Bölüm 13

1.2K 102 4
                                    

Gece geldiğimiz karargahta sabah olmuştu. Nöbetleşe dosya okuyorduk. Gözüme uyku girmemişti. Hepimizin elinde Oğuz'un hayatından kesitler olan kağıtlar, belgeler ve fotoğraflar vardı. Araştırmaya devam ediyorlardı hala ama buradan sonra daha fazla bir şey çıkmazdı zaten.

"Komutanım ne yapacağız?"

Derin bir nefes alıp elini saçıma attım ve iki tur döndürüp yukarıdan mandal toka ile tutturdum.

"Can, Tayfun."
"Emredin komutanım."

İkisi de ayağa kalkıp karşıma geçince içime derince çektiğim nefesi bıraktım.

"Hastaneye gidin. Oğuz'u alıp buraya gelin."
"Emredersiniz komutanım."
"Bekle."

İzin belgesini doldurup imzaladım ve Tayfun'a uzattım.

"Bunu yetkili kim varsa ona ver işte."
"Emredersiniz komutanım."
"Acele edin."
"Emredersiniz komutanım."

Onlar odadan çıktığında masanın başına geçtim. Oturmadan konuşmaya devam ettim.

"Erhan, Duygu."
"Emredin komutanım."

Ayaklanıp karşıma geçtiklerinde onlara döndüm.

"Adamı takipte tutalım. Siz onun peşine takılın. Konuştuğu kişileri araştırmaya devam edeceğiz."
"Emredersiniz komutanım."
"Çok dikkatli olacaksınız."
"Emredersiniz komutanım."
"Erhan sen kal."

Duygu odadan çıktığında yalnız kaldık. Ona döndüm yavaşça.

"Sen biliyorsun ama yine de uyarayım dedim. Bu olanların hiçbirinden Nehir'e bahsetmek yok Erhan."
"Öyle bir şey asla yapmam komutanım."

İşi ciddiye aldığını fark ettiğimde kafamı salladım.

"Duygu'nun yanına git."
"Emredersiniz."

Odadan çıktığında kendimi koltuğa bıraktım. Gözlerim ağrıyordu.

.....

Sabahın ilk saatlerinde elimde kahvemi içerken yine Eylül'ün bitmeyen sohbetini dinliyordum. İçim sıkıldığında kahveyi masaya bırakıp ayağa kalktım.

"Ben gidiyorum."
"Nereye ya konuşuyorduk."
"İşler."

Kısaca açıklayıp arkamı döndüm. Döndüğüm an Zehra'nın ekip arkadaşları ile karşılaştım. Beni gördüklerinde ikisi de yanıma geldi.

"Bizimle gelmen lazım."
"Sebep?"
"Onu geldiğinde öğreneceksin."
"Ne diyorsun sen ya? Ben görev başındayım şu an öyle alıp götüremezsiniz."
"Komutanımızım imzasıyla izin belgesini baş hekime verdik. Bizimle gelmen lazım."
"Zehra'ya mı bir şey oldu?"

Yanımdaki göz devirince kaşlarımı çattım. Derdi neydi de böyle gergin gergin dolaşıyordu acaba bu ikili?

Anlamadan dinlemeden arabaya bindim. Biri arabayı sürerken diğeri benimle beraber arka koltuğa oturdu. Yanımdaki hatırladığım kadarı ile Tayfun. Hasan vurulduğunda çok ağlayan.

"Arkadaşın nasıl oldu? Hasan."

Bana şöyle bir bakıp önüne döndü.

"İyi."

Göz devirip arkama yaslandım. Onlar konuşmazsa ben hiç konuşmam. Arkama yaslanıp geleceğimiz yere kadar yolu izledim sadece. Araba durduğunda Can benden önce inip kolumu tutunca kaşlarımı çattım.

"Yok artık. Ne oluyor lan?"
"Doğru konuş şimdi..."
"Can."

Üzerime yürüyen Can'ı Tayfun durdurdu ve yürümeye başladı. Sinirle onunla beraber gittim. Biri bana açıklama yapmazsa gerçekten sinirlenmeye başlayacağım ama artık.

Güzel Gözlüm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin