*Oğuz'dan*
Adeta bir yapıştırıcıyla birbirine yapıştırılmışçasına ayrılmamak için direnen göz kapaklarımı zorlayarak gözlerimi araladığımda görüş açım oldukça bulanıktı.
Gözlerimi kırpıştırarak bu bulanıklıktan kurtulmaya çalıştığım sırada bakışlarımın odağına giren şeyin bir tavan olduğunu rahatlıkla anlayabilmiştim ama bu tavanın nereye ait olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Neler olmuştu?
Neden buradaydım?
Yavaşça derin bir nefes aldığım sırada netleşen görüş açımla başımı yana çevirip içerisinde bulunduğum odayı incelediğim anda anladım ki hastanedeydim.
Ve işte tam da o an zihnim bana olanları hatırlattı.
Bıçaklanmıştım.
Hem de o geri zekâlı Metin tarafından.
Ellerimden biri yerini ezbere bildiğim yaranın olduğu noktaya giderken sertçe yutkundum ve bakışlarımı odanın içerisinde dolaştırdım.
Yaşananların hepsi gözlerimin önünden geçip giderken hatırlayamadığım tek bir şey vardı.
Beni kim bulmuştu?
Zihnim bana beni bulan kişinin Akın olduğunu fısıldarken ben onun beni bulmamış olması için dua ediyordum çünkü biliyordum ki beni bulan kişi Akın'sa eğer onda hiç istemediğim bir şekilde travmaya neden olmuş olacaktım.
Evet, yaralanmam zaten başlı başına onu çok kötü bir şekilde etkileyecekti ama beni bulan kişi olması... İşte bu bambaşka bir şeydi.
Gözlerimi sıkıca yumup açtım.
Saat kaçtı bilmiyordum ama odada yalnızdım ve bu yalnızlık garip bir şekilde beni rahatsız etmişti. Bunca yıl boyunca yalnız yaşamış biri olarak bu yalnızlığa alışkın olmam gerekiyordu ama sanırım Akın bu durumu da değiştirmişti.
Sahi o neredeydi?
Ben böyle bir durumdayken onun benim yanımdan ayrılmayacağını çok iyi biliyordum. Üstelik sadece Akın değil, Emir ve Batuhan'ın da beni yalnız bırakmayacaklarını biliyordum.
Peki o zaman herkes neredeydi?
Yavaşça derin bir nefes aldıktan sonra ellerimi yatağın üzerine koyup yattığım yerden doğrulmaya çalıştım.
Çalıştım diyorum çünkü kalkmaya yeltendiğim anda yaraya saplanan keskin acı beni inleterek tekrar yatağa yatmama sebep olmuştu.
Elimi sanki hissettiğim acıyı geçirebilecekmiş gibi yaranın olduğu noktaya koyarken acıyla buruşmuş yüzümle karşımdaki tavana bakarak nefesimi seslice dışarı verdim.
Daha yattığım yerden bile kalkamazken Akın'ı ve diğerlerini nasıl bulacaktım?
Nasıl Akın'ı iyi olduğuma ikna edecektim?
Benim fiziksel olan acım bir gün geçip gidecekti elbet ama ya Akın'ın zihnine işleyen acıyı nasıl silecektim? Daha yeni yeni iyileşen kâbuslarını nasıl yeniden defedecektim?
Gözlerimi yavaşça yumdum.
Gözlerimi yummamla beraber henüz tam olarak dinlenememiş bedenim bana uyumam için baskı yaparken kulaklarıma ulaşan kapı açılması sesiyle anında kapattığım gözlerimi açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakmak (BxB)
Teen FictionKapalı bir kutu gibi olan Akın Tetikçi, Oğuz'u gördüğü ilk andan itibaren kalbindeki boşluğu dolduracak kişiyi bulduğunu fark etmişti... Oğuz'sa o zamanlar Akın'ın var olduğunun farkında bile değildi. Her daim tek başına olan Oğuz Alsancak, Akın'a s...