Medya - Hasan...
Salonu dolduran loş ışığın aydınlattığı kadardı ev. Kendi nefes sesini duyabileceğin bir sessizlikti. Sessizliği sadece Burçak ve Aleda'nın ayrılan dudak sesleri doldurmuştu.
Aleda kendine çektiği kızı öylece bırakmış ve kensini uykuya bırakmıştı.
Yada bayılmıştı kimse bilmiyordu. Burçak ise anın şokuyla geri çekildi.
Elini dudaklarına götürdü. Zerre beklemediği bir ansa bu onun için. Aleda'nın çektiği bu acının sebebi biri olabilir miydi?
Aşk acısı olabilir miydi?
Öyle olsa bile neden Burçak'ın haberi yoktu ki?
Hiç değilse biraz bile olsa Burçak'a anlatırdı. Yani anlatırdı herhalde...
Tabii o kişi zaten Burçak değil-
Burçak hızla ayağa kalktı. Hayır öyle bir ihtimal çok saçmaydı. Yıllardır beraberler öyle bir şey olsa anlardı. Hep anlamıştı.
Şu zamana kadar herkesi anlamıştı. 6.hislerine güveni hep tamdı.
Aleda'nın başka bir sorunu olmalıydı.
Burçak düşüncelee bulutu arasından mutfağa gitti. Ama dudaklarında ve yanaklarında toplanan kanın yüzünü yaktığını koşarken yüzüne değen rüzgarla hissettiği. Vücudu alev almıştı bir anda.
Sadece mutfak kısmını aydınlatan ışığı açıp kahveyi dolaptan aldı. Hızlı bir kahve içirmeliydi ona yoksa sabah fena ağrılar çekicekti.
Elleri titrerken kahveyi koydu ve altını açtı. Kafasına doluşan düşünceler arasından yutkunmaya çalıştı. Daha önce Hasan ile de çok kez öpüşmüştü ama hiç böyle bir etkisi olmamıştı vücuduna.
Yada aklına...
Durdu. Hasanla kendini hayal etmeye çalıştı. Beraber geçirdikleri anılardan birini düşündü. Arabada manzarayı seyrederken. Gülüşerel birbirlerine bir şeyler anlatıyorlardı. Hasan yavaşça eğildi ona doğru. Burçak da anlayıp ona doğru eğilmişti.
Gözlerini kapatıp dudaklarını buluştururdular. Ağır şekilde ilerleyen bir öpüşmeye girdiklerinde Burçak hayalin içinde bir ses duydu.
"Burçak seni seviyorum. " diyen Aleda'nın sesiydi. Fısıltı şeklinde kulağında duydu bir anda. Anında gözşerini açarken karşısındaki Hasan Aleda'ya dönüştü. Baygın ve koyu gözlerle ona bakıyordu. Bir eli yanağında onu okşuyordu Aleda.
Sonra tekrar fısıldadı.
"Lütfen gitme. "
Burçak irkilip gerçekliğe döndü. Kahve kaynayıyordu önünde. Hızla altını kapatıp fincana döktü. Daha sonra eline aldığı kahveyle Aleda'nın yanına döndü.
Onu bıraktığı pozisyonda kalmıştı. Burçak kahveyi sehpaya bıraktı ve Aledaya döndü. Biraz dürtüp uyandırmaya çalıştı.
"Alede hadi kalk." dedi elini Aleda'nın sırtına koyup desteklerken. Ama kafasında dönüp dolaşan sahneler ise ellerini titretiyordu. Aleda mırıldanarak Burçak'ın yadımıyla patates çuvalı gibi koltukta oturdu.
2 saniye sonra arkaya doğru devrilirken tekrar tuttu onu Burçak.
Alesa başı arkaya düşerken hafif mırıltılar çıkarıyordu. Çocuk huysuzlanması gibi sesler. Burçak güldü bu haline.
Kahveyi sehpadan alıp Aledaya götürdü. Kafasından destekleyip ağzına götürdü.
"Dikkat et sıcak. " dedi. Aleda yarım gözlerle kahveye bakıp ağzını açtı. Küçük bir yudum alıp kahveyi itti.
"İstemiyorumm." diye söylenirken Burçak tekrar ağzına götürdü.
"İç şunu. "
"İSTEMİY-" diye bir anda bağırınca Burçak hızla eliyle ağzını kapattı. Aleda'nın hiç görmediği bir özelliği ortaya çıkarken derin nefes aldı.
"İçmen lazım! " diye fısıldadı sitemle. Aleda ağzındaki eli tekrar itip bağıracakken Burçak engel oldu.
"İçersen seni öperim! " dedi hızla. Sonra ne dediğinin farkına varıp kaşlarını çattı. Ne diyordu lan o?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı: Yurt GxG
RomanceÜniversite hayatına yeni atılan bir kız ve ruh hastası ev arkadaşları Aradığım gibi bir gl bulamadım o yüzden ben yazıyorum. Sevmeyen okumasın işte.
