Emre, evinin yakın olduğunu ve yürüyerek gideceğini söyleyince onu onaylayıp arabaların orada vedalaştık. Umut ve Ali de Ömer'in arabasıyla gidince Mert, Melis ve ben de Hürkan'ın arabasına yerleştik. Tabii Melis Hanım hızlı davranıp öne oturunca Mert'le arkaya geçtik biz de.
Hürkan "Sen nerede kalıyordun Melis?"
Melis "Ramada Otel. Sanırım yakın buraya."
Hürkan "Evet yakın."
Sonra yol boyu kimse konuşmadı. Ben ayağımı Mert'e uzattığım için sırtımın yarısı kapıya yaslıyken hafif uykulu bir şekilde yolu izliyordum. Melis'in otelinin önünde durduğumuzda Hürkan'a döndü.
Melis "Bıraktığın için teşekkür ederim."
Emniyet kemerini çıkardıktan sonra yanağından öpüp gitmesiyle tüm uykum birden açıldı. Ne yapmıştı o? Yanlış görmedim değil mi? Kocaman açtığım gözlerimle Mert'e baktığımda o da şaşkın görünüyordu. Hürkan'ın tepkisini merak ettiğim için ona döndüğümde tepkisizce dikiz aynasından bana bakıyor olduğunu gördüm. Peki... O halinden memnunsa benim burada şoktan şoka girmemin bir mantığı yoktu.
Hürkan "İstersen öne gelebilirsin."
"Yok, teşekkürler."
Hürkan "Pekâlâ..."
Mert "Dur ben geçeyim öne. Özel şöförümüzsün gibi oldu."
Mert gülerek söylese de ikimiz de hiç havamızda değildik. O da bunu anlamış olacak ki sessizce geçti ön kotuğa. Bir süre sonra da evdeydik. Arabadayken kaçan uykum tekrar kendini göstermeye başlayınca hızlıca kişisel bakımlarımı yapıp üstümü değiştirdim. Yatak odasına geri dönecekken içeride Hürkan'ın olduğunu anlayıp telefonumla salona döndüm. Kremimi sürüp uyumak istiyordum. Mert sanırım diğer odada çoktan kendini yatağa atıp uyumuştu.
Hürkan "Kremini sürelim hadi."
Elinde kremimle geldiğinde onayladım onu. Ama saçma bir şekilde de heyecanlanmıştım. Oturması için yana kaydığımda bacağımdan tutup ayağımı dizine koydu. Sabah kat kat giydiğim çorapları canımı acıtmadan, nazikçe, çıkarttı. Sıra sargıya geldiğinde aklıma gelenle durdurdum onu.
"Ben yaparım ya, geç oldu. Uyu istersen sen." beni duymazdan gelip işine devam ederken kendisi başka bir konu açtı.
"Bugün eğlendin mi?"
"Evet, sonrala doğru keyfim kaçsa da güzeldi"
"Deden için üzgünüm."
"Ben de öyle. Umarım şu an iyidir ve ciddi bir şey çıkmaz."
"Melis'i sevdin mi?"
"Sen?"
"İlk ben sordum."
Ofladım. "Bilmiyorum, pek ısınamadım."
"Yani kötü biri değil ama çok yakın olacağım biri de değil."
İkimizin de birbirimize bakacak cesareti yok gibiydi. O yüzden başlarımızı kaldırmadan ayağıma bakıyorduk. Kremi yedirerek masaj yapıyordu. "Ama o seni baya yakın görüyor gibi." sözlerimle hareketleri yavaşlayınca bakışlarımı yüzüne çıkarttım.
"Ali de seni yakın görüyor gibi."
"Aynı şekilde sen ve ben de Ali'yi yakın görüyoruz. Ayrıca bugün tanışmadık."
"Gitme."
"Ne?"
Sonunda o da başını kaldırıp gözlerime baktı. Gözlerimiz kesiştiğinde nefesimi tuttum. "Ali'yle baş başa bir yere gitme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hürkan Gügen - Bir Romantik Komedi
ChickLitGenç kız edebiyatı olarak düşünün. Sadece erkek başkarakter Hürkan. Başkarakter kızın adının yerine kendi adınızı koyarak hayal et gibi de yapabilirsiniz. Eğlenceli bir romantik komedi olmasımı umuyorum... Şimdiden keyifli okumalar. Sadece eğlenme...