Karaca elindeki dürümü bırakıp Sibel'e baktı ama bu bakış 'mal mısın' der gibiydi.
"Ciddi misin sen?" Diye sordu.
"Evet. Evlenmenize şurda ne kaldı, hâlâ bilmiyorum hiçbir şeyi."
"Sırası mı şimdi?"
"Evet. Yerken anlat işte. Hem zaman geçer, hem kafamız dağılır." Şaşkın bakışları arasında bıraktığı dürümü alıp açtı ve bir ısırık aldı. Bu arada da ne tür yalan söyleyeceğini düşünüyordu.
"Zaten kavgalarımızdan dolayı aramızda bir elektriklenme olmuştu." Diye başladı konuşmaya.
"Beni kurtardığı akşam ondan hoşlandığımı farkettim. Söylemeye de çekindim, duygularımdan emin değildim." Gülümsedi Karaca. Sibel duygusal bir gülümseme sanmıştı ama Karaca iyi oyunculuk yaptığı için kendisine gülüyordu.
"Sonra teşekkür falan derken abinin de benden hoşlandığını farkettim."
"Nasıl?" Yeni bir yalan bulmak için bu sefer de ayranını içerek zaman kazandırdı kendisine.
"Bakışlarından, bana karşı değişen davranışlarından. Ondan hoşlandığımı itiraf edeceğim zaman bana evlenme teklifi etti. Yani abin benden önce davrandı."
"Bak seen." Dedi Sibel. İnanmışa benziyordu.
"Öyle işte."
"Abimin yabancıya gitmesini istemiyordum zaten, iyi oldu senden hoşlanması. İyi ki evleniyorsunuz." Deyip gülümsedi. Karaca arkadaşını bir kez daha kandırdığı için ufak bi üzüntü yaşasa da bu durumun da altından kalkıp iyi oyunculuk sergilediği için kendisiyle gurur duyuyordu.
Gece yarısına doğru ikisi de sessizleşmiş, dışardan gelen hayvan seslerini dinliyorlardı. Az sonra adam içeri girip gülümsedi.
"Evvet kızlar ayrılma zamanı geldi." Dedi.
"Bırakıyor musun? Sonunda aklın başına geldi." Sibel'in dedikleriyle gülümsemesi iyice artıp sahte bir kahkahaya dönüştü.
"Seni değil ama Karaca'yı bırakıyorum." Kızlar birbirine baktı.
"Pardon? O ne demek? Beni bırakıyorsan Sibel'i de bırakıcaksın."
"Kafayı yemiş işte."
"Seni de bedavaya bırakmıyorum herhalde." Dedi Karaca'ya bakarken,
"Hadi kalk."
Sibel de arkadaşının arkasından kalkmıştı ama babasının onu bırakmama konusunda ne kadar ciddi olduğundan haberi yoktu.
"Sen otur."
"Saçmalama! Zaten ne yaparsan yap Azer onu senden alıcak-"
"Azer tercihini yaptı." Karaca'yı böldüğünde kızlar duyduklarıyla şoke olmuştu.
"Ona kardeşi ve sevdiği kadın arasında seçim yapmasını istedim o da seni seçti." Karaca arkadaşına döndü. İnanmaması için başını olumsuz şekilde sallıyordu.
"Azer öyle bir şey yapmaz."
"A.abim öyle bir şey.. yapmaz."
"Siz daha Azer'i tanımamışsınız. Ciğerini bilirim ben onun. Benim oğlum o. Sevdiği kadın için her şeyi yapar."
"Yalan söylüyorsun!" Karaca yükselince adam onu kolundan tutup kapıya doğru götürdü. Sibel olduğu yerde öylece bekliyordu.
"Yalan söylemediğimi gelip seni aldığında anlayacaksın! Yürü."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHTE EVLİLİK (AZKAR)
Fiksi Umum"Keşke böyle olmasaydı Karaca, keşke yollarımız başka türlü kesişseydi..." "Neden böyle konuşuyorsun Azer?" "Nasıl konuşuyorum?" "Veda eder gibi..." "Çünkü.." Diye iç geçirdi Azer. Nefes almak bile zor geliyordu kendisine. "Sana veda etmem gerekiy...
