2

135 7 0
                                    

"Hadi dinle patronunu." Dedi Gökhan ve Gamze gitti.

"Gökhan sen söylemeden ben söyleyeceğim. Yapmam gereken buydu, bende yaptım hepsi bu. Teşekkür edilecek bir şey yok." Dedim.

"Ben onu demeyecektim ki kızım." Dedi.

"Hadi lan ordan yalancı." Dedim. Çünkü gerçekten yalan söylüyordu bu konu ne zaman açılsa aynı muhabbet geçiyordu.

"Gerçekten onu demeyecektim. Sen patronsun nasıl kıyafet bu?" Diye sordu.

"Aynı zamanda öğrenciyim okula geçeceğim. Okuldan sonra da kütüphaneye gideceğim."

"Anladım. E o zaman çıkalım bir yemek yiyelim sonra da seni okula bırakayım nasıl?"

"Sen araba mı aldın?" Diye sordum

"Evet?"

"Sen gerçekten hainsin Gökhan. On beş yıllık arkadaşına böyle bir şeyi nasıl söylemezsin? İstemiyorum yemek falan aç değilim ben!"

"Ya güzelim, daha yeni aldım bir hafta oldu. Ayrıca aç olmadığını biliyorum ama yemek yemen lazım çünkü bugün bir şey yemediğini de biliyorum." Dedi.

"Yok ya tokum ben." Dedim.

"İyi sen bilirsin 2 porsiyon İskenderi ben gömerim o zaman." Demesi gözlerimi büyütmeme sebep olmuştu.

"Sen çok fenasın. Beni nerden vuracağını biliyorsun ama gerçekten istemiyorum. Bugün o gün Gökhan yıllar geçti ve ben hala aynı acıyı çekiyorum."

"Güzelim bak anlıyorum ama senin suçun değildi bu. Annen vefat ettikten sonra üvey babanın sana, sen istemeden dokunması senim suçun değildi. Bu o şeref yoksunu olan üvey babanın suçu. Öz babanın zaten umrunda değildin. Ben hala şaşırıyorum sana nasıl bıraktı burayı?" Dedi Gökhan. Annem üvey babamın şiddetlerine dayanamayıp intihar etmiş, beni geride bırakmıştı. Annemle öz babam ben on yaşındayken ayrılmışlardı. İki sene sonra başka biriyle evlenmişti bir sene sonra annem şiddet görmeye başlamıştı. İki sene buna dayanmış sonra intihar etmişti. Üvey babam aklını kaybetmiş gibi davranıp beni taciz etmeye başlamıştı. Bende evden kaçıp öz babama sığınmıştım ama orda da üvey annem beni istemediği için yetiştirme yurdunda kalmıştım. Ama her şeye rağmen öz babam beni korumuştu, sevmişti. Öz babamı gerçekten seviyordum. Ben yetiştirme yurdundan ayrıldıktan sonra varını yoğunu benim ve abimin üzerine yapmıştı. Çoğunluk benim üzerimdeydi. Abime 3 arsa bir ev ayrıca Amerika daki şirketin müdürüydü. Benim ise 5 arsa 1 şirket ve iki katlı ev bırakmıştı. Abim farklı değerlendirirken ben arsalardan birine yetiştirme yurdu, birine kadın sığınma evi, birini de okul yaptırmıştım.  Geri kalan arsalardan birini yüklü miktarda satıp Bodrumdan yazlık almıştım. Evimi de satıp başka bir yerden almıştım. Ve bugün üvey babamın beni taciz etmesinin ilk günüydü. Dün gibi hatırlıyordum, hoş hiç unutamadım.

"Aslında bir tek bana değil, abime de bıraktı ama tabii benim daha fazla."

"Harbiden Aral abiyle konuşuyor musun?" Dedi Gökhan abim annemle babam ayrılırken babamla gitmişti. Birden telefonum çalmaya başladı. Ekranı Gökhan'a gösterdim. Abim görüntülü arıyordu. Gökhan hemen arkama geçince bende açtım.

"Ooo aranızda iki kişi eksik ama?" Dedi abim.

"Evet sen ve Gamze." Dedim

"Dur arayayım Gamze'yi gelsin." Dedikten sonra hemen Gamze'yi aradım şirket telefonundan ve hemen buraya gelmesini istedim. Koşa koşa geldi.

"Aral abiii?"

"Gamze? Ne güzel olmuşsun kız sen öyle."

"Teşekkür ederim abi."

FLECHAZO (FLECHAZO)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin