*Bir hafta sonra*
*Yazar'dan*
"Oğuz?"
Akın gördüğü görüntü karşısında koşmaktan dolayı hızlanmış nefesleriyle öylece kalakaldığında dudaklarından fısıldarcasına çıkan kelime sevdiği adamın isminden başka bir şey değildi.
Kalbinin yaşadığı adrenalinden dolayı hızlanmış atışları hemen ondan birkaç metre ötedeki sevdiği adamın görüntüsü karşısında endişeyle teklediğinde Akın dizlerinin titrediğini hissedebiliyordu.
"O-Oğuz..."
Akın'ın dudaklarından bir kez daha sevdiği adamın ismi çaresizlikle çıktığında Akın zorlukla ileriye doğru hareket etmeye çalıştı. Kafasının içindeki ses ona sevdiği adamın yanına gitmesini söylerken yumruklarını sıktı ve ileriye doğru bir adım daha attı.
Bu adımdan sonrasındaysa kendine gelerek üzerindeki ilk şoku atlatıp koşarak sevdiği adama ilerlemeye başladı.
"Oğuz!"
Akın'ın dudaklarından dökülen acı feryat tüm sokak boyunca yankılanırken ne yazık ki onun bu bağırışına sevdiği adamdan gelen hiçbir yanıt yoktu...
***
*Birkaç saat önce*
*Oğuz'dan*
Sıramın üzerindeki eşyalarımı hızlıca sırt çantamın içine koyduktan sonra fermuarları kapattım ve çantamı pratik bir şekilde sırtıma asarak geride bir şey bırakmadığıma emin olduktan sonra hızlıca sınıftan çıkmak için hareketlendim.
Bunu yaptığım sırada yanından geçtiğim Begüm'e başımla kısa bir selam verdikten sonra sınıftan çıkarak hızlıca merdivenlere ilerledim.
Bir an önce Akın'ın yanına, yani yurda geri dönmek istiyordum çünkü sabahtan beri okuldaydım ve Akın'ı özlemiştim.
Üstelik bugün Akın'ın hiç dersi yoktu ancak benim sabah başlayıp öğleden sonraya kadar süren bir blok dersim vardı. Bu yüzden sabah Akın'ı uyandırmadan yurttan çıkmış ve derse gelmiştim. Akın erkenden dersim olduğunu ve uzun süreceğini biliyordu. Bu yüzden onu hiç uyandırmadan kendim derse gideceğimi söylemiştim.
Akın'ın biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı.
Son zamanlarda biraz olsun düzgünleşmeye başlamış olan uykularıyla beraber Akın öncekinden daha fazla uykuya ihtiyaç duymaya başlamıştı. Önceden birkaç saatlik uykularla tüm gün dolaşıyor olsa da onu da kendimle beraber uyumaya zorlamalarım yüzünden artık eskisine oranla daha çok uyuyordu.
Ki bu durum beni mutlu ediyordu.
Derin bir nefes alarak okulun binasından dışarı çıktım.
Saat öğleden sonrayı geçmişti ve ben daha fazla zaman kaybetmek istemediğim için kestirme yoldan otobüs durağına gitmeye karar vermiştim. Böylelikle birkaç dakika bile olsa daha kısa sürede otobüs durağına ulaşacak ve bir sonraki otobüsü beklememe gerek kalmadan daha kısa sürede yurda gidebilecektim.
Üniversitenin bahçesinden çıkıp durağa ulaşabilmek için sokaklardan birinin içine girdiğim sırada cebimdeki telefonun titrediğini fark ederek duraksadım. Elimi cebime atıp telefonumdan beni kimin aradığında baktığımda gördüğüm isimle gülümsedim.
Kara'm.
Kara'm arıyordu.
Demek ki nihayet uyanmıştı benim güzelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakmak (BxB)
Novela JuvenilKapalı bir kutu gibi olan Akın Tetikçi, Oğuz'u gördüğü ilk andan itibaren kalbindeki boşluğu dolduracak kişiyi bulduğunu fark etmişti... Oğuz'sa o zamanlar Akın'ın var olduğunun farkında bile değildi. Her daim tek başına olan Oğuz Alsancak, Akın'a s...