kana susamışlar sezon 2

1.3K 96 19
                                    



Neler oluyordu hayatta öyle? Tavana bakıp sormak gereken konulardan birini benliği fısıldıyordu yatakta yatan kıza. Güneş orgazm etkisindeydi hala. Daha önce bir iki kere masturbasyon denemişti ama utancından ileri gidemediği zamanlar olmuştu. Şuan ise hissettiklerini anlamdıramıyordu. Dev bir çikolatalı pastanın içine düşmüş gibiydi. Soğuk ama yedikçe içini ısıtan krenşantili bir pasta.
Çikolata sosuyla beraber eridiğin türden bir lezzet ve hazdı. Aynısı değildi belki ama ancak böyle betimleyebilirdi.
Dolunay, Güneş'in eriyip giden bedenini kısaca temizlemişti ve odasına götürüp yatağa yatırmıştı. Kendiside duş almak için banyodaydı. Sadece su sesinin evi doldurduğu bir ortamda Güneş aniden diklendi.
Yüzündeki baygın ve mayışık ifade şoka evrildi.
'Hassiktir! Noldu lan az önce? Bu göt beni mi yaladı şimdi? ' öyle etkisi altında kalmıştıki duramamıştı bile onu. O an sadece kendini zevke ve Dolunay'ın dominant ellerine bırakmıştı. Pişman mıydı?
Belki...
Kısmen.
Hayır değildi. Kimi kandırıyorduki aklından silinmeyen sahneler gözünde tekrar tekrar canlanıyordu. Libidosu daha fazla diye bağırıyordu ama gururu göte vurmuştu bile.

Banyodaki su sesi kesilip kapının sesi geldi kulağına. Dolunay banyodan çıkmış ve ışık hızında üstünü giyip Güneş'in kapısını açtı. Saçları ıslaktı. Esmer teni hafif kızarıktı. Gözleri ile parlıyordu.
Güneş ona nasıl bir ifadeyle bakıyordu bilmiyordu ama Dolunay ifadesine şaşırmıştı.

"Noldu? " diye sordu masum bir şaşkınlıkla. Sanki az önce yaşananlardan hiç haberi yokmuş gibi...

"Sen her önüne geleni... Böyle... " hırsla başladığı cümlesinde tıkalı kalırken hırsını ve sinirini korumaya çalıştı. Ama Dolunay çoktan sırıtmaya başlamıştı bile.

"Böyle ne? " Güneş kendisine dalga geçer gibi bakan kıza daha da sinirlendi. Aslında bu yersiz bir sinirdi. Utancını sinire çevirmişti.

"Sen her gördüğünü yalıyor musun böyle?! " diye bağırdı bir anda. Dolunay cümleyi böyle kuracağını tahmin etmediğinden şokla gözleri açtı. Dairede inleyen sesi görmezden gelmeye çalıştı.
Ama madem küçük bir oyun adımı atılmıştı. Neden uğraşmasındıki?
Yüzü tekrar sırıtmaya döndü.

"Normalde seçiciyim ama buna bağımlı olurum gibi. Fazla verme bana. " diyip göz kırptı. Güneş'in tıpkı bir güneş gibi yanmaya başladığını ama yüzünde mimik oynatmamak için verdiği savaşı size anlatamazdı. Utancını sinire çevirme planı başarılı ilerlemedi.

"Ha daha önce yaptın yani? " derken Dolunay'ın sırıtması dondu.

"Yani şey... Öyle değilde... " derken Güneş hırsla yastığını tuttuğu gibi kıza fırlattı.

"İNKARDA ETMİYOR. BARİ YALAN SÖYLE! " diye çemkirirken dış kapıdan giren Masal'ı duymamışlardı.

"Noluyor lan?" derken Dolunay Masal'ı kendine siper etti.

"Civcivi sakinleştir seni yemeye çıkarırım. " diye fısıldayım kaçtı odasına. Masal'ın hayali kulakları havalandı. Kapıdan çıkıp Dolunay'a dalmaya çalışan kızı tuttu.

"Wow katil ördek sakin ol. Noluyor? " diye çırpınan kızı tuttu kollarından. Bunu başarırsa Dolunay'ın götüne 3 öğrenci kredisi kadar yemek ısmarlatabilirdi.
Ama hayalleri hızlı suya düştü.
Güneş boyuna ve cüssesine rağmen Masal'ın elinden kurtuldu.

"Bırak lan! Sıkacam onun ümüğünü?! " derken Masal'ı ayaklarından tutup yere devirdi. Masal şokla iki seksen yeri boylamayı planlamıyordu. Olduğu yerden Güneş'i tutmaya çalıştı.

"HAYIR YEMEK SÖZÜM. GİTMEE! " diye bağırırken Güneş onu sallamadan Dolunay'ın odasına girip kapıyı sertçe kapattı. Dolunay korku ile irkilip arkasını döndü.
'Ulan Masal bir istediğimi yap! ' diye söverken içinden korkuyla Güneş'e baktı.

"Bak sakın yine ısırma diğeri geçmedi bile! " diye söylendi geri geri giderken. Güneş ise aynı yavaşlıkta ona doğru geliyordu.

