Birkaç Gün Sonra
Hem Kurtuluş ailesinin hem de Koçovalı ailesinin evinde tatlı telaşlar vardı. Karaca bu telaşın içinde bir de çalıştığı için daha çok yoruluyor kimseye çok zaman ayıramıyordu.
Bu telaş Akın'ı şıkmış olacak ki akşam yemeğine katılmayıp evden ayrıldı. Kafasını dağıtmak istiyordu.
Çukura yakın kendilerine ait olan mekana gelip içeri girdi. Müzik sesi oldukça az, içerisi de fazla kalabalık değildi.
Barmenin önüne gelip her zamankinden isteyip taburesine oturdu. İçeceği önüne geldiğinde içerek etrafı izlemeye başladı. Biraz ilerde tanıdık bir yüz görünce şaşırdı. Onu burada görmeyi beklemiyordu.
Sarhoş olmadığına göre orada gördüğü kişi gerçekten oradaydı. Yerinden kalkıp ona doğru yürüdü. Önünde durduğunda dikkatini çekemeyince yanına oturdu.
"Sibel?" Yine kendisine bakmadı. Elini kızın çenesine koyup kafasını kaldırarak kendisine bakmasını sağladı.
"Ne arıyorsun burda?""Hiçbir şey." Dedi. Sesi biraz alçak çıkmıştı.
"Evde bir sorun mu oldu? Sizinkilerle mi kavga ettin?"
"Hayır."
"Ee neden dağıldın bu kadar?" Sibel gözlerinin içine baktı. Cevap verip vermemekte kararsızdı.
Akın cevap vermeyeceğini anladığında elini çekip telefonunu çıkardı cebinden.
"Barış'ı arayıp haber vereyim burada olduğunu."Sibel elini tutup onu durdurdu.
"Hayır, arama. Hepsi nöbette olduğumu sanıyor.""Tamam. Aramıyorum. Nereye gideceksin peki?"
"Hastaneye giderim."
"Bu halde mi?"
"Akın.. Lütfen soru sorup durma artık."
"Merak ediyorum ama. Seni neyin bu kadar dağıttığını."
"Öldü sandığım birinin ölmediğini öğrendim." Akın şimdi anlamıştı nedenini.
"Baban..." Sibel ona döndü yeniden ama bu sefer daha farklı bakıyordu.
"Sen de mi biliyordun?"
"Evet. Tesadüfen öğrendim." Sibel tüm vücudunu ona doğru çevirdi. Az önce susmasını istediği adamın şimdi konuşmasını istiyordu.
"Tesadüfen mi?"
"Evet. Hani ben vurulmuştum ya."
"Ee?"
"Beni... Baban vurmuş."
"Ne?" Sibel'in sesi yüksek çıkınca etraftakiler birkaç saniye onlara bakıp yeniden önlerine döndüler.
"Bağırma. Sen nerden öğrendin babanın yaşadığını?"
"Gerizekalı herif, bana fıstıklı kurabiye göndermiş bir notla."
"Ee ne var bunda?" Sibel gülümsedi ama gözleri dolmuştu.
"Benim fıstığa alerjim var, onu bile bilmiyor."
"Abinlere söyledin mi?"
"Hayır."
"İyi yapmışsın. Hadi kalkalım burdan, seni kalman için bizim diğer eve götüreyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHTE EVLİLİK (AZKAR)
Fiksi Umum"Keşke böyle olmasaydı Karaca, keşke yollarımız başka türlü kesişseydi..." "Neden böyle konuşuyorsun Azer?" "Nasıl konuşuyorum?" "Veda eder gibi..." "Çünkü.." Diye iç geçirdi Azer. Nefes almak bile zor geliyordu kendisine. "Sana veda etmem gerekiy...