş gibi kapıyı açtı ve çıktı. Sessiz olmasaydı Masal kesin bir şeyler çakardı çünkü ne kadar manyak olduğunu anlamak için bir kaç saat beraber olmanız yeterliydi.

Mutfağa doğru ilerlerken görüş alanına Aleda girdi. Masada oturuyordu ve elinde de bir bardak bira vardı.
Biraya bu kadar parayı öğrenci kafasıyla nasıl veriyorlardı acaba?

"Aleda. Nasılsın? " diye sordu Güneş. Aleda oldukça depresif görünüyordu. Güneş bu soruyu daha çok iyi misin der gibi sormuştu.

Aleda eliyle Güneş'e oturması için sandalyeyi gösterdi.
Oturduğu gibi uzun bir meseleyi konuşacaklarını anlamıştı. Onun için sorun değildi yardım etmek isterdi.

"İyi olmaya çalışıyorum. " dedi Aleda ama sesi daha çok bir çukura düştüm ve çıkmak için bir ipim yok der gibiydi.
Güneş ne olduğunu bilmiyordu. Ama merakı onu yiyip bitiriyordu.

"Burçak'la ilgili mi? " dedi. Ve hızlı gittiğini düşünerek toparlama çalıştı.

"Eğer fazla özelse anlatma tabii ama aranızda bir şey olduğu çok belli. "

Aleda derin bir nefes aldı. Verirken nefesi titredi. Uzun zamandır var diye düşündü.
Çok uzun zamandır.

"Fazla özel değil aslında. Seninle konuşabilirim bunu. "
dedi ve ciddi bir yüzle Güneş'e baktı.

"Olaylar çok önceden başlıyor Güneş."

"Ne kadar önceden? "

"Çocukluğumuzdan beri. "

"Anlat hepsini dinlerim. " dedi Güneş anlayışlı bir şekilde.
Aleda onun bu tavrını sıcak bir gülümseme ile karşılık verdi. Yüzü değiş belki ama gözleri gülmüştü.

"Biz çocukken aynı apartmanda otururduk. Komşuluk gereği vs çok fazla yan yana durduk. Oynadık hatta beraber yattık. Çocukluk arkadaşıyız aslında.
O zamanlar çok eğlenceliydi. Çok yakındık. Kimse giremezdi aramıza.
Sonra... "

Kod Adı: Yurt  GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin