Herkes -Melis de dahil- tam vaktinde gelmiş ve masaya oturmuştuk. Elif, ben ve Melis haricinde herkesi tanıdığı için bizi daha bir sıcak karşıladı. Güzel olduğu kadar hamarat da olması beni bile etkilerken Umut'un kız arkadaşına bu kadar düşkün olmasını çok iyi anlıyorum. Masada Hürkan yanıma, Ali karşıma oturmuştu. Mert de Ali'nin yanında oturuyordu. Ve bilin bakalım Hürkan'ın diğer tarafında kim vardı? Evet, Melis... Hürkan'a kısa kısa temaslar ederek ona bir şeyler anlatıyordu. Masadakiler de kendi aralarında konuştuğu için bu gayet normaldi ama- Off, bana neyse?
Elif "Çay ister misin?"
"Ah, yok. İçmeyeceğim daha fazla. Her şey çok güzeldi eline sağlık tekrardan."
Elif "Afiyet olsun~ Başka bir şey ister misin? Meyve suyu ya da soda?"
Sandalyesinde kalkmaya hazır durduğu için gülüp masanın üzerindeki eline elimi koydum. "Gerek teşekkürler." dikdörtgen masanın başlarında Umut ile Elif oturuyordu. Yani Elif benim çaprazımdaydı.
"Lavabo ne taraftaydı?"
Elif "Gel göstereyim. Yardımcı olurum yürümende."
Tek ayak üzerinde ayağa kalktığımda koluma girip tuvaletin kapısının önüne kadar eşlik etti bana. Teşekkür edip birazdan geleceğimi belirttim. İşlerimi halletmiş çıkmak için kapıyı açmıştım ki içeri Hürkan süzülerek girip ardından da kilitledi. Şaşkınca başımı kaldırıp dibimdeki yüzüne baktım.
"Ne oluyor?"
"Sen de mi buradaydın?"
Oynamasına gülüp karşılık verdim. "Hm hm, sen neden gelmiştin?" Koltukaltlarımdan tutup beni yandaki çamaşır makinesinin üzerini oturttu. Şaşırıp omuzlarına tutunduğum sırada da dizlerimin arasına geçti. Kollarını belime sarmayı da ihmal etmedi. Şaşırdığım için omzuna yavaş bir şekilde geçirdim. "Şöyle ani hareketler yapmasan mı?" sırıtarak yüzünü yaklaştırdı biraz. "Ama mimiklerin çok sevimli."
"Ama bir yerini inciteceksin artık."
"O değil de... Ali'yle ne zaman konuşacaksın?"
"Ah şey... Aslında gitmeyi düşünüyorum Hürkan."
Yüzü gerildi, kaşlarını çattı hemen. "Nasıl yani?"
"Biliyorum dün gitmem dedim ama ayıp olacak ki Ali'ye. Konuşup sözleştik o kadar."
"Utanıyorsan ben söylerim."
"Hayır Hürkan, olur mu öyle bir şey?"
"Senin yaptığın oluyor mu?"
"Yapmasaydım olmazdı asıl."
"O zaman ben de Melis'in teklifini onaylayayım."
"Ne? Ne teklifi?"
"Otelinde yabancı masörler varmış."
"Ee?"
"Akşam davet ediyor masaj yaptırmaya."
Ben de ciddileşmiştim şimdi işte. Tek kaşım istemsiz olarak kalktı. "Demek öyle. 'Otelde masaj' teklifini kabul edeceksin." göğsünden itekleyip bacak aramdan çıkmasını sağladım. "İyi, size iyi masajlar. Masajdan sonra odasına kahve içmeye de çıkarsınız." makinanın üzerinden inip salona döndüm. Ali'ye bakış atıp gitme zamanının geldiğini belli ettim.
"Elif her şey çok güzeldi. Teşekkürler bu misafirperverliğin için. Biz Ali'yle biraz erken ayrılacağız. Ama Mert'le geri dönene kadar artık sen de bizimlesin, ona göre."
Gülüp kapıya kadar eşlik etti. "Derslerden sonra planlarınıza dahil olmak isterim tabii." kapının önün sarılıp öpüştük. Sonradan aklıma gelenle durdum. "Ah numaran, numaranı alabilir miyim?" o da benim gibi bir aydınlanma yaşadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hürkan Gügen - Bir Romantik Komedi
Romanzi rosa / ChickLitGenç kız edebiyatı olarak düşünün. Sadece erkek başkarakter Hürkan. Başkarakter kızın adının yerine kendi adınızı koyarak hayal et gibi de yapabilirsiniz. Eğlenceli bir romantik komedi olmasımı umuyorum... Şimdiden keyifli okumalar. Sadece eğlenme...