5.BÖLÜM

274 21 21
                                    


   Sibel o an sanki karnındaki acıyı hissedip başını kendi tişörtüne çevirdi. Elini acıyan yere bastırdığında gelen kanla neye uğradığını şaşırmıştı.

"Anne." Deyip onun üstüne düşerken Fadik de bağırmaya başladı.

"AZER!" Kardeşleriyle beraber Azer de mutfağa girdiğinde hâlâ anlamamıştı kardeşinin vurulduğunu.

"İyiyiz ana bir şeyimiz yok."

"Sibel?" Dedi Yılmaz onun omzuna dokunarak. Daha yeni farkediyordu hareketsiz olduğunu. Annesinden uzaklaştırdığında Sibel kanlar içinde önlerine düştü.

"Sibel!" Barış'ın gözleri kocaman açılırken Azer ve Yılmaz şaşkınlığa uğramışlardı.

"Azer!" Diye yeniden bağırıp çocuklarını kendisine getirdi Fadik.

"Yılmaz koş. Yılmaz koş arabayı getir. Barış hırka, hırkanı ver." Yılmaz yanlarından ayrılırken Barış da ters düz çıkardığı hırkasını abisine uzattı. Azer yaraya bastırıp kanamayı durdurmaya çalışıyordu.

"Kızıım." Fadik çoktan ağlamaya başlamıştı bile. Barış onu Sibel'in yanından uzaklaştırıp görmesini engelledi.

"Ana sakin ol." Dedi ama gözleri hâlâ kardeşindeydi.

Yılmaz'ın gelmesiyle Azer kardeşini alıp arabaya doğru giderken Barış önce koşup arabanın kapısını açtı. Azer kardeşiyle beraber binerken annesi de yanına oturdu. Barış da öne geçince Yılmaz gaza basıp hastaneye doğru sürmeye başladı.

"Kim yaptı bunu abi kim?"

"Şimdi bunu konuşmanın sırası değil." Diyerek geçiştirdi kardeşini Yılmaz.

Hastaneye geldiklerinde Sibel direkt ameliyata alınırken diğerleri de koridorda beklemeye başladılar.

"Kimdi o adam?" Diye yeniledi sorusunu Barış.

"Sus Barış. Sırası değil dediysek sırası değil." Azer'in sert tavrı bile onu sakinleştirmeye yetmedi.

"Abi-"

"Barış! Sus dedim." Abisine baktı. İkisi de sinirliydi. Ağzından tek kelime daha çıksa kavga edeceklerini bildiği için yanlarından ayrılıp bahçeye çıktı. Sakinleşip öyle dönecekti yanlarına.

Birkaç saat geçmiş doktor sonunda ameliyattan çıkmıştı. Hepsi ayaklanıp doktorun yanına gitti.

"Durumu nasıl doktor bey?" Diye lafa girdi Fadik.

"Ameliyat iyi geçti, durumu iyi. Ancak bugün yanına giremezsiniz."

"Oh... Sağolun."

"Geçmiş olsun." Doktor yanlarından ayrılırken Yılmaz da onun peşinden gidip bahçeye çıktı.

"Ameliyattan çıktı, durumu iyi." Karşısına oturup yüzüne baktı ama Barış hiç oralı olmadı.

"Şşş sana diyorum." Dedi kolundan dürterek. Barış başını sallayıp arkasına yaslandı.

"Duydum."

"Tepki versene oğlum, ne duruyon sessiz sessiz."

"Düşünüyorum."

"Neyi?"

"Adamı nasıl öldüreceğimi." Yılmaz'ın kaşları çatılırken kardeşine yaklaşıp yakasından tuttu.

"Eline silah aldığını görürsem kırarım kemiklerini. Uslu dur canımı sıkma." Barış yakasını kurtarıp üstünü başını düzeltti ve ayaklandı. Yılmaz da peşinden kalktı.

SAHTE EVLİLİK (AZKAR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin