denizdeki balıklar

820 74 9
                                    

Uyarı;)

Dolunay mutfaktan elinde sıcak rahatlatıcı bir sallama çayıyla çıkarken Masal ve Güneş'in odasına gitti.

"Uyandı mı iyice? " dedi kapıyı ardından kapatırken. Çalışma masasında oturan Burçak ona dönüp yanıtladı.

"Evet bilinci geldi sonunda. " dedi fısıltıyla.

Sabah olmasına az kalmışken hepsi Masal'ın başında ayılmasını beklemişti. Aleda yatağın köşesinde oturmuş Masal'a bakarken Güneşde hemen dibinde yerde oturuyordu.
Dolunay yatakda oturur şekilde duran Masal'a baktı. Gözleri yarı açık yorgun bir şekilde bakıyordu.
Yanlarına adımlayıp çayı yavaşça Aleda'ya verdi.

"Al iç bunu iyi gelir. " dedi kaşları çatıktı. Endişesi ve siniri hala dinmemişti.

Masal yavaşça bardağa uzanıp aldı. Buhar tüten çaya yavaşça üfledi. İçmek için çok sıcaktı.
Kendisine dikkatle bakan gözlerden en çok Aledanınkilerden korkuyordu.

"Şimdi kendine geldiğine göre şu olayı her detayına kadar anlat bakalım. " dedi Aleda kollarını önünde bağlayıp.

"Sanki soruşturma yapıyor ya. Bırakda kız iyice kendine gelsin şoku atlatamadı daha. " dedi Burçak masadan sitemle.
Aleda onu hiç tınlamadan Masal'a baktı. Masal dibinde duran Güneş'e kurtar beni der gibi bakarken yatakta iyice doğruldu.

Eninde sonunda anlatıcaktı uzatmanın manası kalmazdı. Boğazını kısaca temizleyip yarısında naygın olduğu geceyi anlatmaya başladı.

"Dün sabah Rüya beni projeyle ilgili konuşalım diye müsait misin diyerek mesaj attı. " dedi sesi yorgun ve ürkek çıkarken. Aleda ona devam et der gibi bakarken çayından bir yudum aldı.

"Ben öğleden sonra müsaitim falan derken o öğlen değil akşam müsait olduğunu 8 gibi onlara gidebilir miyim diye sordu. " dedi tepkilerini ölçerken yavaşça konuşuyordu.

"Sende evet diyip gittin!? " diye Aleda'nın çemkirmesi ile irkildi herkes.

"Üf Aleda bi dur! " diye hep bir ağızdan uyarılması ile susmak zorunda kaldı.

"Ben... Bir an önce bitirmeliydik projeyi bu yüzden gitmeyi kabul ettim. Zaten 1 saat sürmez hemen çıkar gelirim diye düşünüyodum. " diye anlatan Masal'ın git gide yüzü düşüyordu.

"Beni öyle kibar karşıladıki ben bile şaşırdım. Sanki o kavgaları başlatan ve timsah gözyaşlarını akıtan o değilmiş gibiydi.
Meğersem buda bi rolmüş...
İçecek falan getirdi ben otururken. Sonra bir anda özür dilemeye başladı. O gün için.
Ondan sonra bende onu o duruma soktuğum için pişman olduğumu falan söyledim... " diye konuşmaya devam ederken tekrar tepkilerine baktı. Hepsi pür dikkat onu dinlerken Masal masumiyetine eridiler.
Aleda sıkıntılı bir nefes vermek dışında bir şey yapmadı.
Güneş kenardan destekler gibi kolunu tuttu Masal'ın.
Masal da devam etti.

"Ne olduysa ondan sonra oldu zaten çeşme olayıyla ilgili bir şeyler sordu. O sıra başım falan dönmeye başladı. Ne tip bi ilaçtı bilmiyorum ama bi süre nefes alamadım.
O gün kanıtım var diye yalan söyleyince kanıtı yol etmek için yapmış bunu...
Zaten ortada bir şey olmadığını anlayınca pişman oldu-" derken Aleda hızla kesti sözünü.

"Sakın onun için üzülüyorum falan deme! " diye nir anda çıkıştı.
Masal tam olarakda bu tip bir şey söylecekken cümlelerini yuttu.

"Hayır tabiiki... Öyle bir şey demicektim. " diye gevelerken kimse yememişti bu tavrını.

"Neyse işte sonra bir anda ağlamaya falan başladı en son bana doğru geldiğini hatırlıyorum ağlayarak. Başımda özür dilerim falan diyordu. " derken son kısımlarda sesi kısıldı git gide.
Onu ilk defa böyle bir halde görmüştü. Pekala Rüya'nın yaptığın çok yanlıştı ve kolay affedilecek bir durum değildi.
Ama şeytan olarak anılan birini o halde görmek insanı şaşırtmadan edemiyordu.
İlk defa rol yapmıyor gibiydi.

Kod Adı: Yurt  GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin