Kod Adı: Yurt GxG

Susamış vahşiler

Hehe salam

Kargalar yuvalarına döner iken. Biz seninle yürür iken. Gel şu köşede yapalım iken. Develer sana koysunuken.

Güneş batıyorken gökyüzünü bıçaklamışsın gibi bir kızıllık vardı havada. Gün batımı en çok sevdiği şeydi Güneş'in. Karanlığın gelişi huzurluydu sanki ama karanlık çökünce huzur yok oluyordu. Kötülük doğuyordu sanki.
O yüzden eve hava kararmadan dönerdi. Biraz kararsa korkmaya başlardı. Nedenini kendide bilmiyordu. Eski bir anı gibiydi bu korku onun için.
Ama anı gölgeliydi. Göremiyordu sebebini.

Yine hava kararmadan eve dönerken. Bugün Anıl'ın tehditkar cümlesi kulaklarında çınlıyordu. Daha fazla düşünmek istemiyor. Yüzünü bile görmek istemiyordu.
Ama gitmiyordu gözünün önünden.
Bu akşam eve kendi dönmüştü. Masal duraktan sonra onu bırakmış ve markete gitmek istediğini söylemişti. Güneş ise bir an önce eve gitmek istediği için ayrılmışlardı.

Bu akşam eğlence gecesiydi. Masal otobüsle sürekli bundan bahsetmişti. Her cuma toplanıp içtiklerini ve oyunlar oynadıklarını söylemişti. O da artık onların yeni üyesi olduğu için bu geleneğin devam etmesi gerekiyordu.
Kısaca üye kabul gecesi yapacaklardı. İlginç zevkleri vardı.

Güneş eve vardığı gibi üstünü değiştirmiş ve yatağına uzanmıştı. Haftanın yorgunluğu ve stresi üzerinde bariz bir şekilde vardı. Dinlenmeye çok ihtiyacı vardı. Okulun ilk haftasından aşırı yorulmuştu. Ama hala daha yapması gereken tonla şey vardı. Bunları düşünmek istemedi.
Düşünmekten bile yorgun gözlerini kapattı bir kaç dakikalığına ve açamadı.
Uykuya dalmıştı.

Masal ise o sıra eve gelmişti. Elinde biralar ve çerezler vardı. Bu gece uyumayı düşünmüyordu. Eğlencenin dibine vurmalıydı. Bir sonraki haftanın acısı ancak bu geceki içmeyle çıkabilirdi.
Büyük bir heyecanla eve girdi ama ev boştu. Yılmadı. Biralara dolaba koydu ve çerezleri masaya bıraktı. Herkesi toplaması gerekiyordu.

"Toplanın uzun bir gece bizi bekliyorr! " diye bağırıyordu evin içinde. Saat akşam dokuza geliyordu.
Herkesi toplamak için ideal bir saat. Önce Aleda'nın odasına girdi.

"Kalk kız. Bugün cuma. " dedi ve yatağında yatan Aleda'nın üzerine atladı. Aleda neye uğradığını şaşırırken ayaklandı. Sonra jetonu düştü.

"Haa bugün cumaa. " dedi ve sırıttı. Onunda sevdiği bir geceydi. Kim sevmezdiki.

"Kalk toplayalım herkesi. "

"Burçak yok. "

"Nerde? "

"Sence... Hasanıyla beraber o sen merak etme. Kodumun-" diye söylene söylene ayağa kalktı Aleda.
Masal da ona katılıp ayağa kalktı.

"İçecekleri dolaba koydun mu? "

"Koydum tabii. "

"Tamam sen Güneş'i al. Dolunayda gelir birazdan. "
dedi Aleda ve mutfağa ilerledi

Masal da yolun yarısında ondan ayrılıp odaya girdi. Işıklar kapalıydı sadece pencereden gelen sokak lambasının ışıkları vardı. Güneş yatağında yattığı gibi kalmış, uyuyordu. Masal yanına gidip eğildi.
"Güneş" dedi kolunu dürterek. Güneş mırıldandı. O sırada da içerden sesler geliyordu. Dolunay gelmiş olmalıydı.

"Kalk götü başı dağıtacaz. " dedi. Güneş yüzünü Masal'a dönüp gözlerini sonuna kadar açtı.

"Ne?"

"3 dakika içinde mutfakta ol götünü keserim. " dedi Masal son olarak ve ayrıldı odadan.
Güneş kendine gelmek için gözlerini açıp kapadı. Üstüne ağırlık çökmüştü, ayılmakta zorlanıyordu. Masal'ın saçmalamasıda üstüne eklenince iyice kafası karışmıştı.
'Göt möt ne diyor bu? Götümü mü yicek anlamadım?' dedi içinden.
Merakda ettiği için kalkmıştı ayağa. Belki yüzümü yıkarsam açılırım diye banyoya yöneldi.