"Şimdi sana bir şey söyleyeceğiz ama sakin ol tamam mı?" Dedi Elis.
"Tamam?"
"Ama sakin ol tamam mı?" Dedi Arya.
"Kızlar bakın, böyle yapınca daha çok sinirlendiğimi biliyorsunuz. Yapmayın şunu ne oluyor anlatın çabuk!"
"Arel bilerek seninle kahve içmeye çıkmış. Bilişim okuyan bir arkadaşı anonimden yazdığını öğrenmiş. Arkadaşları arasında da iddiaya girmişler, 'Eğer Arden'ni kahve içmeye çıkarırsan, kamp günü Arden'e onu sevdiğimi söyleyeceğim.' Demiş Yankı." Dedi Elis.
"Ne? Yankı ve Arel arkadaş ve Yankı beni seviyor, Arel'de onun inadına beni dışarıya çıkarmış öyle mi? Doğru mu anlamışım?"
"Evet güzel kızım." Dedi Arya.
"Tamam teşekkür ederim. Hadi görüşürüz."
"Arden bir şey yapma." Dedi Elis. Telefonu kapatıp Gökhan'a baktım.
"Tek başıma hallederim demiştim ya hani?" Dedim.
"Evet?"
"Halledemezmişim. Beni dinlemediğin iyi oldu." Dedim ve ona sarıldım. Bir an şaşırsada kollarını belime dolayınca tekrar konuştum. "Şimdi okulun önüne gittiğimizde, minik bir kargaşa çıkacak ve sen hiç bir şey yapmayacaksın tamam mı?"
"Ne oluyor yine Arden?"
"Beni dinle bir kere ya. Bir kere tamam de."
"Of. Tamam ne dersen o olsun tamam." Dediğine ona fark ettirmeden sinsice gülümsedim. Abim gelince ayrıldık. Sonra gidip abime sarıldım.
"Yokluğumda ev sana emanet abim. Dolapta yemek var sana yetecek kadar yemek yaptım ben." Dedim. Sonra Gökhan'a baktım. Valizleri alıp dışarı çıkmıştı. Duymadığından emin olarak abimin kulağına fısıldadım. "Gamze'ye yetecek kadar da var abi. İstediğin gibi takılın ama evimi dağıtmayın. Ben gelirken haber vereceğim sana merak etme." Dedim gülerek. Sonra yanağını öptüm. Abim ve Gökhan da vedalaştı.
"Gamze sana emanet enişte." Dedi tebessümle.
"Merak etme kayınço. Benim kardeşim de sana emanet." Dedi ve göz kırptı abim.
*****
Evden çıkmış okulun önüne gelmiştik. Arabadan iner inmez, Yağız'ı gördüm. Hemen yanına gittim."Yankı?"
"Efendim Arden."
"Bana söylemek istediğin bir şey var mı?" Diye sorduktan sonra Arel ve Gökhan yanımıza geldi.
"Hayır yok. Neden sordun?"
"Yankı!" Dedi Arel uyarırcasına.
"Aranız girmek istemiyorum ama, Arel sen karışma. Ayrıca seninle de sonra hesaplaşacağım." Dedim Arel'e dönerek. Kafasıyla onayladıktan sonra Yankı'ya döndüm tekrar. "Tekrar soruyorum, söylemek istediğin bir şey var mı?" Yankı derin bir nefes verdi. Sonra konuşmaya başladı.
"Arden bak, ne kadar doğru, ne kadar yanlış bilmiyorum. Bunun yanlışı olmaz gerçi ama olsun. Ben seni seviyorum. Anonimden yazanda bendim."
"Anonimden daha önce bende birilerine yazmıştım," Dedim Arel'e dönerek sonra konuşmaya devam ettim. "Ama kendisi, iddia sonucu beni kahve içmeye çıkarmış olduğunu, onunla kahve içmeye gittim diye onunla yattığım düşüncesi vermiş herkese. Sana gelirsek Yankı senin de o iddia işinde parmağın olduğunu biliyorum." Dedim durup nefes aldıktan sonra tekrar konuştum.
"Yankı ben seni çok seviyorum, ama kardeşim, arkadaşım olarak bunun ilerisi olmaz. Hoş olsaydı bile bu iddia muhabbetinden sonra gözümde o kadar düştün ki. Ne bir arkadaş sevgisi, ne bir kardeş sevgisi var içimde sana karşı. Mezun olduktan sonra görüşmek istediğim sayılı insanlardandın sen fakat sen sevdiğin kızı bir mal yerine koyup, nefsi pis olan arkadaşlarının ağzına sakız ettin beni. Uzak durun benden bundan sonra." Dedim ve Gökhan'ı çekiştirip bizim takımın olduğu otobüse bindik. Hemen Gökhan'ı tanıştırmadan önce Toşko beni görünce bütün herkese alkışlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FLECHAZO (FLECHAZO)
Teen FictionArden 23 yaşında bir genç kızdı. Bunca yıl ailesi bildiği insanlar gerçek ailesi değildi. 23 sene sonra ailesini bulmuştu. Aşık olduğu çocuk onu reddetmişti. Onun acısını yaşarken bir de anonim vardı. Bütün bu olaylara nasıl baksın bilemiyordu. Alla...