lost in the fire • minsung

20 - m

oncekı bolumlerı okuyup oyladıgınızdan emın olun.

_____

bedeni yatağa yavaşça bırakıldığında rahatsızca mırıldandı kızıl saçlı. mavi saçlının kendisinden ayrılmasına tahammül edemiyordu.

jisung onun huzursuz ifadesine karşılık üzerine eğilip dudaklarına yumuşak bir öpücük bıraktı. üzerindeki gömleğin düğmelerini hızla açıp çıkardı ve odanın bir köşesine fırlattı. ardından dudakları emmekten morarttığı boynunu ve gömleğinin açıkta bıraktığı göğüsleri arasında ıslak bir yol izledi.

yavaşça kızıl saçlının bedenini kaldırıp, üzerindeki gömlekten de kurtulmasını sağladı.

kendisini ilk defa bu denli sakin kalmaya zorluyordu. yumuşak ve tatlı bir seks olmasını istiyordu. minho'nun alacağı zevk, kendi zevkinden çok daha öndeydi.

eğer kendi zevklerine göre ilerlerse, muhtemelen kızıl saçlı yarın tam anlamıyla yürüyemezdi. jisung her zaman yatakta sert ve baskın biri olmuştu. karşısındaki kişiyi darma duman etmekten çekinmiyordu.

dudakları onun pembe tepeciğini buldu. dudaklarının arasına alıp emdiği yerin diliyle üstünden geçti. bu kızıl saçlının belini havaya kaldırmasına neden olmuştu. jisung onun karnına elini bastırıp, sırtının yatakla birleşmesini sağladı.

minho derin derin nefesler alıyor, bir yandan da bedenini yavaş yavaş tüketen adamın saçlarını okşuyordu. jisung'un çabasını görüyordu ve bu inanılmaz derecede iyi hissettiriyordu.

mavi saçlının dudakları onun kasıklarını buldu, iç çamaşırını dişleriyle aşağıya doğru çekiştirip kasıklarına öpücükler kondurmaya başladı.

öpücükleri sonunda kızıl saçlının penisine ulaştığında son bulmuştu. bunu yaptığı için kendisi de şaşkındı. ancak minho'nun kendisine oranla küçük olan penisini ağzının içine hapsettiğinde, düşündüğü kadar kötü değildi.

minho şaşkınca inleyip elini onun saçlarına geçirdi ve olağan gücüyle asıldı. "ah, siktir! çok iyi..." mırıltısıyla mavi saçlının penisini kapatan dudakları alayla gerildi.

mavi saçlının böyle bir şey yapacağını asla tahmin etmiyordu. bu jisung'un zevklerine tamamen zıt bir haraketti.

jisung ona yaptığı ağız işine bir son vermek zorunda kaldı çünkü devam ederse minho biterdi, onun erken bitmesi oyunlarını sıkıcı hale getirirdi.

kızıl saçlı penisini saran dudakların geri çekilmesiyle sinirlendi. fakat bir anda tersine çevrilen bedeniyle dudaklarından onay mırıltıları dökülmüştü.

jisung parmaklarını onun sırtındaki boydan boya olan çince yazılı dövmede gezdirdi. anlamını bilmiyordu ancak kırmızı çizgiler beyaz bedende olması gerektiğinden fazla hoş duruyordu. "anlamı ne?" diye sordu altında yatan kızıl saçlıya. minho onun sırtında gezinen parmaklarıyla düzgün düşünemezken, "kaybetmek istemiyorsan, benimle dene," diye mırıldandı dövmenin anlamından bahsederek. zamanında çok büyük anlamlar yüklemeyerek yaptırdığı bu dövme şu an ona daha anlamlı gözükmüştü.

mavi saçlı onu görmeyeceğini bilmesine rağmen başıyla onaylarken, kalçalarından tutarak kendisine sabitledi. önündeki çıplak sırta ıslak öpücükler bırakmaya başladı. "tanrım, lütfen." yalvarmaları jisung'un kulaklarını doldurdu. "ne lütfen?"

minho öne düşen başıyla tekrar konuştu. "lütfen daha hızlı." onun böylesine yavaş ol olmasına alışık değildi, sert davranışlarını benimsemişti. "bana istediğimi ver, lütfen."