"İyi bende başka yerini ısırırım o zaman. " diye kızın üstüne doğru koşmaya başladı. Dolunay üstüne doğru gelen civcive gülmemek için kendi içinde başka bir savaş verirken domainant Dolunay'ı gün yüzüne çıkardı. Seri bir şekilde Güneş'i kolundan tuttuğu gibi yatağa fırlatıp iki kolundan yanlara sabitledi. Yüzüne eğilirlen ıslak saçları ıslattı ikisinide.

"Tekrar yapmamayı istiyosan söyleseydin üstüme atlamana gerek yoktu. " dedi gülerek. Güneş şok ve sinirle çırpındı.

"Yok öyle bişey. Paçayıda böyle kurtaramazsın ayrıca." dedi. Yüzünün dibinde olması pek yardımcı olmadığından gözleri titredi. Kokusu... Ciğerlerine doldu. Bu bir kaç saniyeliğine odağını unutturmuştu.

Dolunay ise yüzüne daha da eğildi.
"Böyle yapsam kurtarır mıyım? " dedi ve dudaklarını yumuşakça okşadı dudaklarıyla. Güneş kendini öpeceğini zannedip hafif ona iterken kendini Dolunay geri çekildi. Sırıttı dudaklara. Şuan aralarında mesafeye dair hiç bir şey yoktu. Dolunay direk kızın dudaklarına konuşuyordu.

"İstemediğini sanıyordum. " dedi. Güneş'in siniri buraya kadardı işte. Mayışma seansı iki başlamıştı. Elleri kurtarıp Dolunay'ı iki yandan tutup çekti.

"Kapa çeneni. " diyip dudaklarına serçe yapıştı. Dolunay kırkırdarken öpücüğüne karşılık verdi. Alt dudağını emen kızın sertliğinin aksine yumuşakça öptü onu. Yavaşlığı Güneş'i delirtsede kendiside ona ayak uydurdu. Ağır ağır öptüler birbirlerini. Güneş alt dudağı ısırıp çekerken nefesleri hızlanmıştı. Ayrılıp ayrılmamak arasında kalıyorlardı ama bir yandan da nefessiz kalıp ölmekde vardı.
Dolunay ise mayışık ve parlak gözlerle bakan gözlere dikti gözlerini. Tekrar küçük bir öpücükle birleşirlerken ayrılıp birbirlerine tekrar baktılar. O kadar derin istek doluyduki ikiside. Birbirlerine aynı şekilde baktıklarının bile farkında değildiler. Akıllarından tek bir şey geçiyordu...

"Seni seviyorum Güneş. " diye o düşünceyi dile getirsi Dolunay. Güneş ise nefesleri arasından güldü. Bu gülüş Dolunay için bir kurşun etkisi yarattı. Beyniyle bu kareye screanshot almak istedi.
Güneş ise gülerek kısılan gözleri ile bakışlarını sakladı Dolunaydan.

"Bende seni seviyorum. " diye fısıldadı dudaklara doğru. O an yüzüne değen damlaları bile hissetmiyordu. Bütün vücundaki uyarıcılar dudakları ve Dolunay'ın dokunduğu yerlerdeydi sanki. Kalbi deli gibi atıyordu.
Güneş Dolunay'ın gözlerindeki parıltıya an ve an şait oldu. Kendisine bir an için meme görmüş bebek gibi baktığına yemin edebilirdi. Bu tepkilerini hep görmek istedi.
İkiside birbirini içine sokup çıkarmamak ile ilgili hayaller kurarken Güneş daha fazla dayanamadı.
Dolunay'ı omuzlarından yana itip yatağa attı.

"Tamam yeter bu kadar yiyişme. Açım ben. " derken ayağa kalktı. Utançla kaçtığını belli etmemeliydi. Dolunay ise şoktaydı.

"Noluyor lan? Az önceki kız nereye gitti? "

"Yedim onu açlıktan. İstersen bundan sonrada babayı alırsın. " dedi sert bir sesle. Ayakta dikilip yukardan baktı kıza.
Dolunay ise daha da şok olmuştu. Lan Güneş'i az önce öperken yarısını falan mı yedim acaba? Noldu buna? diye geçirdi içinden.
Sonra sinirle kaşlarını çattı. Doğruldu ve Güneş'i kolundan tutup kendine çekti. Ani hareketle ikiside geri yatağa düştü.
Dolunay kaçmasın diye bir kolunu boynundan girip kendine çekti.

"Ben babayı almicam ama vercem babayı sana birazdan. " diyip hırsla kızın dudakları dahil yüzünü öpmeye başladı. Güneş huylanıp kırkırdarken kaçamaya çalıştı.

"Bırak lan! " dedi gülerek. İkisi beraner boğuşurken içerden gelen gür ses hızla kapıyı açtı.

"Lan evde yemek yok biride çıkıp yapmamı- anaa. " diye içeri dalan Aleda'ya döndü ikiside.
Aleda ise görüntü ile sırıttı.
"Burçak koş! " diye bağırdı içeri doğru. Burçak ise endişe ile kendi odasından geldi.

"Noldu ya? "

"Yeni çift alarmı. "





Kod Adı: Yurt  GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin