Hürkan Gügen - Bir Romantik Komedi

9| Scooter

"Beyler!"

Herkes irkilerek bana bakınca güldüm. "Alışverişe mi gitsek..?"

O karın guruldamasından sonra güzel bir yemek söyledik. Görmemiş gibi yemeğe daldığım için onlar yemeklerinin daha yarısındayken ben bitirmiştim. Arada Mert'ten ya da Hürkan'da tırtıklıyordum.

Emre "Ne alışverişi? Anı eşyası falan mı alacaksın?"

"Hayıır. Kıyafet, aksesuar, çanta falan..."

Kaan "Ben varım. Eğlenceli olur bence."

Mert "Ömer, Ali ve Umut'la maç atacaktık."

"Oha, bundan bizim niye haberimiz yok?"

Emre "Bizim var."

"Daha büyük oha?"

Hürkan "Sormuşlardı yapar mıyız bi' maç diye, Emre, ben, Kaan istemedik de Mert özlemiş sanırım kapışmayı. Ali de geldi bu sabah."

"Gitmiyor muyuz o zaman alışverişe?"

Mert "Ayrılsak? Siz alışverişe gidin biz de halı sahaya."

"İster misiniz ki siz, sıkılmaz mısınız?"

Kaan "Bizi kölen olarak kullanabilirsin. Senin hizmetin altındayız."

Gülüp saçımı geri savurdum ve role girdim hemen. "Bayıldım bu fikre." onlar da bana katıldığında yemeklerine küçük sohbet eşliğinde devam ettiler. Ben de o sırada hazırlanmak için içeri odaya geçtim. Rahat olmak için siyah eşofman, koyu kahve bir hoodie giydim. Siyah uzun çoraplarımı da -sargılı ayağım dahil- giydikten sonra banyodan çok hızlı bir şekilde saçımı yıkadım. Yağlı saçla asla çıkamıyorum dışarı...

Başıma havluya sarıp gelişigüzel saçımın suyunu aldıktan sonra saç spreyimi sıkıp taradım. Gözlüğümü de takıp yanlarına geri döndüm.

Emre "Oha duş mu aldın?"

Kaan "Ne ara gittin de yıkandın lan?"

Gülüp yere oturdum. Masanın üzerindeki koca bardağımı önüme çektim. Ağrı kesiciyi şimdi içmezsem hem regl ağrısı hem de ayağımın ağrısından düşüp bayılabilirdim dışarıda. Ağrı kesiciyi içip meraklarını giderdim. "Saçımı yıkadım sadece. Sorun değildir umarım? Dün havlu falan verip öyle dediğin içi-"

Hürkan "Sorun yok, nasıl rahatsan öyle davran."

"Teşekkürler... Saç kurutma makinan var mı peki?"

Hürkan "Var tabii. Bekle getireyim."

"Ha yok içeride kurutayım ben. Sesten rahatsız olmayın."

Kaan "Bu kızın inceliği beni öldürecek."

Emre "Cidden yenge ya. Ayağında yaralı otur kurut şurada."

Dudaklarımı büzüp Mert'e baktım. O da ellerini kaldırıp "Haklılar, bakma hiç öyle."

"Uf iyi be, sizi düşünende kabahat."

Hürkan çoktan gidip gelince makinanın fişini takıp bana uzattı. "Çalıştırıyorum o zaman?"

Emre "Kurut artık şu saçını be kadın."

Gülüp oturduğum yerden saçlarımı kurutmaya başladım. Sonbahar ayında olduğum için saçımı nemli bırakıp da baş ağrısı çekmek istemiyordum. O yüzden iyice kurutup makinayı kapadım. Kuruturken gözlerimi kapadığımı yeni fark edip açtığımda çoçuklara döndüm. Mert'le Kaan telefona bakarken Emre camın önünde sigara içiyordu. Hürkan'sa... Masayı toplarken arada bana bakıyordu.