21.BÖLÜM

155 23 35
                                    

Multimedya Barış ❤️

    Sabah'ın ilk ışıklarında Koçovalı kardeşler ve Kurtuluş kardeşler okul bahçesinde buluştular.

"Naptın Akın?"

"Ellerimiz boş maalesef." Karaca ve Sibel birbirine baktı. Ne hakkında konuştuklarını anlamaya çalışıyorlardı.

"Noluyo yine Akın? Ne karıştırıyorsunuz?" Akın kardeşine döndü.

"Bir şeyi de bilmeyiver Karacacım. Hem dersiniz yok mu sizin? Gitsenize." Sibel de Karaca gibi ters ters Akın'a baktı. Ne olduğunu söylemediği gibi bir de onları 'kibarca' kovuyordu.

Karaca bakışlarıyla beraber yanlarından ayrılırken Sibel inatla orada durmaya devam etti.

"Senin dersin yok mu?" Diye bu sefer soran Barış oldu.

"Var ama daha başlamadı." Barış idare etmesi için Akın'a kaş göz yaptığında Akın istemese de başını salladı.

"Barış! Bakar mısın bi?" Uzaktan kendisine seslenen arkadaşına döndü. Sibel'le Akın'ı tek bırakmak istemiyordu ama gözü üstlerinde olacağı için müsade isteyip yanlarından ayrıldı.

"Madem kaldın, otel çıkışında adamı gördüğünü neden söylemedin, onu açıkla bakalım bana." Akın aniden konuya girince Sibel bi şaşırmış ama sonra ne demek istediğini anlayınca da eski haline dönmüştü.

"Sana açıklama yapmak zorunda olduğumu nereden çıkardın?"

"Görüp sustuğun adam benim düşmanım da ondan. Düşmanımı benden mi koruyorsun yoksa?"

"Saçma sapan konuşma be. Sen beni Karacayla karıştırdın herhalde. Ben senin hesap sorabileceğin biri değilim, kendine gel." Akın içinde biriken sinirle birden kaputtan ayrılıp Sibel'in karşısına dikildi. Kaşlarını çatmış dişlerini sıkıp duruyordu.

"Kendimdeyim zaten. Senin de karşında Barış yok, ağzından çıkana dikkat et." Sibel bir adım geri çekilip ondan uzaklaştı.

"Ağzımdan çıkanlar seni bu kadar rahatsız ediyorsa benimle konuşmamayı dene."

"Ağzından çıkanlar da hareketlerin de beni rahatsız ediyor." Sibel sinirle gülümseyip kollarını birbirine bağladı.

"Tüh ya. Demek benden bu kadar fazla rahatsız oluyorsun. Napsak? Ayrılsak mı biz?" Akın'la dalga geçmek kendisinin hoşuna gitse de bakışlarından anladığı kadarıyla Akın'ın hoşuna gitmiyordu.

"Ayrılmak mı? Seninle beraber olma düşüncesi bile içimi ürpertiyor." Deyip kafasını iğrenir gibi sağa sola salladı.
"Korkunç."

Sibel bozulup kollarını çözdü. Yan tarafa dönüp Barış'ın gelip gelmediğini kontrol etti.
"Korkunç olan ne biliyor musun Akın? Sensin."

"O zaman benden uzak dur." Sibel cevap verip uzatmak istemediği için ona göz devirip kampüsüne doğru yürümeye başladı. Kapıya geldiğinde son kez arkasına döndü. Abisi Akın'ın yanına dönmüş kafa kafaya bir şey konuşuyorlardı.

Onları duyamadığı için sıkıntıyla nefes verip içeri girdi. Etrafta tek tük insan vardı, herkes çoktan derse başlamıştı bile. Kendisi de derse geç kaldığı için girmek istemedi ve kafeteryaya gitti.

"Evlere baktırdın mı Barış? Sıkıldım artık bu şerefsizin peşinde olmaktan."

"Baktırmadım daha. Bir sürü adres bulduk. Akşam beraber bakarız."

SAHTE EVLİLİK (AZKAR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin